Ayşe GÜLER
Merkezi Cezaevi’nde insan hak ihlalleri ve genel olarak cezaevi koşullarına ilişkin soruşturma başlatılmasının yankıları devam ederken, bugün Danışma Kurulu toplantısı yapılıyor.
İşlevselliğini yitirdiğine dair söylemler olan kurul toplantısında Bakanlar Kurulu’nun “cezaevinde inceleme başlatılması” kararının gündeme gelmesi bekleniyor.
Cezaevi insani koşullar açısından tartışılırken, ‘insan hakları’ savunucuları-hukukçular YENİDÜZEN’e konuştu, bugüne kadar cezaevinde ‘sivil toplum denetimi’ gerçekleşmediğini ifade etti.
Danışma Kurulu’nu da eleştiren hukukçular, kurulun herhangi bir adım atmadığını da dile getirdi.
Eski Kıdemli Yargıç, Avukat Tacan Reynar, cezaevinde özellikle çocuk mahkumlarla ilgili ciddi sıkıntılar yaşandığını, istismar edildiklerine dair bilgiler edindiklerini ifade etti. Bugüne kadar Danışma Kurulu’nun ‘bir şey’ yaptığını görmediğini, koşulların iyiye gitmediğini de ifade eden Reynar,“Kurulun işlevselliği olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat ise cezaevinde bugüne kadar sivil bir denetimin gerçekleştiğini söylemenin mümkün olmadığını, bu denetime izin verilmediğini kaydetti.
Öte yandan Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Üyesi, Avukat Öncel Polili, cezaevindeki mevzuatın çok çağdışı olduğunu söyledi, bu konuda adım atılması gerektiğini ifade etti.
Vakıf olarak geçmiş hükümet cezaevine girme taleplerinin olduğunu ancak bunun gerçekleşmediğini söyleyen Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı, Avukat Deniz Düzgün, geçtiğimiz hafta kadınlar koğuşunda mahkumların soğuk hava şartları sebebi ile şikayetleri olduğunu da dile getirdi.
İLGİLİ KESİMLER NE DÜŞÜNÜYOR?
Eski Kıdemli Yargıç, Avukat Tacan Reynar:
“Danışma Kurulu’nun işlevselliği yok”
Eski Kıdemli Yargıç, Avukat Tacan Reynar, mahkemeye yansıma süreçlerinde cezaevinde birçok sıkıntının süre geldiğini söyledi.
Reynar, cezaevinde zaman zaman şiddet olaylarının yaşandığını ifade ederek, özellikle çocuk mahkumlarının ciddi sıkıntılarla yüz yüze geldiğini hatta yetişkinliklere birlikte aynı koğuşlarda kaldıkları, bu durumun bazı düzenlemelerde değiştirildiğine yönelik bilgi geldiğini belirtti.
Bununla birlikte cezaevinde hapis yatan bazı çocukların ciddi anlamda istismar edildiğine yönelik bazı duyumlar aldığını, araştırma yapmaya çalıştığını da dile getiren Reynar, yargıç olduğu dönemde bu sorunlarla ilgili birçok kamu görevlisinin kendisine yaptığı beyanlar olduğunu kaydetti.
Reynar, cezaevi koşullarının insani koşullar olmadığını herkesin bildiğini dile getirerek, kapasitenin aşıldığını, yeni cezaevinin bunu ne kadar karşılayacağının bilinmediğini ifade etti.
Özellikle çocuk mahkumların ıslah edilebilmesi amacıyla ne kadar etkin şekilde ortam sağlanacağının zaman içerisinde görüleceğini belirten Reynar, “ Özellikle çocuk mahkumlarla ilgili ciddi sıkıntılar var. İstismar edildiklerine dair ciddi bilgiler ediniyoruz” dedi.
Reynar, konunun gerekli yerlere iletilmesine rağmen önlem alınmadığını söyledi.
Öte yandan bugüne kadar Danışma Kurulu’nun ‘bir şey’ yaptığını görmediğini, koşulların iyiye gitmediğini vurgulayan Reynar, “Kurulun işlevselliği olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat:
“Cezaevinde bugüne kadar sivil bir denetim gerçekleşmedi”
Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Aslı Murat, cezaevinde bugüne kadar sivil bir denetimin gerçekleştiğini söylemenin mümkün olmadığını, bu denetime izin verilmediğini kaydetti.
Murat, merkezi cezaevi ile ilgili basına yansıyan ve insan hakkı ihlali diye nitelendirilebilecek iddiaların bugün ortaya çıkmadığını, bunların çok uzun zamandır dile getirildiğini belirtti.
Murat, gerek cezaevi gerekse karakol hücrelerinin toplumdan izole edilmiş ‘kapatılma mekanları’ olduğunu ifade etti.
Bu nedenle hak ihlallerinin yoğun olarak yaşanmasına neden olabilecek zemin yaratıldığını dile getiren Murat, toplum olarak suç işleyen veya o iddiaya maruz kalan kişilerin hakları üzerine çok fazla hassasiyet gösterilmediğini söyledi.
