Şiddet bulaşı

Son bir ayda basına yansıyan haberler, her iki günde bir şiddete başvurulduğu gerçeğini ortaya çıkardı. 28 Ağustos-28 Eylül tarihleri arasında 9’u kadına ve çocuğa yönelik toplam 13 şiddet haberine rastlandı.

Derya ULUBATLI

Son dönemlerde basında yer alan şiddet haberlerindeki artış, endişe yaratacak noktaya geldi.

28 Ağustos-28 Eylül tarihlerini kapsayan son bir ayda, sadece basına yansıyan şiddet vakaları 13’ü buldu. Mayıs-Ağustos ayları arasında basına yansıyan şiddet haberlerinde en yüksek rakam 7 ile Temmuz aynıda görülürken, bu sayı son bir ayda neredeyse iki katına yükseldi.

YENİDÜZEN tarafından derlenen bu haberler, ülkede her iki günde bir hem sözlü, hem de fiziksel şiddete başvurulduğu gerçeğini ortaya çıkardı, karşılaşılan tablo ürküttü. Polis, adliye ve basın gündemine yansımayan şiddetin boyutu ise bilinmiyor.

 

9 kadın, 6 erkek, 1 çocuk olmak üzere toplam 16 kişi şiddet gördü

Söz konusu tarihler arasında gazetelerde yayınlanan 13 haber içeriğine göre, 9 kadın, 6 erkek ve 1 çocuk şiddet gördü.  Haberlere konu olan erkeklerin darp edilmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan tartışmaların, kendi aralarındaki anlaşmazlıklar ve çeşitli hırsızlık girişimlerinden kaynaklandığı gözlemlendi.

 

Kadına ve çocuğa yönelik şiddeti uygulayan yine erkekler oldu

Kadına yönelik şiddetin biçimi çoğunlukla cinsel taciz ve tecavüz içerikli olurken, ciddi darp ve küfür ile tehdit içeren sözlü şiddet de sayılabilecek diğer suçlar arasında yer aldı. Bunların önemli bir kısmı ise kadınların eşi, eski eşi, eski nişanlısı veya sevgilisi tarafından uygulandı. Öte yandan son bir ayda gerçekleşen ‘görünür’ tek çocuk şiddeti bir baba tarafından kendi çocuğuna gösterildi. Erkek şiddetinin sebepleri arasında ise ‘eve ekmek almama, aldatıldığına inanma, kendisinden telefonunun istenmesi, para talebi’ gibi nedenler olduğu gözlemlendi.

 

Uzmanlar ne dedi?

Uzman psikolog ve sosyologlar konuyu yorumladı, çıkış noktalarını işaret etti. Pandeminin şiddet ve suç oranı artışında oldukça önemli bir etken olduğunu belirten uzmanlar, tek sorunun pandemi olmadığının da altını çizdi. Uzman Sosyolog Nihal Salman pandemiyle gelen ekonomik sıkıntılar ve gelecek kaygısının bireyleri zorladığına dikkat çekti, “Bireyler duygu değişikliklerini fark etmeli ve gerekirse çözüm için destek almalıdır” şeklinde konuştu. Uzman Psikolog Eşmen Tatlıcalı ise pandeminin etkili olduğunu ancak esas döngüyü şiddete maruz kalan ve şahit olanların yarattığını belirtti. Şiddeti önlemek için caydırıcı önlemler alınması gerektiğini savunan Tatlıcalı, özellikle kadınların şiddet görmelerine rağmen evi terk edemediğini, bunun için sığınma evlerinin artırılması gerektiğini aktardı. Öte yandan bir diğer Uzman Psikolog Ziliha Uluboy ise basına yansıyan vakaların buzdağının görünen kısmı olduğunu, birçok kişinin çeşitli sebeplerden dolayı şiddet gördüğünü gizlemek durumunda kaldığını anlattı. Uluboy, pandemi kadar toplumdaki birçok farklı bileşenin de şiddetten sorumlu olduğunu vurguladı.


