Meclis Başkanı ve CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber, seçimi kazanmaları halinde cumhurbaşkanlığı makamında, Kıbrıs Türk halkını ileriye taşıyabilmek adına çalışmalar yürütüleceğini, halkın elli yıldır tıkanan damarlarını açmak için topyekûn bir mücadele verileceğini, doktorluk mesleğinin verdiği tecrübeyle toplumsal yaraları sarmak için çabalayacağını söyledi. Siber ayrıca geride bırakılan beş yıllık dönemde bu makamda ne yapıldığının da halk tarafından sorgulanmasını istedi. CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber, Halk Sanatları Vakfı (HASDER) ile Gönyeli Köy Kadın Kursu’nu ziyaret ederek cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili bilgi verdi. Siber’e ziyaretleri sırasında CTP Kadın Örgütü Genel Başkanı Sibel Sorakın, Kadın Örgütü Lefkoşa İlçe Başkanı Nazife Göçer eşlik etti. KKTC Cumhurbaşkanı’nın bugüne kadar hep müzakereci gözüyle görüldüğünün altını çizen Siber, bu kez bir ilk yaşanacağını ve cumhurbaşkanının artık iç meselelerle ilgili de duyarlı olacağını söyledi. Bu konuyu ilk gündeme getirdiği dönemlerde diğer adaylar tarafından “Cumhurbaşkanlığı icraat makamı değildir” yönünde eleştiriler aldığını dile getiren Siber, şimdilerde ise bu adayların kendisinin bahsettiği projelerden bahsetmeye başladıklarını ve doğruyu bulduklarını ifade etti.
ÇÖZÜM İSTENCİMİZİ DÜNYAYA DUYURACAĞIZ
Konuşmasında Kıbrıs müzakerelerine de değinen CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber, müzakerelerin durduğu andan itibaren Kıbrıs Türk liderliğinin etkin kulis ve lobi çalışması yapması gerektiğini ancak mevcut liderliğin önceliğinin farklı olduğunu kaydetti. Kırk yıldır bu zihniyet nedeniyle toplumun kaybettiğine değinen Siber, mevcut liderlik tarafından halka verilen mesajların halkımızın özgüvenini zedelediğini söyledi. Başbakan olarak görev yaparken halkta oluşan güven duygusunu daha da ileriye götürmek için aday olduğunu vurgulayan Siber, ayrım gözetmeden hak, adalet ilkesini yüceltmek için çalışacağını, doktorluk mesleğinin verdiği tecrübeyle toplumsal yaraları sarmak, gündelik yaşamamızı iyileştirmek için çabalayacağını, varlığımızı, haklarımızı ve çözüm istencimizi dünyaya duyuracağını kaydetti.