Ayşe GÜLER
Simge Özkalp… Bir ilki başardı, 10-11’li yaşlarda başlayan ‘araba tutkusunu’ geliştirdi…
Toplumda karşılaştığı önyargıya rağmen yılmadı, ‘kadınlar bu işi yapamaz’ sözlerine kulağını tıkadı, vazgeçmedi.
Resmi olarak Eğitim Bakanlığı onaylı, ‘mekaniker kalfalık’ belgesini alan ilk kadın oldu.
Aile baskısı, çevresinde gördüğü tepkilerle yıllarca mücadele etti.
Lise eğitimini kendisinin ifadesiyle ‘istemediği’ bir bölüm üzerine tamamladı, farklı farklı sektörlerde çalıştı.
Şu anda daha önce müşterisi olduğu, Lefkoşa Sanayi Bölgesi’nde uzun yıllardır faaliyet gösteren Cemal Sarı Oto Tamir Atölyesi’nde görev yapıyor.
Sekreterlik, muhasebecilik derken, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’ndan aldığı eğitim, ustasının da verdiği destekle kalfalık yapmaya başladı.
Bir taraftan da Otomobil Kulübü’nde off road ve drift yarışlarında servis hakemliğine devam ediyor.
“Kadınların erkeklerle eşit oldukları söylenir ama öyle değil. İşlerine nasıl gelirse o şekilde davranıyorlar” diyen Özkalp, şu mesajı da veriyor: İnsan yeter ki istesin, cinsiyet önemli değil. Bir kadın, bir erkeğe gidip, saçını boyayabiliyorsa, bir erkek de bir kadına gidip, aracının servisini yaptırabilir… At gözlüğünüzü çıkartın, kadın ne isterse yapabilir…
“Çocukluk merakımdı, kız çocuğu olduğum için de bir tabu vardı…”
Seni biraz tanıyabilir miyiz?
Lefkoşa doğumluyum. Burada yaşıyorum. Araba tutkunuyum. Şu anda bir şirkette muhasebe ve sekreterlik yapıyorum ama makinistlik gerekirse onu da yapıyorum.
İlk kadın kalfalık belgesini aldın… Nasıldı süreç?
Resmi olarak ilk kadın kalfalık belgesini bu yıl aldım. Eğitim Bakanlığı onaylı, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın verdiği belgeyi aldım. Ancak adamızda, makinistlikten anlayan kadınlar var. Gerek baba mesleği, gerek eşinden, gerekse merakından bu işi yapanlar bulunuyor. Ancak cesaret edip, bu denli başarılara ulaşıp, belge almaya çalışıp, okula gidenini duymadım. Aslında ben makinist değilim. Daha o evreye gelmedim, kalfayım. Eğitim almış, daha bilgili bir mekaniker kalfayım…
Bu tutku nasıl başladı?
Çocukluk merakım… Arkadaş çevremden kaynaklandı, arabalara merakım hep vardı. Sesi, rengi, modeli derken bir ilgim oluştu. İlk önce elektrik işlerine çok meraklıydım. Renkli kabloların bağlanmasına, elektronik eşyalara çok ilgiliydim. Ancak bir gün, elektrik çarpması sonucu bu merakımdan vazgeçtim, canım yanmıştı…10-11 yaşlarında arabaya yöneldim. Araba parçalarına çok ilgiliydim. Mahallemizde bir makinist dükkânı vardı. Hep merak ederdim; vida nasıl sıkılır, araba nasıl havaya kaldırılır… Çocukluk merakı… Zaman zaman dükkâna da giderdim ama tehlikeli olduğu için beni dükkana almazlardı. Kız çocuğu olduğum için de bir tabu vardı…
Aile baskısı, istemeyerek okuduğu bir bölüm ve sonrası…
Sanırım eğitimini bu meslek üzerine almadın…
Bu durum biraz tuhaf… Haydarpaşa Ticaret Lisesi’nde Muhasebe bölümünü bitirdim… Çok ilginç değil mi? Muhasebeden, makinistliğe…
Peki, bu bölümü okumak kendi tercihin miydi?
Hayır, kendi tercihim değildi.
Bu alana neden yönelmedin?