Uzman Sosyolog Nihal Salman:

“Pandemi hem sosyal, hem psikolojik olumsuzluk yarattı”

Uzman bir sosyolog olarak son dönemlerde şiddetin artmasına şaşırmadığını belirten Nihal Salman yaşanan pandemi süreci ve eve kapanmanın hem sosyal hem de psikolojik olarak olumsuz etkiler yarattığını dile getirdi. Şiddetin kaçınılmaz bir dışavurum olduğunu anlatan Salman şöyle devam etti: “Herkes gelecek belirsizliği, ekonomik sorunlar, pandemi korkuları gibi çeşitli sıkıntılarla boğuşuyor. Asgari ücretin bile geçim için yeterli olmadığı bir toplumdayız. Bu gelecek kaygıları, insanların psikolojisini olumsuz etkiliyor. Şiddet ve suç oranlardaki artış da böylece kaçınılmaz hale geliyor. Şahsen bunların ilerleyen dönemlerde daha da artacağını düşünüyorum”.

 

“Bireyler duygu değişikliklerini fark etmeli, çözüm için gerekirse destek almalı”

Sorunun çözümüne yönelik atılabilecek adımlarla ilgili de konuşan Salman, öncelikle her bireyin kendi duygularındaki değişiklikleri fark etmesi gerektiğini aktardı. Her gün yeni bir değişiklik yaşandığını ve bunlara bağlı duygu değişimleri yaşamanın normal olduğunu ifade eden Salman, “öfkelenebilirz ancak bunun farkında olup çözümüne yönelik çalışmalıyız” dedi. Salmak sözlerini şöyle sürdürdü: “İçinde yaşadığımız toplumda hem siyasilere hem de kurabileceğimiz geleceğe inancımızı her geçen gün daha da yitiriyoruz. Bu şekilde toplumsal aidiyetimiz de her geçen gün zayıflıyor. Tüm bunlar suç oranlarında ve şiddet eğiliminde artış yaşanmasına yol açıyor. Öncelikle herkes duygularındaki farkı görmeli ve gerekli olması halinde uzmanlardan destek almalıdır. Destek almayı kötü ya da aşağılayıcı bir şey olarak görmemeliyiz. Eğer biz bunu fark etmez ve düzeltmeye çalışmazsak bu şiddet eğilimi artarak devam eder. Hobiler edinelim, doğayla daha çok baş başa olalım, deniz kenarı ve dağ yürüyüşleri, bedensel aktiviteler yapalım ki yaşadığımız bunalımları atlatabilelim”.

 

Uzman Psikolog Eşmen Tatlıcalı:

“Şiddete maruz ve tanık olanlar bu döngüyü sürdürüyor”

Son günlerde toplum genelinde artan şiddetin nedenlerinin ceza sistemi, rehabilitasyon merkezleri ve önleyici programlardaki yetersizlik olduğunu savunan Uzman Psikolog Eşmen Tatlıcalı, özellikle önleyici çalışmalardaki eksikliğin suça eğilimi artırdığını dile getirdi. Tatlıcalı şunları aktardı: “Şiddete maruz kalanların ve şiddete tanık olanların başkalarına şiddet uyguladığı ve toplumda şiddet döngüsünün devam etmesine yol açtığı bilinmektedir. Özellikle medyadaki şiddet haberlerinin yayınlanma şekli, şiddetin normalleştirilmesine neden oluyor. Medya dışında bu şiddete, televizyonlardaki diziler de katkı koyuyor. Öte yandan liderlerimizin kullandığı ‘öfke ve şiddet’ dili de insanların algı yönetimlerine etki ediyor”.

 

“Kadınlar şiddete rağmen evlerini terk edemiyor… Sığınma evleri artırılmalı”

Pandeminin de toplumda birçok olumsuz etkiye yol açtığını ifade eden Tatlıcalı, bunun görünmeyen etkisinin ise ‘aile içi şiddet’ olduğunu belirtti. Özellikle kadına yönelik şiddetin ciddi bir artış gösterdiğini ve daha da görünür olduğunu aktaran Tatlıcalı, kadınların şiddete rağmen evlerini terk edemediğini, sığınacak yer de bulamadığını söyledi. Tatlıcalı, “sığınma evleri artırılmalı, şiddeti önlemek için caydırıcı önlemler alınmalıdır” şeklinde konuştu.

