Hükümet sadece ‘program’ açıklamadı.
Önemli bir iddia ve aslında siyasi riskle, bir de ‘takvim’ duyurdu.
Bu takvime göre Polis ve İtfaiye, 12 ay içerisinde ‘sivil otorite’ye bağlanacak.
***
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Bozkurt, geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Akıncı’yı ziyaret etti.
Komutan ziyarette yaptığı açıklamalarda özellikle ‘polis’i de gündeme aldı.
“Polis örgütüne yönelik bir reform projesi” hazırladıklarını, proje çerçevesinde adım adım 4-5 yıla yayılacak bir modernizasyona gidileceğini belirtti...
Bir ‘takvim’ de askerden geldi yani!..
***
İlginçtir, ‘polisin sivile bağlanması’ konusunda hassasiyeti ile tanıdığımız Cumhurbaşkanı Akıncı, bu sözlere herhangi bir yanıt vermedi.
Diplomatik nezaket olabilir.
Ancak, ‘hükümet programı’ hatırlatılabilir, doğru hedefin ‘sivilleşme’ olduğu söylenebilirdi.
***
Peki, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nın hükümetin açıkladığı takvimden ‘habersiz’ olmasına olanak var mı?
Umalım ki, ülkemizde, yeniden sivil ve askeri otorite arasındaki ‘iktidar yarışları’na geri dönüş yaşanmasın.
***
Son 10 yılda, ‘askeri bürokrasi’ sivil hayatın içinde kendini çok fazla hissettirmedi.
Anımsayınız, Lokmacı’da yeni bir ‘geçiş’ yaratılması nasıl da büyük mesele olmuştu.
Talat’ın o dönemli kararlığı akıldadır.
***
Önce ‘köprü’ yapılmıştı, hangi akla hizmetse!..
Üzerinden insanlar, altından nöbetçiler geçecekti, güya...
O köprü söküldü daha sonra...
Belki o gün ‘sivilleşme’ anlamında, yeni bir köprü kuruldu hayatımızda...
***
Kıbrıs’ın kuzeyinde demokrasi, askerin siyasi otoriteye hatta seçimlere doğrudan müdahalesiyle çok yaralar aldı.
Şimdi, barış sürecinde, ‘bölünmüşlüğü’ değil tam aksine ‘Kıbrıs’ın bütünlüğünü’ (uluslararası anlaşmalarda Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasını) korumakla yükümlü herkese çok daha fazla görevler düşüyor.
Kıbrıs’ı korumak, adada barışı savunmaktır en fazla...
Hele de ‘savaş’ın sonuçlarını, en yakınımızda, Türkiye’de, tüm acısıyla yaşarken, şu günlerde...