Nenesi Theodora Kallis Savva 1974’te evinde “kayıp” edilmiş… Dora Parmakli Deliyannis, Ayermola’da (Şirinevler) yaşananları anlatıyor…
Dora Parmakli Deliyannis geçtiğimiz aylarda günlerden bir gün Ayermola’daki (Ayios Ermolaos – Şirinevler) “kayıp” nenesi Theodora’nın evini ziyarete gittiği zaman, bu evde yaşayanların evde olmadığını görmüş… Evde yaşayanlar yumurta da satıyorlarmış – bir köylü de yumurta almaya gelmiş ve Dora, nenesi Theodora’nın bu evden “kayıp” olduğunu anlatınca o zaman bu köylü “Sen en iyisi Sevgül Uludağ’ı ara da sana yardım etsin” demiş…
İşte o zaman bu “kayıp” torunu Dora beni internette arayıp buluyor, bana bir mesaj gönderiyor. Konuşuyoruz ve buluşuyoruz…
Ara bölgede, Dayanışma Evi’nde oturup röportaj yapıyoruz…
Dora’nın çantası çalınmış, yeni kimliği, cüzdanı, parası, kredi kartları, hepsi gitmiş… Elinde bulunan eski kimlik kartı Rumca yazılı çok eski bir kart olduğu için Kıbrıslıtürk polis görevlileri, bu kimlik kartıyla kuzeye geçmesine izin vermiyorlar… Dora’yla o gün kuzeye geçemediğimiz için ara bölgede röportaj yapıyoruz… Yeni kimlik kartını alır almaz tekrar buluşup köye gitmeyi kararlaştırıyoruz…
Öyle de yapıyoruz… Geçtiğimiz Salı günü yani 10 Nisan 2018’de sabahleyin Ledra Palace barikatında buluşuyoruz. Kayıplar Komitesi araştırma görevlileri Ünsal Özbilenler ve Chris Hristoforu’yla birlikte gidiyoruz Ayermola’ya, “kayıp” Theodora Kallis Savva’nın evine… Ayermola’da bizi Dora’nın yeğeni, dayısının oğlu Sotiris Kallis bekliyor…
Hep birlikte Dora’nın “kayıp” nenesi Theodora Kallis Savva’nın evine gidiyoruz…
Dora Parmakli Deliyannis de, yeğenleri de, neneleri Theodora’nın evinin avlusundaki bir kuyuya veya avluda bir yere gömüldüğünü duymuşlar, bu kuyuyu gösterecek bize Dora…
1976’dan beridir bu evde yaşamını sürdüren …… Hanım’a niçin orada bulunduğumuzu izah edince, gancelliyi açıp bizi bahçeye alıyor…
“Kayıp” Theodora’nın evini görüyoruz…
Yağmurlu bir gün bugün ve bahçedeki çatının altına sığınıyoruz…
Theodora’nın evinin avlusundaki ekşi ağacının hemen yanındaymış kuyu, bu kuyunun yerini zaten toprağın hafif çöküntüsünden çıkarabiliyoruz… Bir diğer nokta da kokulu güller ekilmiş bahçenin kenarı… Dora’nın yeğeni Marulla Fasulyotu barikatlar açıldıktan sonra geldiği bu evde, “kayıp” nenelerinin bu noktaya gömülmüş olabileceğini öğrenmiş bir şekilde… Bu eve ek inşaat yapılırken kalıntılar bulunup oradan alınmış ve şu anda kokulu güllerin bulunduğu noktaya taşınmış diye duymuş Marulla… Marulla Fasulyotu’yla telefonla haberleşiyoruz, henüz tanışamadık…
….. Hanım bize bu evin ve avlusunun 1974 sonrası çok kötü durumda olduğunu anlatıyor… Kendileri burayı alıp da avluya yeni ev inşa etmeden önce burası bir inek mandrası olarak kullanılmaktaymış bir köylüleri tarafından.
