Gazeteleri tersten okuyanlardanım.
Spor sayfalarına bakmadan, güne başlamam.
Zaten, spor sayfalarının dışındaki her haberi de bir gün önce mutlaka öğreniyorum.
Ya internet haber sitelerinden, ya sosyal medyadan ya da dedikodu mekanizmasından...
***
Spor daha farklı.
Bir gizlilik içerisinde...
Haber atlatma peşinde bir rekabet.
Ancak, haberlerin yüzde 80'i aynı...
O bunu dedi, şu bunu dedi.
Yok, puan veya puanlar için almak istiyormuş teknik adamlar, yok üç ihtimalli maç.
Futbolun dışındaki branşlarda ise yapıldı, yapılacak haberleri...
***
Eleştirmek değil niyetim.
Sorunun sporumuzun kısır döngü içerisinde bulunduğunu bir kez daha göstermektir.
Bu konuda ne yapacağımız sorularına yanıt aramanın zamanı geldi.
Mevcut şartlarda, sporumuzun "nasıl ivme ve enerji kazanacağı" yönünde çalışmalıyız.
Öyle şuralarla, çalıştaylarla sporumuz ileriye gitmedi bugüne kadar.
Gitmeyecek de...
Çünkü sistem, ileriye değil durağanlığı besliyor.
Spor sayfalarında hep ayni haberleri okumaktan veya bir ahbabın resmini görüp sevinmekten öteye geçmek istiyorsak, el birliği ile hareket etmenin zamanıdır.