 

Uzman Psikolog Ziliha Uluboy:

“Basına yansıyan sadece buzdağının görünen kısmı”

Medyadan takip edilen şiddet olaylarını birbiri ile karıştırmamak gerektiğini belirten Uzman Psikolog Ziliha Uluboy,  son bir buçuk yıl içerisinde COVID-19 Pandemisi nedeniyle, cinsiyet ayırt etmeksiniz herkeste gelecek kaygıları ve maddi kaygıların artmış olmasından dolayı, stresle baş etme becerisi düşük bireylerin duygu dışavurumunu öfke ve şiddetle yapabildiğini söyledi. Uluboy şöyle devam etti: “Şiddetin cinsiyeti olmaz ancak özellikle kadınlar, çocuklar ve cinsel yönelimini özgürce yaşayan kişilere bu kimliklerden dolayı pandeminin başından bu yana şiddetin artmış olduğunu görüyoruz. Üzülerek söylemek isterim ki, basından gördüğümüz şiddet vakaları buz dağının üstüdür. Özellikle yukarıda yazdığım gruba yönelik yaşanan fiziksel ve cinsel şiddet olaylarının yargıya taşınan kısmı çok daha azdır. Ne yazık ki küçük bir toplum olmanın dezavantajı burada da karşımıza çıkıyor. Yaşanılan olaydan utanç duyulması, basında isimlerin açıkça yazılması gibi nedenlerle birçok birey sessiz kalmayı tercih ediyor ama sessiz kalmak da ‘iyi olma halini’ kişinin elinden alıyor”.

 

“Şiddet artışındaki sorumlu sadece pandemi değildir”

Yaşanan şiddet olaylarının nedeni olarak sadece pandemiyi göstermenin de doğru olmadığını belirten Uluboy, “bu, ülke olarak içinde bulunduğumuz genel yapı, ekonomik durum, eğitim sistemi, basının rolü, polisin rolü, ceza sistemi ve belki daha başka alanları da içine alacak kadar ciddi ve bütüncül bir konudur” şeklinde konuştu.


Son bir ayda basına hangi şiddet haberleri yansıdı?

Parasını çalmak istediler, darp ettiler

Lefkoşa’da 29 Ağustos’ta meydana gelen olayda 17 yaşındaki iki zanlı, Terminal bölgesinde bulunan E.Ö’den ”Cebindeki bütün parayı bize vereceksin” tehdidiyle para talep etti, demir sopayla vurup ciddi şekilde darp ederek telefonunu yere fırlattı. E.Ö’nün kulak zarının yırtılmasıyla sonuçlanan olayda tutuklanan zanlılar, teminatla serbest bırakıldı.

 

Ayrı yaşadığı eşine cinsel tacizde bulundu

Girne’de 3 Eylül tarihinde yaşanan ‘cinsel taciz’ olayından tutuklanan Ö.H’nin, ayrı yaşadığı eşine sözlü ve cinsel şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Polis zanlının daha önce de “zorla adam kaçırma, cinsel taciz, şiddet tehdidi ve darp” suçlarını işlemiş olduğunu ve bu bağlamda mahkemede teminata bağlandığını belirtti. Zanlı, iki gün tutukluluk aldı.

 

Tartıştığı eşinin küpesini çekti, kulağını parçaladı

12 Eylül’de Gazimağusa’da gerçekleşen olayda para yüzünden tartıştığı eşini yolculuk ettikleri araçta darp eden, küpesini çekerek kulağının yırtılmasına neden olan Türkmenistan uyruklu A.H. tutuklandı. Zanlı mahkeme tarafından yapılan değerlendirme sonucunda teminatla serbest bırakıldı.

 

Karısını ve oğlunu darp etti, teminata bağlandı

Lefkoşa’da 12 Eylül tarihinde yaşanan olayda, ‘kendisinden telefonunu istediği’ gerekçesiyle iki yaşındaki oğlunu iterek yüz üstü düşüren ve yaralanmasına neden olan, eşini ise ‘kendisini aldattığı’ gerekçesiyle ciddi şekilde darp eden F.A mahkemeye çıkarıldı. Zanlı yapılan soruşturmanın ardından teminata bağlanarak serbest bırakıldı.

 

Karısına tecavüz etti, ‘yuvamı kurtarmak için yaptım’ dedi

12 Eylül’de ‘kendisine ekmek almadığı’ gerekçesiyle eşini önce ciddi şekilde darp eden sonra da eşine tecavüz eden K.Ö tutuklandı. Mahkemeye çıkarılan zanlı savunma olarak ‘yuvamı kurtarmak için yaptım’ dedi. Polis soruşturmanın devam ettiğini belirterek üç gün tutukluluk talebinde bulundu. Değerlendirme sonucunda mahkeme, zanlının üç gün süreyle tutuklu kalması emrini verdi.

