KAZILARDA SON DURUM… KAZILARDA SON DURUM…
Kayıplar Komitesi’nin adamızın kuzeyinde ve güneyinde, gerek 1963, gerekse 1974 “kaybı” Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın olası gömü yerlerini araştırdığı ve kazılar yürüttüğü süreç, kesintisiz biçimde devam ediyor…
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden aldığımız bilgilere göre Kayıplar Komitesi Sinde’de (İnönü) ve Aysergi’de (Yeni Boğaziçi) iki yeni kazı başlatmış bulunuyor.
Sinde’de daha önce Abalestra’da bazı “kayıplar”dan geride kalanların bulunmuş olduğu bir kuyunun yakınlarında ikinci bir olası gömü yerinde kazılara başlandı. Abalestra’da kazılmış olan kuyu bir operasyonla boşaltılmış ve yürütülen kazılarda bazı kalıntılar bulunamamıştı… Şimdi bu ikinci kapalı kuyuda boşaltılmış olan kuyudan taşınmış kalıntılar aranacak…
Aysergi’de ise bir Kıbrıslırum “kayıp”tan geride kalanlar köyün Kıbrıslırum mezarlığına gömüldüğü yönünde bir tanıklık üzerine, burada kazı yürütülecek.
Kayıplar Komitesi’nin Girne’de, Haspolat’ta (Mia Milya) Voni’de ve Mağusa’da Ayluga bölgesindeki kazıları da sürüyor. Haspolat’taki kazının kapatma süreci devam ederken, Voni’deki (Gökhan) askeri bölge içerisindeki kazılarda da kazılan yerleri kapatma sürecine girildi.
Kayıplar Komitesi’nin bir şahidimizin ve okurlarımızın göstermiş olduğu Dikomo (Dikmen) askeri bölge içerisindeki kazısı devam ediyor. Burada altı “kayıp”tan geride kalanlara ulaşılmış bulunuyor.
Baf’ta ise üç “kayıp” Kıbrıslıtürk’ten geride kalanların aranmakta olduğu kazı Polem’de (Polemi) bir dere yatağında devam ediyor…
Kayıplar Komitesi kazı ekiplerindeki tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz.
BASINDAN GÜNCEL…
Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Üyesi, Kıbrıs Haber Ajansı’na konuştu:
“Aşşalı kayıpların bulunduğuna inanılan bir bölgede sorunlar var ama Komite kazı yapmak için elinden geleni yapacak…”
Kiriaki Hristodulu - KHA
Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıslırum üyesi Nestoras Nestoros, Aşşalı “kayıplar”ın bulunduğuna inanılan Kıbrıs’ın kuzeyindeki bir bölgede kazı çalışmalarında birçok sorun yaşandığını söyledi.
Kıbrıs Haber Ajansı’na (KHA) bir demeç veren Nestoros, tüm zorluklara rağmen Komite’nin bölgede kazı yapmak için elinden geleni yapacağını belirtti.
1974’te bazı Türk askerleri tarafından öldürülen Aşşa köyünden (Paşaköy) yaklaşık 70 kişinin, Dikomo’da bir arazide gömülü olduğuna inanılıyor. Tanıklara göre “kayıplar”ın kalıntıları buraya Orniti’den nakledildi. Tanıklara göre nakil işlemi 1995-1996 yılları arasında gerçekleşti.
Arazi 2009-2012 yılları arasında Portekizli uzmanlar tarafından, AB tarafından finanse edilen bir projeyle kapatıldı. O dönemde burada “kayıplar”ın gömülü olabileceği bilinmiyordu.
Nestoros KHA’na, bölgede bir çöplük olduğu ve geçmişte buraya çöp atıldığı için ağaç dikilmediğinin belli olduğunu anlattı. Nestoras’a göre burada şimdi sadece çöp alanını doldurmak için oluşturulan bir bölgenin etrafında ağaçlar bulunuyor.
Bölgenin kazılıp kazılmayacağına karar verebilmek için tüm gerekli prosedürün ve çalışmanın yapıldığını, bazı sorunlar bulunduğunu, bunlar aşılmak isteniyorsa bunları dikkate almak gerektiğini, hiçbir sapma olmadan mümkün olan her şeyi yapacaklarını ifade eden Nestoras Nestoros, KHA’na, bunun maliyetli bir kazı olmasının beklendiğini, bunun için AB’nden ek fon isteneceğini bildirdi.
