Siyasetin muadili var mı?
Yoktur !..
Peki siyaseti bu kadar değerli kılan nedir ?
Adaleti tesis edebilme potansiyeli !..
ADİL AÇIK VE STERİL BİR TOPLUM
Peki siyaset kurumu doğru kullanıldığı takdirde,
Adil, açık ve steril bir toplum inşa etmek mümkün mü ?..
Mümkündür...
Bu üç değeri kullanıp, siyasette uygar bir üslûp yaratmak da mümkündür ...
SORUN NEREDE ?
Netice alma çabaları bir adım öteye götürülemiyorsa;
O halde sorun nerede ?
Sorun;
Siyasette neyin siyasi neyin gayrı-ı siyasi olduğunu tayin eden ortak akıl ve iktidar ilişkilerinde ...
Yani;
Hükümet-vesayet,
Hükümet-sendika,
Hükümet-sermaye ilişkilerinde...
Bir başka deyişle;
Baş tacı oluruz diye baş tacı edenlerde...
İKTİDAR İLİŞKİLERİ..!
Toplumsalı tüketen,
Toplum kollektivistini tahribata uğratan,
Ahlâki inkârın kaynağı bu:
İktidar ilişkileri...
Bu aktörler ne yazık ki;
Ne tür bir yönetim şekliyle insanların en iyi şekilde işbirliği kurabileceğini sorgulamıyor...
Çünkü bunlara göre siyaset, öteki üzerinde hâkimiyet kurmanın bilgisidir...
Hakimiyetin temelidir...
Bunların;
Hukuk devleti kaygıları yoktur !..
Kendi güç alanlarını koruyup, kollarlar...
Korurken de her mel'ânete başvurabilirler...
Çünkü;
Toplumsal gerçekliği bu perspektiften üretiyorlar...
HAKİMİYET ALANI...
Bu aktörler;
Kendine uzak olan kesimlere devlet kaprisi yaratıyor,
Atıyor,
Değiştiriyor,
Tayin ediyor,
Yıkıyor...!
Bu aktörler;
Siyaseti değerli kılan şeyi,
Yani adaleti tesis edebilme potansiyelini,
Kendi hakimiyet alanlarını genişletebilmek için kullanıyor...!
YÜZLEŞME..!
Burada asıl sorun;
Perspektif sorunudur...
Yani;
Bazı insanların kendi arzularıyla yüzleşme meselesidir...
Halbuki;
Siyaset ve siyaset kurumu, adaleti tesis edebilme potansiyelidir...
Bu nedenle;
Doğru yönde kullanılmalıdır...