Dün öğle saatlerinde toplumda farklı bir duygu yaşandı. Kıbrıslı Türkler ilk kez bir kadının Başbakanlık görevine getirilmesinin hazzını duyumsadı.
Uzun süren siyasal karmaşanın sonucunda ülke erken seçime doğru yol alırken, ‘geçiş hükümeti’ kurma konusunda uzlaşan üç muhalefet partisinin Dr. Sibel Siber isminde mutabık kalması hoş bir gelişme oldu.
Parlamentodaki kadın milletvekili sayısının sadece 4 olduğunu ve kadınların parlamentoda yüzde 10’un altında temsil edildiğini dikkate alırsak, Siber’in ‘ilk kadın Başbakan’ oluşu daha da önem kazanıyor.
Kadının siyasetteki ve toplumdaki yerinin daha da yukarılara çekilmesi bakımından Sibel Siber’in Başbakanlık görevine gelmesinin bir ileri adım olduğunu söylemek mümkün...
Bu karara imza atan üç partiyi de kutlamak gerekiyor.
**
Sibel Siber’in KKTC’de ‘ilk kadın Başbakan’ oluşunun başka açılardan da büyük önemi var.
Türkiye’de son 15 gündür yaşanan ‘Taksim Gezi Parkı olayları’ ve bundan iki yıl önce burada yaşanan ‘Toplumsal Varoluş Mitingleri’ ile Siber’in Başbakan oluşu arasında son derece önemli bir bağ olduğunu düşünüyorum.
Gerek varoluş mitinglerinin, gerekse Gezi Parkı eylemlerinin özünde ‘toplum mühendisleri’ne başkaldırı var!
Lefkoşa’daki eylemlerin başlangıcı ekonomik paketti belki, ancak o paketin içerik bakımından sosyal dokuya dokunan, onu değiştirmeyi öngören bir mantığa sahip olduğunu unutmamak lazım...
Ankara’daki siyasal iktidarın arkasına aldığı siyasal desteğin ‘mutlak güç’ yarattığına olan inancı sayesinde ‘öteki’yi görmeyen, yok etmeye çalışan bir üslupla sürdürdüğü ‘Osmanlılaştırma’ operasyonu birikim yarattı ve sonuçta patladı!
Bir başka deyişle vücuda uygun olmayan elbise ilk harekette dikiş yerlerinden söküldü.
**
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kadınları toplumda konumlandırdığı yer, ‘4 çocuk’ ile özetlenebiliyor.
Tipik geleneksel İslami ailede olduğu gibi kadın evde oturup bol çocuk yapmalı, evi çekip çevirmeli ki erkek de memleketi çekip çevirebilsin!
Belki çok özet oldu ama mantık bu...
Zaten dört çocuk yapan kadının sosyal yaşamda kariyer yapmaya, iş kurmaya, kendini geliştirmeye ne zamanı, ne takati, ne de imkanı kalıyor.
Erdoğan Kıbrıslı Türk kadınlara da bu çağrıyı yapmış, bir grup gazeteciyle Ankara’da yaptığı görüşmede sevigili Aysu Basri Akter’e “Bol çocuk yapın” diye tavsiyede bulunmuştu.
Dün bir araya gelen CTP, DP ve TDP yöneticileri belki Erdoğan’ın bu sözlerine nisbet olsun diye Sibel Siber’i Başbakan yapmadılar.
Ama Siber’in Başbakanlık görevine getirilmesi kendiliğinden Erdoğan’a ve o mantığa bir cevap oldu.
TC’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça bu ‘Siber mesajı’nı iyi okusun!