YAP, İŞLET, DEVRET
Türkiye’den adaya getirecek su, özelleştiriliyor. Bu yöndeki ilk açıklama, TC Devlet Bakanı Beşir Atalay ile Başbakan’ın basın toplantısında yapıldı: “Suyun dağıtımı konusu ihale aşamasına geldi. Bundan sonraki aşama Yap-İşlet-Devret”
BELEDİYE BAŞKANLARI KARŞI
Ülkemizde su dağıtım şebekelerinin önemli çoğunluğunun mülkiyetine sahip belediyeler: “Mülkiyet sahibine soruldu mu? Görüşümüzü iletmiştik.”
------------------
Türkiye’den Kıbrıs’ın kuzeyine getirecek suyun dağıtımı “Yap-İşlet-Devret” modeliyle özelleştiriliyor.
Başbakan İrsen Küçük, bu yöndeki ilk açıklamayı, TC Devlet Bakanı Beşir Atalay ile basın toplantısında dile getirdi.
Bir soru üzerine Başbakan İrsen Küçük, suyun dağıtılmasının mutlaka belirli bir maliyet getireceğini kaydetti.
Küçük, şu anda kullanılan su için de belirli bir meblağ ödendiğini hatırlatarak “Bu her halükarda makul bir fiyatlamayla yapılacak” dedi.
Türkiye’den gelecek suyun dağıtımı konusunda ihale aşamasına gelindiğini aktaran Küçük, bundan sonraki safhanın yap işlet devret olacağını söyledi.
Beşir Atalay ise soruya verdiği yanıtta barajların yapılması, deniz altına boru döşenmesi gibi maliyetlerin Türkiye Cumhuriyeti tarafından karşılandığını hatırlatarak, olası ücretlerin bununla ilgili olmayacağını kaydetti.
Belediyeler karşı
YENİDÜZEN’e konuşan belediye başkanları, su dağıtımının “özelleştirilmesinin” kabul edilemeyeceğini söyledi.
Daha önce, bu yönde TC Yardım Heyeti’nde bir toplantı yapıldığını ve görüşlerini aktardıklarını belirten belediye başkanları, şunları söyledi:
“Dağıtım şebekeleri belediyelerindir… Yap, İşlet kararı alınırken mülkiyet sahibine soruldu mu? Elektrikte de benzeri yapılmak isteniyor. Belediyelerin eline ne kalacak, sadece yolları süpürmek mi? Su dağıtımının özelleştirmesini hiçbir belediye kabul etmez…”
75 milyon metreküp
Türkiye’den gelecek 75 milyon metreküp suyun KKTC’ye önemli olanaklar sağlayacağını vurgulayan Başbakan Küçük, “İlk kez istikrarlı bir suya ulaşacağız hem kullanım, içme hem de sulamada kullanabileceğiz. Musluklardan içilecek ve devamlılık arzeden bir su olacak” dedi.
28 belediyenin hiç birinde muslukların 24 saat akmadığını iddia eden Küçük, TC’den gelen suyla bunun sağlanacağını ifade eden Küçük, 60 bin dönüm arazinin daha sulu tarıma başlayacağını kaydetti.
Küçük, projenin 2014 Mart ayında veya daha öncesinde tamamlanıp fonksiyonunu yerine getireceğini vurguladı.
***
Türkiye’den ‘analiz raporları’ geldi
1) Telekomünikasyon dairesi şirketleşmeli, rekabet sağlanmalı
2) Kamu maliyesi, toplanan gelirlerle cari harcamaları karşılamaktan uzak
3) Türkiye’den gelen öğrencilere olan bağımlılığın azaltılması ve 3. ülkelerden gelen öğrenci sayısının artırılması
Kıbrıs’ın kuzeyinde uygulanan 2010-12 Ekonomik Programı çerçevesinde, dört konuda yapılan araştırma projeleri, TC Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın adaya gelişiyle açıklandı.
“KKTC’de İşgücü Piyasasının Analizi”, “KKTC Devletinde Fonksiyonel-Kurumsal Gözden Geçirme Projesi”, “KKTC Yükseköğretim Stratejisi ve Eylem Planı” ile “KKTC ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Arasındaki Ticaret Kaymasının Analizi ve Kuzey İçin Politika Önerileri Ortak Projesi” nin sonuçları basına da dağıtıldı.
“Öncelikler belirlenmiyor”
KKTC Devletinde Fonksiyonel-Kurumsal Gözden Geçirme Projesi analiz sonuçlarına göre, KKTC Kamu Yönetimi’nin en temel eksikliği devletin merkezinde politika oluşturacak, öncelikleri belirleyecek, oluşturulan politikaların uygulanmasını koordine edecek, izleyecek ve denetleyecek bir kapasitenin olmayışı.
Kamu maliyesi, toplanan gelirlerle cari harcamaları karşılamaktan uzak ve bütçenin kapsamı dar, mali yönetim araçları yetersiz.
Rapora göre, Reformun birinci önceliği devletin merkezinde bir yönetim kapasitesi oluşturmak. Mali yönetim reformuna ise öncelikle bütçenin kapsamı genişletilerek başlanmalı.
KİT’lerin çıkartılacak bir çerçeve mevzuat çerçevesinde, etkin, profesyonel, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde işletilmesi sağlanmalı; Personel reformu, kamu yönetimi reformunun ayrılmaz bir parçası olmalı.
Kamu hizmetlerinin her alanında yaygın olarak iyileştirmelere gidilmeli, sağlık ve sosyal güvenlikte hizmette adalet ve eşitlik sağlanmalı, erişim ve hizmet kalitesi artırılmalı.
Telekomünikasyon ve ulaştırma gibi hizmetlerde kamunun görevleri ve örgütlenmesi yeniden yapılanmalı; Telekomünikasyon dairesi şirketleşmeli, rekabet sağlanmalı. Güvenlik ve sivil savunma hizmetlerinde sivilleşme ve etkinlik artırılmalı.
Rapora göre, bu ölçekte bir reform programının stratejik bir bakış açısıyla tasarlanması, reform yönetimine ilişkin ayrı bir kurumsal yapı oluşturulması ve etkin bir iletişim politikası ile kamuoyu desteği sağlanması gerekmekte.
“KKTC Yükseköğretim Stratejisi Ve Eylem Planı”
KKTC Yükseköğretim Stratejisi ve Eylem Planı analiz raporunda ise, KKTC’nin lokomotif sektörlerinin başında gelen yüksek öğrenim sektörünün rekabetçi sürdürülebilirliğe kavuşması ve bu sayede ülkenin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına katkı sağlaması için 2023 yılına kadar izlenecek strateji ve eylem planı önerisi ortaya konuluyor.
Rapora göre, yüksek öğrenim sektörü, ülkeye sağladığı ekonomik katkı ve diğer sektörlerle olan yakın ilişkisinden dolayı KKTC ekonomisinde son derece stratejik bir konuma sahip. Sektörün sürdürülebilirliği, Türkiye’den gelen öğrencilere olan bağımlılığın azaltılmasına ve 3. ülkelerden gelen öğrenci sayısının artırılmasına bağlı.