Aslında yönelmek istedim. Sedat Simavi Meslek Lisesi’nde okumak istedim. Ama bizim halkımızı herkes bilir, yıkılmayan tabuları var. Bir kız çocuğu bu bölümde okuyamaz, yapamaz düşüncesi ile tamamen aile baskısı ile bu okula yazılamadım. Çok istedim. Ancak bizim dönemimizde okulda kız öğrenci yoktu diye yazılamadım, geri adım attım. Muhasebeyi de pek isteyerek okumadım. Sonrasında farklı farklı alanlarda çalıştım ama hiçbiri bana göre değildi. Hayat şartlarından işlemek zorundaydım ama istemeden çalıştım.
Lise eğitimine devam ederken, araba merakınla ilgili bir şeyler yaptın mı?
Arkadaşlarımın bazıları tamircide çalışıyordu, bazılarının babalarının makinist dükkânı vardı. Kimisi kendi çabalarıyla bu işi yapıyordu. O tarzda ben de çabaladım, vazgeçmedim. Sağ olsun onlar da bazı şeyleri bana öğretti.
Resmi olarak kaç yıldır bu işin içindesin?
Çocukluk dönemini saymazsak, şu anda çalıştığım yer de dahil olmak üzere iki yıl…
Otomobil Kulübü’nde de off road ve drift yarışlarında servis hakemliği yapıyorsun sanırım. Biraz bu durumdan da bahseder misin?
Ahmet Şevketoğlu vardı, kaybettik… Aslında onun etkisi çok büyük. O bana çok teşvik verirdi. Bana hep ‘Sen meraklısın, yapabilirsin’ derdi. Yarışlarda yanına gidiyordum. Daha önce de 1 yıl boyunca Macila Team’in servisinde yardımcılık yapıyordum. Görevli olarak kulübe geçmem istendi, deneyelim dedim. Orda da kaldım. Yarışçılarla hep iç içeyim. Hakemlik yapıyorum. 1.5-2 yıldır kulüpteyim. Aynı zamanda Denetim Kurulu üyesiyim…
“Kadınların erkeklerle eşit oldukları söylenir ama öyle değil…”
Daha önce oto tamircilerde çalışmak istedin mi? Nelerle karşılaştın?
Çalışmayı çok istedim. Bir iki arkadaşımın dükkânına gittim, ‘kadından makinist mi olur’ dediler. Kadınların bu işten anlamadığını söylediler, tepki verenler de oldu. Hatta başaramayacağıma inandılar… Kadınların erkeklerle eşit oldukları söylenir ama öyle değil. İşlerine nasıl gelirse o şekilde davranıyorlar.
Şu anda bir oto tamir atölyesinde çalışıyorsun değil mi?
Evet. Aslında ‘joker’ elemanım… Müşterisiydim, işe başladım. Sekreter, muhasebe derken, iş gelişti. Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın yetişkin kurslarını duydum, yazıldım. 1 yıl boyunca hem işleyip, hem okudum. Okulun ciddi katkısı oldu, ustam da bana ciddi destek oldu. Uygulamalı eğitimler de aldık. Eğitimle birlikte doğru bildiğim yanlışları gördüm. Basit gözüküyordu ama zordu… Şu anda orada çalışanlara yardımcı oluyorum. Müşteri geldiğinde, sorununu söylediğinde, yapabileceğim bir şeyse hemen müdahale ediyorum. Çoğu da benden çekiniyor, ‘usta yok mu’ diye soruyor.
Bu durumu ailen nasıl karşıladı?
Erkek kardeşim makinist. O bile bana inanmadı, ‘kadın ne anlar’ dedi. Annem bile ‘başka iş bulamadın mı’ dedi. Ama ‘kafaya taktıysa, başaracak’ diyenler de oldu… Bir şeyi istersem, başarırım… Ben başaracağımı söylediğimde birçok insan da başaramayacağımı söyledi. Ben ise ‘yapamadı’ dedirtmemek için çalıştım, devam ettim.
Aslında aldığın belgeyle, tutkunu da resmileştirdin, başarabileceğini gösterdin… Ne hissettin?
Başardığımı söyledim ama itiraf etmeliyim ki ben bile kendime inanamadım.