Murat, “Herkesin yolu bir gün o mekanlarla kesişebilir. Bu bağlamda hem devletin yasa gereği denetle kurulunu işletmesi hem de alanda çalışan insan hakları örgütlerinin denetimine imkan tanıması önemlidir” dedi.
Denetleme kurulunun devletin bir mekanizması olduğunu ve çoğu zaman doğru sonuç vermeyebildiğini dile getiren Murat, bu yüzden ‘gölge rapor’ denilen, sivil toplum örgütlerince yapılacak denetim sonucunda birtakım saptamaların ortaya çıkarılmasının acil bir ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Murat, yeni bir cezaevi yapıldığını, ne şekilde olması gerektiğinin tüm kesimlerce tartışılmasının şart olduğunu söyledi.
Öte yandan Bakanlar Kurulu’nda alınan cezaevinde inceleme kararının oldukça önemli ve yerinde olduğunu dile getiren Murat, bu doğrultuda gerçekleştirilecek incelemelerde, alanda çalışan bir meslek örgütü olarak, yürütülecek sürece bilfiil katkı koymayı teklif ettiklerini aktardı.
Murat, aralarında insan hakları alanında uzmanlığı olan ve özellikle cezaevleri – tutuklu yerlerinin standartlarının ne olması gerektiği hususunda deneyimli meslektaşlarının bulunduğunu ifade ederek, “ Birlikte yürütülecek çalışmalar ile hak ihlallerinin önüne geçilebileceğine inanıyoruz” dedi.
Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Üyesi, Avukat Öncel Polili:
“Danışma Kurulu çalışmaların insan hakları açısından uygun olup olmadığı tartışmalı”
Öte yandan Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Üyesi, Avukat Öncel Polili, cezaevindeki mevzuatın çok çağdışı olduğunu söyledi, bu konuda adım atılması gerektiğini ifade etti.
Polili, yeni cezaevine geçildiğinde, sorunların çözüleceğine dair bir algı olduğunu ancak bunun doğru olmadığını söyledi.
Cezaevinin bağımsız kurumlar tarafından denetlenmesinin şart olduğunu belirten Polili, fiziki koşullarla ilgili zaman zaman gelen şikayetlerin, bakana iletildiğini, sorunların bu şekilde çözülmeye çalışıldığını aktardı.
Polili, buna rağmen hiçbir zaman cezaevi standartlarının insan haklarına uygun olup olmamasıyla ilgili çalışma yapılmasına izin verilmediğini dile getirdi.
Bu konuda görevlendirilen Danışma Kurulu olduğundan bahseden Polili, kurulun yaptığı çalışmaların insan hakları açısından uygun olup olmadığının da tartışmalı olduğunu sözlerine ekledi.
Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı, Avukat Deniz Düzgün:
“Cezaevine girme talebimiz oldu ama gerçekleşmedi”
Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı, Avukat Deniz Düzgün, vakıf olarak geçmiş hükümet cezaevine girme taleplerinin olduğunu ancak bunun gerçekleşmediğini söyledi.
Cezaevi Disiplin Yasası ve ilgili tüzük altında Cezaevi Danışma Kurulu’nun görevlerinin belirlendiğini ifade eden Düzgün, kurulun haber aldıkları herhangi bir suistimali araştırmakla yükümlü olduğunu,
Bakanlar Kurulu’nu bilgilendirmek ve rapor tutmakla sorumlu olduğu dile getirdi.
Düzgün, bu şekilde çalışan bir yapının rapor tutmak ve kamuoyuna bilgi vermek durumunda olduğunu kaydederek, böylelikle sorunların tespit edilip, çözüm odaklı çalışılabildiğini söyledi.
Cezaevinin fiziksel yetersizliklerinin birçok soruna sebep olduğunu, bu durumun yıllardır devam ettiğini ifade eden Düzgün, zaman zaman hak ihlalleri yaşandığını da kaydetti.
Düzgün, söz konusu sorunlarla ilgili İçişleri Bakanı’na ulaşmaya çalışarak, yaşanan sıkıntıları ilettiklerini, çözüm bulmaya çalıştığını belirtti.
Geçtiğimiz hafta kadınlar koğuşunda mahkumların soğuk hava şartları sebebi ile şikayetleri olduğunu da söyleyen Düzgün, bu tarz sıkıntıları gündeme getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Düzgün, geçmişte cezaevinde şiddet gördüğünü iddia eden mahkumlar olduğunu, bazı mahkumların da açlık grevine girdiğini hatırlattı.
İçişleri Bakanı Baybars: Danışma Kurulu bugün toplanıyor
İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Ayşegül Baybars, Cezaevi Danışma Kurulu’nun bugün bir araya geleceğini açıkladı.
Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Baybars, kurulun sürekli toplandığını iddia etti.
Baybars, kurulun rutin toplantılar dışında Başbakanlık, Temel Sağlık Dairesi, İçişleri Bakanlığı, Sosyal Hizmetler, Savcılık ve Lefkoşa Kaymakamı’ndan oluşan heyetin cezaevinde yaşanan olaylarla ilgili olağanüstü toplandığı yönünde de bilgi verdi.