SİYASET BÖYLE Mİ OLUR?

Sami Özuslu

“Rezalet diz boyu” diyordu telefondaki arkadaşım…

“Hangisi” diye sordum.

“Hangisinden başlasam bilemedim” diye devam etti.

Ses tonu bezgin ve öfkeliydi.

Kızsa, bağırsa da rahatlayamayacak gibiydi.

Bazen köpürüp küfrediyor, bazen “Hade vazgeçtim” diyerek susuyordu.

Artık bu konularda konuşmak dahi gelmiyordu içinden.

Lakin memleketin gidişatı fenaydı.

Her gün daha kötüye gidiyordu toplum…

Suskun kalmak da sanki onaylamak gibi olacaktı.

Bazen küfür dolu sözler çıkıyordu ağzından.

“Böyle siyaset mi olur?” diye soruyordu sık sık…

Sonra “siyaset böyle mi olur?” diye düzeltiyordu kendi kendini…

Cevabı da kendisi veriyordu sonra…

“Eksik olsun böyle siyaset!..”

*  *  *

“Rezalet, hem de ne rezalet” diye devam etti arkadaşım.

Meclisi anlattı sonra uzun uzun…

Hem Özgürgün’ün vekillikten çıkarılması oylamasında olanlar…

Hem de Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale konusunda araştırma komitesi meselesinde yaşananlar…

Neydi o UBP’lilerin halleri öyle?

Ya DP’lilerin?

YDP’lilerden bir beklentisi zaten yoktu. “Onları geç” diyordu.

Ama diğerlerine tepkiliydi.

“Olacak gibi değil” diyordu.

Vekil demek halkın vekili olmak demekti.

Oysa ‘bunlar’ın bütün derdi imanı kendi çıkarları, koltukları, siyasi kariyerleriydi.

Gerisini hiç ama hiç düşünmüyorlar, üstelik en basit ahlaki kuralları bile yerle bir ediyorlardı.

“Ah ah” diye iç geçiriyordu konuşurken…

“Siyaset kurumu yerlerde sürünüyor” diyordu.

*  *  *

O telefon konuşması bitti.

Lakin bir sonraki telefon da farklı değildi.

Sokakta yürürken gördüğüm yaşlı amcanın söyledikleri de üç aşağı beş yukarı aynıydı.

Sokaktaki 10 kişiden 9’u siyasetin ve siyaset kurumunun geldiği noktadan mide bulantısı duyar hale geldi.

Sürekli bir kusma hissi var insanlarda…

Halkın oy doğrultusunu suni müdahalelerle değiştirmek yetmezmiş gibi bunun nedenlerini konuşmaktan dahi korkan bir biatçı anlayış var çünkü siyasetin emanet edildiği mevkilerde…

Bir buçuk yıldır memlekette dahi olmayan bir vekilin kendi eliyle imzaladığı istifa mektubunu işleme koymaktan aciz bir vaziyettedir azınlıklı müdahale hükümetinin mensupları…

Tuz koktu.

Kokutanlar eserleriyle övünebilirler ama o kokudan herkesin midesi kalktı bu siyasetten…

Gerçekten de böyle siyaset olmaz.

Siyaset böyle olmaz!

Eksik olsun böylesi!..