“Projeyi yürüten Portekizli uzmanlarla sürekli temasımız vardır. Bize istediğimiz teknik bilgileri verdiler” diyen Nestoros, daha genel olarak Kayıplar Komitesi’nin finansmanı konusuyla ilgili olarak da, bunun büyük endişeye neden olan bir konu olduğunu, çünkü Komite’nin düzgün çalışmasının buna bağlı olduğunu kaydetti. Kayıplar Komitesi her yıl, 3,5 milyon avroluk yıllık bütçesiyle birlikte AB’nden 2,6 milyon avro yardım alıyor.
Nestoras, “Dolayısıyla biz her zaman, gerekli olan, kalan miktarla ilgili endişeliyiz. İnsan kalıntılarının kimlik tespit sürecindeki yavaşlığı kazılardaki bulgularla ilgilidir. Genel olarak kalıntıların yeri tespit edilmiştir ve belirli bilimsel protokollera uygun olarak kimlik tespitini yürütmek istediğimiz için antropolijik analizler zaman almaktadır” şeklinde konuştu.
Kıbrıs’ın işgal bölgelerindeki askeri bölgelerde kazılar ve bu alanlarda 2018’de başka kazılar yapılıp yapılmayacağıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Nestoras Nestoros, Kasım 2015’ten bu yana, her yıl on kazı olmak üzere 2016-2018 dönemini kapsayan 30 askeri bölgede kazılar yapılması üzerinde görüş birliği olan bir süreç bulunduğunu kaydetti.
Buna ek olarak araştırma süreci sırasında listenin yeni bilgilerle güncelleştirildiğini de bildiren Nestoros, şöyle devam etti:
“Bu aşamada, askeri bölgede, iki alanda, işgal bölgelerinde bulunan Voni ve Dikomo’da kazılar 2017’den beri devam etmektedir. 2018’de kazı çalışması yapılacak 20 alan daha bulunmaktadır ve bir de, önceki liste hazırlandıktan sonra elde edilen bilgiler doğrultusunda kazılacak bir alan vardır.”
“Olası gömü yerleri konusunda Kayıplar Komitesi’nin edindiği sınırlı bilgiler Komite’yi endişelendiren bir konudur.”
“Bilgi eksikliğinin çalışmalarımızı zorlaştırdığı açıktır. Ondan sonra zaman geçtikçe programın hedefleri zarara uğruyor. Bilinen gömü alanlarıyla ilgili bilgi Komite’yle paylaşıldı ve programın ilk yıllarında bunlardan faydalanıldı. Geçen zaman içerisinde insanlardan bilgiler ya duyum ya da bir şey görüldü şeklinde hala geliyor ve Komite’nin çalışmalarına yardımcı olunmak isteniyor. Ancak bu bilgi ve tanıklıklar, bizim istediğimiz toplu gömülerle ilgili değil. Evet bazı insanlar gömü yerleriyle ilgili bilgi paylaşmaktan korkuyorlar, bazı durumlarda askeri gruplara dahil olan insanlar bilgi paylaşmaktan korkuyorlar.”
“Gömü yerleriyle ilgili en önemli bilgiyi Türk ordusu elinde bulunduruyor ve 1974’teki Türk işgali sırasında savaş alanından topladıklarını toplu mezarlara gömdükleri söyleniyor.”
“Toplu gömülerin olduğu bu alanlar, 2015’te işgal altında bulunan Trachonas köyünde öldürülüp gömülen ve 36 kişinin kimlik tespitinin yapıldığı olay hariç henüz tespit edilmedi.”