Aldığın eğitim neyi kapsıyor?
Araçların servisini yapabiliyorum. Balata değiştiriyorum, küçük servisleri yapıyorum. Şu anda makine açıp, kapatamıyorum. Bunu söylemem, bilgi sınırımın farkındayım. Dükkânda işin içinden çıkamadığımda yardım alıyorum.
Zaman zaman yıldığın anlar oldu mu?
Tabii ki oldu. Erkeklerdeki mantık, bu işin güçle yapılabileceği yönünde… Ben ise öyle düşünmüyorum. Bu iş, mantıkla yapılıyor. Örneğin; lastik patladığında aklına ilk gelen yer lastikçidir. Bunu bir kadın da bir erkek de düşünebilir… Çağ öyle bir ilerledi ki, sistem gelişti. Dükkânda OBT bağlantılarını, bilgisayar bağlantılarını ben yapıyordum. Onların da bu yıl eğitimini almaya başlıyorum. Nisan’da İstanbul’da eğitime gittim. İtalyan bir şirketin sertifikasını aldım. İlerleyen dönemlerde cihazlarla ilgili eğitimlere başlayacağım…”
“At gözlüğünüzü çıkartın”
Uzun zamandır istediğin bir şeyi resmileştirdin… Önyargılarla da karşılaştın, bu süreci nasıl değerlendirirsin?
Evet, aldığım belgeyle herkese gösterdim; kadın isterse başarabilir… Önyargılar nedeniyle çok geri adım attım. Okula başladığımda da bunu sosyal medyadan paylaştığımda da, kadınlar bile ‘yapamayacağımı’ düşündü. Toplumda biraz baskı var, kadınlar da bana inançsız yaklaştı. Etrafımda aslında var. İlk kadın ralli pilotlarından olan Tuğçe var. Çok yakın arkadaşım, baba mesleği olan makinistlik de yapıyor. Ama kendisi aynı zamanda iç mimar. Ülkü Erçoban var, Ayşen var… Örnekler var ama hiçbiri cesaret edemedi mi diyeyim, ya da zaman mı söz konusu oldu bilemiyorum. Eğitim alıp da resmileştireni duymadım. Varsa bile tebrik ediyorum…
1 yıllık eğitim sürecin oldu. Burada neyle karşılaştın?
5 yetişkindik, tek kadın bendim. Bu durumu tuhaf karşıladılar. Hatta ilk ders günü bana, ‘tırnak, güzellik bölümü yan sınıfta’ diyenler oldu. Sınavda da aynı durumla karşılaştım. Sınıf arkadaşlarımla yazılı sınava gireceğim gün, hocalar yanlış sınıfa gittiğimi söyleyip, beni uyarmıştı. Onlar da ‘güzellik, tırnak bölümünün’ sınavına gireceğimi düşünmüşlerdi.
Peki şimdi, senin bu işi yapabileceğine inanmıyorlar mı?
Şu anda bana inanıyorlar. Ben yapabileceğimi gösterdim. Ama şimdi de ‘bu belgeyi göstermelik aldın, ne yapabilirsin’ diyenler de var. Kimseyi memnun edemiyorum…
Kendi yerini açmak istiyor musun?
Yoktur diyemem, vardır da diyemem… Meclis’ten geçen yeni yasada ustalık belgesi olmayan kişiler dükkân açamıyor, kiralayamıyorsun. Çalışanların da aynı şekilde çıraklık ya da kalfalık belgesi olması gerekiyor. Ustamdan çok bilgi alıyorum. Daha çok şey var. Ustalık belgesi almam lazım, eğitimleri daha sıkı. Bir sonraki hedefim bu… Süreç daha uzun…
Çok uzun bir sürenin sonunda istediğini başardın. Neler söylemek istersin?
İnsan yeter ki istesin, cinsiyet önemli değil. Kadın erkek eşittir sözü uygulamada da oldu. Kuaförlük aslında kadın işi… Ama bir kadın, bir erkeğe gidip, saçını boyayabiliyorsa, bir erkek de bir kadına gidip, aracının servisini yaptırabilir… At gözlüğünüzü çıkartın, kadın isterse yapabilir…