Hükümet korkak.
Çıkıp yaptıklarını savunamıyor.
Aldığı kararları kamuoyuna birinci ağızdan açıklayamıyor.
Kaçak güreşiyor.
İşlerini sessiz sedasız yapmayı tercih ediyor.
İşine geleni duyuruyor, gelmeyeni saklıyor.
Toplum başka kanallardan haberdar olunca da 'sin gulle geçsin' taktiğine yatıyor.
Girne Emirnamesi' de olduğu gibi...
* * *
Birkaç yatırımcı hariç, kimse destek vermedi Girne'de betonlaşmayı korkunç hale getirecek değişikliklere...
Ama gelin görün ki hükümet gece karanlığını fırsat bildi.
Suudi saatine geçişin 'müjdesini'(!) verdi Başbakan ama bu kadar önemli bir konuda alınan kararı söylemedi kameralara çıktığında...
Sustu.
Sessizlik ikrardan gelirse de genelde, bu ikrar falan değildi.
Düpedüz 'saman altından su yürütme'ydi hükümetin yaptığı...
Şehir Planlama Dairesi kendi ipini çekti, siyasete kurban oldu böylece...
* * *
Kahverengi bölgeleri maviye çevirdi UBP-DP ortaklığı Girne'de...
Hem mavi bölgenin sınırları genişledi, hem de 7 kata çıktı imar izinleri...
Adı 'mavi' kaldı kağıt üstünde, ama o bölgeler 'siyah' artık gerçekte!..
Karanlığı, betonu, dev duvarlı sedleri anlatan renk mavi olamaz ki...
Özgürlüğün rengidir o...
Gökyüzünün...
Ve denizin...
Barışın da...
Güzelliklerin rengidir mavi...
Çirkinliklerin değil!
* * *
Önerimdir Şehir Planlama Dairesi Müdürlüğü'ne...
Bunca kötülük yapmışken Girne'ye, bu ülkeye, küçük bir de iyilikte bulunsunlar.
Emirnameyi tekrar redakte etsinler.
Kahverengiler kalsın tabii, uyar nasılsa...
Yeşiller iptal etsinler tamamen, kalmadı nasılsa yeşil alan bölgede...
Ama asıl isteğim, 'mavi bölge'lerin adını 'kara bölge' yapsınlar.
Ya da 'siyah'...
Ve ekteki haritalarda da o bölgeleri siyaha boyasınlar.
Kapkara olsun Girne haritasının o kısımları.
Gerçeğe böyle uyar artık ancak...
Ve maviyi çıkarsınlar haritadan...
Mavinin ruhunu kirletmemek adına!...
Not: Motorları maviliklere süreceğimiz günlere olan umutla, mutlu bayramlar dilerim. Hayatımızı karartanlara inat!..