1974’ten bir sene sonra, 1975’te gelmişler güneyden Ayermola’ya…
İnek mandrası olduğu için avluda çok gübe varmış, bazı duvarlar yıkılmış…
Burayı alıp temizleyip tertiplemişler, ağaçlar ekmişler… Çiçekler ekmişler… Kokulu güller var bir köşede… Az ileride bahçenin bir başka bölümünde alinalar kümeslerde “Gulu gulu gulu” diye sesler çıkarıyor…
Kuyu açıkmış ama içinde çöpler falan varmış…
“Çocuklar kuyuya düşmesin diye yıktıydık sonradan bu kuyuyu ve kapattıydık” diye anlatıyor ….. Hanım…
Sonra …. Hanım’ın eşi … Bey geliyor… “Kuyu çok derin değildi” diye anlatıyor…
Bu köyden iki “kayıp” Kıbrıslırum, bir de “kayıp” Kıbrıslıtürk var… Üçü de 1974’te “kayıp” edilmiş… “Kayıp” kadınların akibetini ve nereye gömülmüş olabileceklerini Kayıplar Komitesi araştırma görevlisi Ünsal Özbilenler araştırıyor…
“Kayıp” Theodora Kallis Savva’nın yanısıra bu köyden “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün ise Lütfiye Ahmet olduğunu öğreniyoruz Ünsal Özbilenler’den … 1919 doğumlu “kayıp” Lütfiye Ahmet’in de bu köyde bir kuyuda gömülü olduğu sanılıyor ve bu yönde araştırmalar devam ediyor… Lütfiye Hanım da Ayermolalı ve 1974’te bu köyde, kendi evinde kalıyormuş… 1974’de bu bölgede çiftliği olan bir Kıbrıslırum’un yanında çalışıyormuş… “Kayıp” edildikten sonra, kendi evindeki kuyunun kenarında yemenisi ve pabuçları bulunmuş… Kuyudan kötü bir koku geliyormuş ve sinek doluymuş… Kerpiç duvarı kuyunun üstüne yıkmışlar ve öylece bırakılmış orada… Şimdi bu kuyunun da kazılarak eğer “kayıp” Lütfiye Ahmet buradaysa, ondan geride kalanların Kayıplar Komitesi tarafından çıkarılması ve onun da düzgün bir mezara kavuşması bekleniyor…
Köyden üçüncü bir “kayıp” Kıbrıslırum kadın daha var… Polikseni adlı dilsiz Kıbrıslırum kadın da bu köydeymiş ve onun da öldürüldüğü anlatılıyor. Tam adı Polikseni Neofitos Miltiadu… 1918 doğumluymuş… Aslen Siskilip (Akçiçek) köyünden imiş fakat Ayermola’da “kayıp” edilmiş”… Torunu Konstantina Konstantinu’ya yazıyorum, onu arıyorum da ancak herhangi bir yanıt alamıyorum… Bu konuda çabalamaya devam edeceğim… “Kayıp” edildiği tarih 28 Temmuz 1974…
Dora’nın edindiği bilgilere göre nenesi yolda öldürülmüş, sonra alınıp kendi evinin avlusunda bir noktaya gömülmüş… Marulla’nın edindiği bilgilere göre ise, kendi evinin avlusuna başka bir ev yapılacağı zaman oradan çıkarılarak şimdi kokulu gül ağacının olduğu noktaya veya kuyuya gömülmüş yeniden… Dora Parmakli Deliyanni, nenesinin evinde bulunan her iki kuyuda da su olduğunu, bu kuyulardan birinin halen açık olduğunu ancak ikinci kuyunun kapatılmış olduğunu söylüyor ve “Bu kuraklıkta içinde su bulunan bir kuyu neden kapatıldı acaba?” diye soruyor…
Bir diğer öykü ise Theodora Kallis’in kendi evinin avlusunda değil, bir aşağı sokaktaki başka bir evin avlusuna gömüldüğü şeklinde… Ancak belki de buraya gömülen Theodora Kallis değil Polikseni Neofitos Miltiadu olabilir mi acaba diye düşünüyorum?
