“Sister Speak to Me” Konferansımızın bu yılki konuğu Olga Demetriou

Kıbrıslırum kızkardeşlerimizin konuşmacı olarak katıldığı konferansımız bu yıl da 6 Mart pazartesi akşamı saat 19.00’da Naci Talat Vakfı’nda gerçekleşiyor.

Feminist Atölye (FEMA)

Feminist Atölye olarak her yıl 8 Mart haftası içerisinde “Sister Speak to Me” ana başlığı altında düzenlediğimiz ve Kıbrıslırum kızkardeşlerimizin konuşmacı olarak katıldığı konferansımız bu yıl da 6 Mart pazartesi akşamı saat 19.00’da Naci Talat Vakfı’nda gerçekleşiyor. Hukuk sosyolojisi, toplumsal cinsiyet, eleştirel teori konularında çalışmaları olan Sosyal Antropolog Olga Demetriou’nun “Kıbrıs Çatışmasında Kadınların Kayıpları” konusunda konuşma yapacağı konferansımızda tercüme olacak. Tüm  halkımız davetlidir.

Çocuk İstismarı ile Mücadelede Koruyucu/Önleyici Yaklaşımlar (2)

Geçtiğimiz hafta başladığımız ve çocuk istismarı ve ihmali ile mücadelede koruyucu/önleyici yaklaşımlar ile ilgili verdiğimiz bilgilere bu hafta da devam ediyoruz.

Çocuğa Yönelik İstismarın Farkına Varmak Neden Zordur?

Çocuğa yönelik istismarın farkına varılamamasının birçok nedeni vardır:

  1. Her şeyden önce çocuğa yönelik fiziksel istismarının faillerinin % 75’i ebeveynler, % 15’i diğer akrabalardır. Bu nedenle, çocuğu sağlık kuruluşuna getiren kişi, aynı zamanda çocuğa şiddet uygulayan kişi olabilir. Şiddet uygulayan kişi, çocuktaki fiziksel hasarın nedenini anlatırken, istismarı gizlemeye çalışabilir.
  2. Toplumun aile ve cinsellikle ilgili tabulaşmış düşüncelerinin olması, çocukların yaşadıkları istismarı kimseyle paylaşamamalarına ve sessiz kalmalarına yol açar. “Aile kutsaldır”, “Cinsellik ayıptır”, “Büyük sözü dinlenir” gibi toplumsal- ahlaki söylemler istismara maruz kalan çocuğu susturur, şiddet uygulayan kişiyi ise güçlendirir.  
  3. Şiddet uygulayan kişi, çocuğun sessiz kalması, yaşadıklarını kimseye anlatmaması için çocuğa baskı uygulayabilir, onu tehdit edebilir (sevdiği kişilere zarar vermekle,  öldürmekle, yurda göndermekle vb) ve korkutabilir. Çocuk, yaşadıklarını anlatırsa, şiddet uygulayan kişi tarafından cezalandırılmaktan korkabilir.
  4. Çocuk, istismar nedeniyle kendini suçlu hissedebilir. İstismarın, hak ettiği bir ceza olduğunu ve kendi davranışlarının bir sonucu olduğunu düşünebilir.
  5. Şiddet uygulayan kişi, çocuğu etkilemek ve yönlendirmek için çocuğun kendini özel hissetmesini sağlamaya çalışabilir. Çocukla ilgilenir, iltifat eder, çocuğun ihtiyaçlarını önemsiyormuş gibi davranabilir. Bu nedenle, çocuğun kafası karışır.    
  6. İstismar, çocuğun içine kapanmasına neden olabilir. Dışarıdan gözlemlendiğinde çocukta belirgin şekilde olumsuz/problemli davranış ve tutumlar görülmeyebilir. Bu durumda, çocuğa bakmakla yükümlü olan veya çocukla çalışan yetişkinler(Öğretmen, rehber öğretmen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog vb), çocuğun istismara maruz kaldığını düşünmeyebilirler, çocuğun içine kapanıklığını doğru yorumlamayabilirler, çocuğun verdiği gösterdiği değişikliği gözden kaçırabilirler. Çocuk içine kapanarak utanç, suçluluk, öfke gibi yoğun duygularını bastırmaya çalışıyordur. İstismar, çevresindeki yetişkinler tarafından fark edilmediğinde çocuk çaresiz kaldığı için böyle davranmak zorunda kalır.
  7. İstismara maruz kalmış bir çocukla çalışan (Örneğin, öğretmen, rehber öğretmen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog) yetişkinlerin istismarı tanıyabilecek yeterli farkındalıkları ve eğitimleri olmayabilir, bağlı oldukları kurumun süreci doğru işleteceğine güven duymayabilirler veya toplum, aile, cinsellik konularında sahip oldukları tabuları nedeniyle istismarı görmezden gelebilirler, çocuktan yana davranmayabilirler.

