Murat OBENLER
Shakespeare'in ünlü eseri Hamlet, Berlin merkezli dünyaca ünlü Schaubühne Tiyatro Topluluğu yapımı olarak ve tüm yapıtlarıyla kendisine Venedik Bienali'nin Altın Aslanı verilen tavizsiz vizyonuyla Avrupa tiyatrosunun efsanesi Thomas Ostermeier’in benzersiz yönetimiyle Kıbrıs’ta sahnelendi.
Tiyatro çevreleri ve yazarlarının "çılgın dahi" kavramını yakıştırdıkları efsane Ostermeier’in Kıbrısta ilk kez sahnelediği Hamlet, Lefkoşa’nın güneyindeki Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nda gerçekleşen Uluslararası Lefkoşa Festivali kapsamında tiyatroseverlerle buluştu.
Ostermeier’in yönetimi, metne bağlılık-doğaçlama birleşimi ile Eidinger’in benzersiz performansı oyunu eşsiz kılıyor
İngiliz yazar Shakespeare'in ünlü eseri Hamlet, Ostermeier’in yönetimiyle bir yandan hem orijinal metne bağlı,net çevirisiyle izleyiciyi oyunun atmosferine sokuyor bir yandan da ses,ışık ve müthiş bir kareografi eşliğinde kült Shakespeare yıldızı Lars Eidinger’in gözünüzü üzerinden bir an bile alamayacağınız doğaçlamalarla dolu, temposu hiç düşmeyen müthiş performansı ile seyircinin kafasında bambaşka pencereler açıyor, beyin dalgalarını titreştiriyor, kuralları ve sınırları delik deşik ediyor, tiyatro sanatının yeniden yaratıcı gücünü, oyunculukta çılgınlığın sınırı olmadığını çarpıcı şekilde gösteriyor.
Çamur yiyen,striptiz yapan,parti düzenleyen,hem oynayan hem kamera kullanan bir Hamlet
165 dakikalık oyun Almanca dilinde ve İngilizce-Yunanca üst yazı ile seyircilerle buluşurken çamura bulanmış, yağmurdan ıslanmış cenaze töreninin canlandırıldığı açılışından son sahnesine kadar seyirciyi şaşırtıyor ve koltuklarına sımsıkı bağlıyor. Sınır tanımayan bir Hamlet performansına imza atan tecrübeli yıldız oyuncu Lars Eidinger’in deliliğin üst boyutlarında dolaşan bir Danimarka prensi olarak Dj’lik yaptığı, bağıra bağıra şarkılar söylediği (ve seyirciyi de içine dahil ettiği) bir pop partisine dönüştürdüğü, drag gösterilerine soyunduğu, sürekli yağan yağmurla ıslanan çamurla adeta bütünleştiği(delilikten çamur yiyen Hamlet de gördük), salonun seyirci koltukları ve fuaye de dahil olmak üzere oyun sahnesini tüm tiyatro binasına genişlettiği, kılıç ve eskrim başta olmak üzere birçok kavga sahnesinin altından başarıyla kalktığı, Hamlet’in kullandığı video ile kendisi de dahil karakterlerin yakın plan yüzlerini dev ekrana yansıttığı bir nevi aktüel kamera kullanımı ve oyunculuğu başarıyla birleştirdiği oyunculuğu ile herkesi kendine hayran bıraktı.
Bir delirme halinde korku,ihanet,entrika ve intikamla dolu bir Danimarka kraliyet sarayı
Deliren bir Hamlet’i takip ettiğimiz oyunda babası garip bir hastalıktan aniden ölen ve annesi, ölen kocasının erkek kardeşiyle sadece bir ay sonra evlenen Hamlet, erkek kardeşinin kendisini zehirlediğini iddia eden babasına dair rüyalar görür ve bu Hamlet'i intikam almaya ve yeni üvey babasını öldürmeye teşvik eder. Shakespeare, Danimarka kraliyet sarayını, Hamlet için paranoyak bir labirent haline gelen yozlaşmış bir siyasi sistem olarak temsil ediyor. Oyunda cinayet, ihanet, manipülasyon ve cinsellik ise savaşta gücü korumak için bol bol kullanılan silahlar olarak karşımıza çıkıyor.
Yönetmen: Thomas Ostermeier
Almanca Çeviri: Marius Von Mayenburg
Sahne Tasarımı: Jan Pappelbaum
Kostüm Tasarımı: Nina Wetzel
Müzik: Nils Ostendorf
Dramaturji: Marius Von Mayenburg
Video: Sébastien Dupouey
Aydınlatma Tasarımı: Erich Schneider
Dövüş Koreografisi: René Lay
Claudius; Temel: Urs Jucker / Thomas Bading
Hamlet: Lars Eidinger
Gertrud; Ophelia: Jenny König
Polonius; Osrik: Robert Beyer
Horatio; Güldenstern: Damir Avdic
Laertes; Rosenkranz: Konrad Şarkıcısı
Yapım: Schaubühne Tiyatro Topluluğu