Dora Parmakli Deliyanni, Polikseni Neofitu Miltiadu’nun evinde her zaman bir sandalyede oturduğunu hatırlıyor… Şimdi artık Polikseni’nin evi yıkılmış, yeri boş bir arsaya dönüşmüş… Dora “Polikseni’nin Kıbrıslıtürk komşuları vardı… Mehmedali ile Meryem’in evinin yanındaydı evi – Mehmedali ve Meryem’in kızının adı da Fatma’ydı” diye anlatıyor…
Köyde geride kalan Kıbrıslırumlar, bir cinayet işlenince oradan kaçmışlar… Dora’nın anlattığına göre Hristofis adlı otobüs şöförü, kızının evindeki eşyaların bazı Kıbrıslıtürkler tarafından - aile henüz evde oturuyorken – “ganimet” edilmesine kızmış ve “Nedir be sizin yaptığınız?” deyince onu çekip vurmuşlar, öldürmüşler… Bu olay olunca çok korkan Hristofis’in kızı Eleni ve ailesi evden karanlık basınca çabucak ayrılmışlar… Kalan köylüler de bu öldürme olayı üzerine köyden ayrılmışlar ve yaşlılar geride yalnız kalmışlar…
Bu konuda bilgi sahibi okurlarımızı isimli veya isimsiz olarak beni 0542 853 8436 numaralı telefonumdan aramaya çağırıyorum. Kayıplar Komitesi’ni aramak isteyenler de 181 ihbar hattını yine isimli veya isimsiz olarak arayabilirler…
Dora Parmakli Deliyanni’yle röportajımızda bize sevgili “kayıp” nenesi Theodora Kallis Savva’yı anlatıyor…
Theodora Hanım tam 14 çocuk dünyaya getirmiş ama ancak üçü hayatta kalmış… Şimdi onlar da vefat etmiş… Onu arayan sadece toruncukları var… 1885 doğumlu Theodora Kallis, 3 Ağustos 1974’te Ayermola’da “kayıp” edilmiş…
Theodora Hanım çok iyi bir kadınmış… Sürekli şiir okurmuş… Nereye giderse gitsin, kiminle oturursa otursun hemen “Size hangi şiiri okuyayım?” diye sorarmış… Geleneksel Kıbrıs halk şiirleriymiş bunlar… Yani bizdeki Aynalı gibi, Theodora Hanım da halk şiirlerine, darb-ı mesellere meraklıymış çok…
Oğlu Ksenofon Kallis (Kayıplar Komitesi’nde uzun yıllar uğraş veren Ksenofon Kallis’le alakası yok, bu başka bir Ksenofon Kallis) köyde annesinin evindeymiş… Theodora’nın diğer oğlu Yannis Kallis ise “Kallis Otobüsleri”nin sahibiymiş 1974 öncesinde… Karava’da yaşıyormuş… Bu otobüsleri pek çok Kıbrıslıtürk hatırlıyor… Şimdi de Yannis Kallis’in oğlu Sotiris Kallis aynı işi yapıyor göçmen gittiği Kıbrıs’ın güneyinde: Lambusa Otobüsleri’yle insanları bir yerden başka bir yere ulaştırmaya devam ediyor… Lambusa Otobüsleri de çok iyi tanınıyor, biliniyor…
1974’te Ayermola’da (Şirinevler) kendi evinde “kayıp” edilmiş olan Theodora Kallis Savva’yla veya “kayıp” Polikseni Neofitu Miltiadus’la ilgili olarak herhangi bir şey bilen okurlarımızı, isimli veya isimsiz olarak beni 0542 853 8436 numaralı telefonumdan aramaya davet ediyorum… Bu konuda Kayıplar Komitesi’ne konuşmak isteyen okurlarım, 181 numaralı ihbar hattını da arayabilirler…
“Kayıp” Theodora Kallis Savva’nın torunu Dora Parmakli Deliyannis, Ayermola’da (Şirinevler) yaşananları ve “kayıp” nenesini anlatıyor… Onunla röportajımızı yarın yayımlayacağız…