Dr. Berna Arifoğlu
İçişleri ve Çalışma Bakanlığı
Sosyal Hizmet Merkezleri Sorumlusu
camkusu@yahoo.com
Aile içinde kadına yönelik şiddet en yaygın ve en fazla göz ardı edilmiş insan hakkı ihlalidir. Aile içinde kadına yönelik şiddet, her yaştan, her öğrenim düzeyinden, her gelir düzeyinden, bekâr, boşanmış, evli, her ülkeden kadının gerçeğidir. Ne yazık ki özellikle aile içinde kadına uygulanan şiddet, gerek şiddet uygulayan, gerek toplum ve kimi zaman da şiddete maruz kalan kadın tarafından normal olarak kabul edilmektedir. Ayrıca kadınlar yaşadıkları şiddetin sorumlusu olarak görülmekte, şiddetin hak edildiği inancı toplumda yaygın biçimde varlığını sürdürmektedir.
Ülkemizde Sosyal Hizmetler Dairesine bağlı olarak faaliyet gösteren Gençlik Aile Destek ve Eğitim Merkezi (GADEM) 25 Kasım 2011 Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi gününde ‘Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddet Kayıt Formu’ nu yapılan bir toplantıyla Acil Servislerde Çalışan Personele ve Polislere tanıtımını yapılmıştır. Halen Polis Genel Müdürlüğü tarafından ilgili form düzenli bir şekilde İçişleri ve Çalışma Bakanlığına gönderilmekte ve ardından Sosyal Hizmetler Dairesi’ne oradan da merkezimize ulaştırılmaktadır. Şiddet kayıt formu; başvuranın kısa bilgilerini, şiddet öyküsünü, risk değerlendirmesini içermektedir. Tam ve doğru şekilde doldurularak Dairemize ulaştırılan formlarda yer alan bilgiler incelenerek, şiddete uğrayan kadın ve çocuklarla dairemiz çalışanları tarafından Sosyal İncelemeleri yapılmakta ve ihtiyaç duydukları sosyal, psikolojik destek GADEM çalışanlarımızla birlikte sağlanmaktadır. Ayrıca bu form yoluyla elde edilen bilgiler şiddete uğrayan kadınların izlenmesi ve ihtiyaç duydukları desteğin sürdürülmesini sağlayarak, şiddetle mücadelede ulusal veri tabanı oluşturulmasına da katkı sağlamaktadır. Aile içi Şiddet Bildirim Formu’ndaki bilgilerin istatistiksel verilerine göre 2013-2014 yılında 245 kadın, 2014-2015 yılında 197 kadın olmak üzere son iki yılda toplam 442 kadının aile içinde şiddete uğradığı saptanmıştır. Malesef polise bildirimde bulunan kadınların tümü fiziksel şiddete (darp) maruz kalmıştır. Yazılı dizinde şiddete uğrayan kadınların yalnızca %10’nun bildirimde bulunduğu gözönüne alındığında ülkemizde şiddete uğrayan kadınların sayısının küçümsenmeyecek oranda olduğu verilerden yordanmaktadır.
Bununla birlikte şiddet bildiriminde bulunan kadınlara uzmanlarımız destek vermek amacıyla telefonla ya da evlerine giderek ulaşmaya çalıştığında, destek almayı reddettikleri, konunun bir defalık olduğu ya da bunun duyulmasını istemediklerini belirtmektedir. Oysa ki, şiddetin şiddeti doğurduğu ve erkeğin kadına ev içerisinde şiddet uygulaması kabul edilebilir, meşru sayıldığı ve en görünmez şiddet şeklinin aile içinde uygulanan olduğu bilinmektedir. Bu anlamda, dünyada 1970’lerden itibaren, aile içinde kadına yönelik şiddetin, aile ve karı-koca arasındaki ilişkilere, yani “özel alan”a ait bir sorun değil; toplum sağlığını, insan haklarını ve ceza hukukunu ilgilendiren bir sorun olarak tanımlanması, dikkate alınması ve cezai uygulamaların da caydırıcı olması oldukça önemlidir.
Pek çok kadın uğradığı şiddet sonucunda yeniden şiddete uğramaktan, evsiz kalmaktan, maddi olarak sıkıntı yaşamaktan ya da çocuklarını kaybedeceği gibi endişelerden dolayı şiddete maruz kaldığını gizlemekte ve yardım almayı kabul etmemektedir. Dairemizde 2013 yılında Alo 183- Sosyal Hizmet Hattı devreye konularak, şiddete maruz kalan bireylerin direkt ulaşması sağlanmıştır. Alo-183 ile merkezimize gelen çağrılar değerlendirilmekte ve en kısa sürede sosyal hizmet memurlarının müdahalesiyle gerekli destek sağlanmaktadır.
Yine GADEM tarafından uygulanan ‘Aile Eğitim Programı’ çerçevesinde ülkemizin çeşitli bölgelerinde (Dipkarpaz, Lefkoşa Surlariçi) kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki farkındalıklarını ve şiddetle mücadele yöntemleri konusundaki donanımlarını arttırmak için eğitim programları yapılmaktadır. Bu programlara katılmak isteyenler merkezimize 2286591 ve 2278152 nolu telefonlardan ulaşabilirler.
‘Şiddete karşı koy, desteğe açık ol’ diyerek, şiddeten uzak günler dileğiyle...