Türk ordusunun işbirliğinin önemli olduğunu, Kayıplar Komitesi’nin bu işbirliğine ihtiyaç duyduğunu ve kayıp şahıslar konusunu azami halletmek için bunu istediğini belirten Nestoros, arşivler konusunda da çoğunlukla kayıplarla ilgili değerli bilgiyi Türk ordusunun sağlayabileceğini, 2017’de üç üyeli Arşiv Araştırma Ekibinin kurulduğunu, bu ekibin uluslararası arşivlerden ilgili bilgiyi araştırma ve kaydetme görevi üstlendiğini hatırlattı. Üç üyeli ekibin bir Arşiv Araştırma Koordinatörü, bir Kıbrıslırum araştırmacı ve bir Kıbrıslıtürk araştırmacıdan oluştuğunu söyledi.
“Ofisim polis kayıtlarını ve diğer devlet kurumu kayıtlarını incelemek için görevli atadı. Aynı zamanda Kıbrıs Savunma Bakanı tarafından Kıbrıs’taki askeri arşivleri araştırmak için bir araştırmacı atandı” diyen Nestoros, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk tarafının, gizliliği kaldırıldıktan sonra arşiv malzemeleri toplayacak bir ekip atanması sözü bulunduğunu anımsattı.
Nestoras Nestoros, “Kıbrıslıtürk lider de böyle bir araştırma için sözler vermiştir. Yunan ordusu arşivlerinin bir ekip tarafından incelendiğini biliyorum ve biz arşiv malzemelerinin duyurulmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Ayrıca, Komite’nin, hep Kıbrıs’ta hem New York’ta Birleşmiş Milletler, Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Britanya Üsleri arşivleri ve Birleşik Krallık’taki diğer arşivlerin araştırılmasıyla ilgili ricalarının kabul edildiğini, Avusturya, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve İsveç’in olumlu yanıtlar verdiklerini duyurdu.
Kayıp şahıslarla ilgili geçmişte yapılan hataların, özellikle arşivlerin açılmasına izin verilmesini istememenin, Kızılhaç gibi diğer kurum ve kuruluşlarından yardım talebinde bulunmamanın pahalıya mal olup olmadığı sorusuna Nestoros, “Geçmişte yapılmış her hatanın pahalıya mal olduğu aşikardır. Arşivlerle ilgili olarak bu anlamda geçmişte, o görüş ortadayken Komite’nin üç üyesi arasında hiçbir zaman uyumlu bir çaba olmamıştır. İlgili ülkelerden olumlu ve etkin yardım sağlanması yoğun çaba gerektirir. Ayrıca Komite üyelerinin ilgili devlet ve askeri yetkililerle kişisel bir çalışma ilişkisi geliştirmesi gerekmektedir. BM, arşivlerini açmak veya bilgi paylaşmak için daha erken yardım sağlalıydı” yanıtını verdi.
Gömü yerlerini tespit etmek için Komite uzmanlarının çeşitli metotlar veya metotlarla sistemler birleşimini kullandıklarını ifade eden Nestoros, gömü yerlerinin araştırılmasına ve taze bilginin değerlendirlmesine yardımcı olmak için Ofisin bir Araştırma Koordinatörü ve üç genç araştırmacıyı işe aldığını bildirdi.
Nestoras, buna ek olarak Kıbrıslırum araştırmacıların tanıklık analizinde, tanıklara yaklaşım yollarında uzmanlaşmada, tanıklara yaklaşmanın uzman yollarında, insanların hatıralarının canlanmasına yardımcı olmada bazı metotlarda ve hata belirleme teknikleri üzerinde eğitildiklerini söyledi.
Kıbrıs İstihbarat Servisi’ndeki Kayıp Şahıslar Ofisi’yle ve Tapu Kayıt Dairesi’ndeki personelle işbirliğinin güçlendirildiğini, personelin Kıbrıs Üniversitesi Coğrafik Bilgi Sistemleri Teknolojisi tarafından eğitildiklerini belirten Nestoros, özel radarlar ve metal dedektörler gibi tekniklerle ilgili olarak bunların bilim insanlarının çalışmalarını desteklediklerini ifade etti; Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’yle de günlük açık bir temas olduğunu anlattı.
Nestoras Nestoros, kayıp şahıslar sorununun Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmadan önce çözülmesi gerektiğini, böylelikle topluma doğru mesaj verilebileceğini, bunun önemli bir konu, hız verilebilecek insani bir konu olduğunu vurguladı.
(Kıbrıs Haber Ajansı - Kiriaki Hristodulu – 4.5.2018)