 

Bir Çocuk İstismar Edildiğini Açıklarsa Çocukla Nasıl İletişim Kurulmalıdır? 

  1. Çocukla bire bir konuşmak için özel bir mekân bulun. Bu mekân, konuşmanızın kesilmeyeceğinden emin olacağınız bir yer olsun.
  2. Çocuğu sakinleştirmek için çocuğun yanına oturun.
  3. Çocuktan izin almadan ona dokunmayın.  İzinsiz dokunmanız ona istismar olayını hatırlatabilir.
  4. Çocuğu açıklıkla ve sakince dinleyin. Çocuk sizinle istismarı paylaşırken tepkileriniz hayati önem taşımaktadır. Bu esnada duygularınızı, mimiklerinizi ve beden dilinizi  kontrol edin. Çocuğun size anlatacakları ve muayene sonucu görecekleriniz sizi şok edebilir. Gördüklerinizi ve duyduklarınızı sakin karşılayabilmeniz çocuğu desteklemek için önemlidir. Çocuğu dinleyin ve kendisi için önemli olan konuları siz herhangi bir soru sormadan anlatmasına izin verin. Tüm ilginizi çocuğa verin. Bazen çocuğun sizinle sır olarak paylaşmak istediği şey bir istismar olmayabilir. Ebeveynlerin boşanma süreci, ilişki problemi ve veya farklı nedenlerden dolayı yaşadığı ruhsal zorluklar olabilir. Yönlendirici olmadan kendini rahat ifade etmesine izin vermek gerekir.
  5. Çocuğun dilinden konuşun. Çocuğun anlayamayacağı kelimeleri kullanmayın. Çocuğun yaşadıklarını paylaşırken  kullandığı kelimeleri kullanın. Bu özellikle cinsel istismarla ilgili konuşmalarda çok önemlidir. Çocuğa anlaşıldığı duygusunu yaşatır.
  6. Çocuğu yaşadığı olayları anlatması için cesaretlendirin. Yaşadığı olayları anlatması için ona destek olun fakat vermek istemediği ayrıntılar için asla zorlamayın, baskı yapmayın ve yönlendirmeyin.
  7. Çocuk yaşadıklarını sizinle paylaşırken ona şunları söyleyin. “Sana inanıyorum”, “Bana söylediğine çok memnun oldum”, “Bu senin hatan değil”.
  8. Çocuğa açıklama yaparak mümkünse çocukla görüşmenizi kaydedin. Çocuğun anlattığı olayları ve kelimeleri yazın. Eğer bu çocuğu olumsuz etkileyecekse veya etkiliyorsa devam etmeyin.
  9. Çocuğu, yaşadığı istismarı paylaştığı  için takdir edin. Eğer çocuk dolaylı bir şekilde  istismardan söz ediyorsa (örneğin; birinin başına geldi gibi), çocuğu yaşadıklarını anlatması yönünde teşvik edin.
  10. İstismarı bildirmek için okul/kuruluş ya da sosyal hizmetler dairesi yetkililerine (ALO 183) haber verin.
  11. Gizliliğe saygı gösterin. İstismar olayını okulda bu konuda sorumlu kişi dışında başka biriyle konuşmayın. Bunu böyle yapacağınızın bilgisini çocuğa da verin.

Kadının İnsan Hakları Atölyelerimiz Devam Ediyor: Son kayıt tarihi 18 Mart 2017

Feminist Atölye olarak 2011 yılından beridir Kıbrıs’ın çeşitli şehir ve köylerinde yaptığımız Kadının İnsan Hakları çalışmaları için başvurularımız başladı. 22 Mart 2017 tarihinde başlayacak olan KİHEP atölyeleri 25 kişilik gruplarla yapılıyor. Başvurular için son tarih 18 Mart 2017’dir.

Lefkoşa’da açılacak gruba kayıt için: 0548 862 77 57

Mağusa ve İskele’de açılacak gruba kayıt için : 0533 862 50 69


Biraz da gülelim

Dergiler Haberleri