Şili İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada Neruda'nın bugüne dek sanıldığı gibi kanserden ölmemiş olabileceği ifade edildi.
Açıklamada, İspanyol El Pais gazetesinde yayımlanan Mart 2015 tarihli belgenin hükümete ait olduğu da doğrulandı.
O belgede "Neruda'nın ölümünden üçüncü bir tarafın sorumlu olması kuvvetle muhtemel" deniyordu.
Ancak İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında araştırmaların devam ettiği ve henüz kesin bir sonuca varılmadığı da vurgulanıyor.
Romantik şiirleriyle üne kavuşan Neruda, aynı zamanda Şili'deki sol hareketin önemli isimlerindendi ve 1973'te General Pinochet'nin yaptığı darbe sırasında intihar eden sosyalist Cumhurbaşkanı Salvador Allende'nin yakın arkadaşıydı.
Sürgünde yaşamak istiyordu
Prostat kanseri teşhisi konulan Neruda, 69 yaşındayken en yakın arkadaşlarını darbe sırasında kaybettiği için bunalıma girdiğini ve kendi isteğiyle sürgünde yaşamayı tercih edeceğini söylüyordu.
Ancak ülkeyi terk etmesinden bir gün önce rahatsızlanarak Santiago kentindeki Santa Maria hastanesine kaldırılan Neruda'nın, 23 Eylül 1973'te doğal nedenlerle hayatını kaybettiği açıklanmıştı.
Pablo Neruda'nın mezarı cinayet iddialarının incelenmesi için 2013 yılında açılmıştı.
Neruda'nın ölüm nedenine dair şüpheler Şili'nin 1990'da darbe rejiminden demokrasiye dönüşün ardından da netlik kazanmadı.
2013'te Neruda'nın mezarı incelemeler için açılmış ancak yapılan testlerde ünlü şairin zehirlenerek öldürüldüğüne dair bulguya rastlanmamıştı.
2013'teki soruşturmanın vardığı sonuçtan tatmin olmayan Neruda ailesi, incelemelerin devamı talebinde bulunmuş ve soruşturmayla ilgili hakim de ilk incelemelerde dikkate alınmayan kimyasal maddelerin tekrar testlere tabi tutulması talimatını vermişti.