 

Darp etti, cinsel saldırıda bulundu: Tutuksuz yargılanacak

Polis 13 Eylül’de zanlı Y.Y’nin Lefkoşa’daki arkadaşıyla konuşmak istediği gerekçesi ile yanına gittikten sonra, aralarında çıkan sözlü tartışmayla birlikte arkadaşını darp ettiğini, dengesini kaybedip yere düşmesine vesile olduğunu söyledi. Bunun üzerine arkadaşına cinsel saldırıda da bulunan  zanlının yapılan şikayetten sonra tutuklandığını belirten polis, Y.Y’nin teminata bağlanmasını talep etti. İfadeleri değerlendiren polis zanlının teminatla serbest bırakılmasına karar verdi.

 

Zorla evine girdiler, darp ederek hırsızlığa teşebbüs ettiler

14 Eylül’de meydana gelen olayda M.D’nin evine zorla giren üç zanlı M.D’yi ciddi şekilde darp ederek elindeki cep telefonunu çalmaya teşebbüs etti. Tutuklanarak mahkemeye çıkarılan zanlılardan birine, soruşturmanın salimen sürdürülebilmesi diğer iki zanlının da bulunabilmesi için 1 gün tutukluluk verildi.

 

“Bağırdı, darp etti, arabasının ön camını kırdı”

14 Eylül’de Ortaköy’de yaşanan olayda tutuklanan M.C.K’nin, eski sözlüsü ile tartıştığı, ona yüksek sesle bağırarak ciddi şekilde darp ettiği belirlendi. Polis, kadının olay yerinden ayrılmak için aracına bindiği esnada zanlının bu seferde konu aracın ön camını kırarak kasti hasara uğrattığını mahkemeye aktardı. Yapılan değerlendirme sonucunda mahkeme, zanlının teminatla serbest bırakılmasına karar verdi.

 

Alkol tesiri altında kavga…

18 Eylül’de Tatlısu-Küçükerenköy Anayolu üzerinde gerçekleşen olayda, alkollü içki tesiri altında bulunan A.M(E-26) ve E.G(E-26)’nin aralarında çıkan tartışma sonucu yumruklaştıkları, kavga ettikleri sırada, A.M(E-26)’nin tasarrufunda bulundurduğu çakı ile E.G.(E-26)’yi sol bacağından yaraladığı belirlendi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü açıklandı.

 

Park tartışması büyüdü…

Gönyeli’de 18 Eylül akşamı başlayan ‘araç park yeri’ tartışması büyüdü. A.Ş. (E-34), K.Ş.(E- 23) ve E.T. (E-21)’nin karıştığı kavgada fiziksel şiddet uygulandı. Yapılan şikayetler sonucu üç şahsın da tutuklandığı belirtildi.

 

Darp zanlısı teminatla serbest kaldı

18 Eylül’de Çukurova’da, arasında anlaşmazlıklar olan bir kişiyi, arabasında kanunsuz olarak bulundurduğu sopayla darp eden Y.C mahkeme huzuruna çıkarıldı. Zanlı yapılan soruşturma sonucunda 10 bin TL teminatla serbest kaldı.

 

Kız arkadaşını darp etti, evinden cephane çıktı

24 Eylül’de Gönyeli’de yaşanan kadına şiddet olayında polis bir evde iki tabanca ve pek çok mühimmat ele geçirdi. Kız arkadaşıyla tartıştığı sırada ona tokat atan 50 yaşındaki A.T. yapılan şikayet üzerine tutuklandı. Zanlının tasarrufunda 2 adet tabanca ve çok sayıda mermi bulundu. Zanlı mahkemeye çıkarıldı. Mahkeme ifadeleri dinledikten sonra, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için A.T’nin 3 gün tutuklu kalmasına karar verdi.

 

Eski nişanlısının boynuna bıçak dayadı, tehdit etti

Cihangir'de 24 Eylül’de meydana gelen olayda ayrıldığı nişanlısı N.A’nın arabasına gizlice girip saklanarak araba seyir halindeyken N.A’nın boynunu sıkıp darp eden, ayrıca elindeki bıçağı gırtlağına tutarak N.A’yı tehdit de eden zanlı E.B mahkemeye çıkarıldı. Aracın durmasının ardından arabadan inen N.A’nın zanlı tarafından “senin yüzünden bir yıl içerde yattım bana yüz bin sterlin vereceksin, vermezsen seni de çocuklarını da öldürürüm” demek suretiyle şiddet tehditleri aldığı da polis tarafından mahkemeye aktarıldı. Yaşananları değerlendiren yargıç, zanlının 3 gün süreyle tutuklu kalmasına karar verdi.

Özel Haber Haberleri