Siyasi gelişmeler, ABD seçimleri ve Trump

Tayfun Çağra

Amerika Birleşik Devletleri seçimleri her defasında olduğu gibi yine dünyanın gündeminde… Bu sefer seçimlerde gündemi daha da ön planda tutan bir isim var. Cumhuriyetçilerin aday adayı Donald Trump.

Vikipedia Trump’ı “ABD'li iş adamı, siyasetçi, yönetici, girişimci ve yazar” olarak tanımlıyor. Trump’ın yazarlığı da var!.. Bir insan yazar olunca konulara daha insanî, daha geniş gözlükle bakar diye düşünür ama Trump’ta öyle bir bakış açısı görmek mümkün değil.

Zaten yazdığı kitaplar da iş dünyasıyla ilgili, nasıl zengin olunacağıyla ilgili, en yükseğe nasıl çıkılacağıyla ilgili vahşi kapitalizmin kurallarını anlatan kitaplar olunca Trump’a daha gerçekçi bir açıdan bakmak mümkün olabilir.

Özel yaşamında da fırtınalı bir yaşam! süren Trump, 3 kere evlenmiş, boşanmış, eşlerinden 5 çocuğu olmuş, yine Vikipedia’nın bilgilerine ve tanımlamasına göre ‘vurgun’larla yaptığı oteller, diktiği gökdelenler ve işlettiği kumarhaneler ile ünlenmiş, kişisel harcamaları ile de dikkati çekmiş, bir ara işleri bozulmuş, kişisel harcamalarına da devlet tarafından sınırlama getirilmiş ancak daha sonra işlerini yine düzeltmiş ve devam etmiş.

Donald Trump, Cumhuriyetçi Parti’nin başkan aday adayı olarak seçim propagandasını yaparken ABD seçim yöntemi gereği eyaletlerde diğer Cumhuriyetçi adaylara göre oldukça önde gidiyor. Büyük ihtimalle Cumhuriyetçilerin başkan adayı Trump olacak gibi görünüyor.

Cumhuriyetçiler Trump’ı tercih ederken bu tercihi Trump’ın yabancı düşmanı, ırkçı politikaları çerçevesinde kabul ediyorlar. Seçim propagandası başlarken reklamlarında “ben Müslümanları seviyorum, onlar harika insanlardır” demesine karşın sonrasında propagandasını değiştirmiş ve yabancı düşmanlığı çerçevesinde yürütmeye başlamıştır. Müslümanları sınır dışı edeceğini, ülkeye almayacağını, Meksika sınırına duvar öreceğini söyleyen Trump, eyaletlerde delegelerin oylarını fazlasıyla toplayarak adaylığa yürüyor.

Irkçı politikalar çerçevesinde propagandasını devam ettirmesinin mutlaka ki seçim ekibiyle de ilgisi vardır diye düşünüyorum. Böyle bir propaganda sürecinin daha başarılı olacağı yönünde karar alınmış ve böyle sürdürülmesi kararlaştırılmıştır. Bunda da elbette ki son zamanlarda Avrupa’da da yaşanan bombalamalar ve giden canların, Suriye’deki savaş nedeniyle savaştan kaçanların Avrupa’da ortaya çıkardığı büyük sıkıntının ve tabii ki ABD etrafındaki az gelişmiş veya gelişmemiş ülkelerden ABD’ye olan göçler ve yaşattıkları sıkıntıların büyük rolü vardır.

Bu gelişmeler Trump’ın sözlerine ırkçı propaganda şeklinde yansırken zaman zaman bu söylemler Hitler’i çağrıştırır hale geliyor. Seçim sloganı olarak kullandığı ‘Make America Great Again’ sözlerini de bir zamanlar Hitler, Almanya için kullanmış. Gerçi 1980 yılında Ronald Reagan da aynı sloganı kullanmış ama şimdi Trump kullanınca daha da dikkat çekici hale geliyor. Bunu da kızım hatırlattı. Bu dönem okudukları tarih sayfalarında Almanya ve Hitler olduğu için Trump’ın bu sloganını Hitler’den kopyalamış olabileceğini düşündü. Slogandaki ‘great’ sözcüğü ekonomik ve siyasi gelişmenin dışında tek ırkı, arî ırkı temsil ediyor daha fazla… En azından Hitler o anlamda kullanıyordu. Başka ırklardan temizlenmiş, arî Alman ırkı…

ABD seçimleri Kasım’da yapılacak ama ABD’nin dünya lideri! konumundan dolayı o güne kadar seçim süreci ve Trump, gündemi yine davranışları ve söylemleriyle meşgul edeceğe benziyor.

-----------------------------------------------------------------------------

Pasaportların rengi

Dünyadaki ülkelerin pasaportlarında sadece dört farklı rengin farklı tonlarını kullandıklarıyla ilgili haber dikkatimi çekti. Bu dört rengin kullanılmasının sebepleri varmış. Örneğin AB ülkeleri kırmızının bir tonu olan bordoyu kullanıyorlar… Bunun nedeni de geçmişlerinde komünist yönetimler olması nedeniyleymiş. Yeni Dünya’yı temsilen Güney ve Kuzey Amerika ise mavinin tonlarını kullanıyor. Bazı ülkelerin pasaportlarında ise dinin etkisi görülüyor ve İslam ülkelerinin genelinde yeşilin tonları görülüyor. Tabii bu açıdan baktığımızda AB’ye girme umudu taşıyan Türkiye de son yıllarda bordo rengine geçti. AB’ye uyumun bir parçası olarak pasaportun rengi de görülürken o rengin bir de böyle bir anlamı varmış. Türkiye yönetimi o renk gerekçesinin ne kadar farkında bilinmez ama bilinse acaba o umuttan vazgeçilir mi yoksa yeniden renk mi değiştirilir! Biz ise Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportundan sonra KKTC pasaportlarında bordo rengi çoktan aldık bile...

------------------------------------------------------------

BİR SORU
 

Su ve deniz

“Tüm halkın malı olan SU üzerinden yıllardır ticaret yapanlar var, buna izin vermeyeceğiz” diyor Hükümetin büyük ortağı CTP’nin Genel Başkanı Mehmet Ali Talat… Bence de çok haklı… Peki ama su gibi yine tüm halkın malı olan DENİZLER üzerinden de yıllardır ticaret yapanlar var, buna da sayın Talat izin vermeyecek mi, merak ediyorum!..

---------------------------------------------------------------

GÖZLEM
 

Misafir çocuklarımız!..

Çocuklarımız… Gençlerimiz… Nüfus yapımız da değiştiğinden, akşamları da hep Türkiye kanallarını izlediğimizden sanki Kıbrıs’ta değil de Türkiye’de yaşıyormuşuz gibi hissediyorlar, öyle yaşıyorlar, öyle düşünüyorlar. Bu günlerde öykü yarışmamıza gelen öyküleri okuyorum. Hayallerini çalıştırmalarını istediğimiz çocuklar hayallerini Türkiye üzerinden kuruyorlar, yazıya öyle döküyorlar. Öyle olanlar da var tabii (asker çocukları gibi) ama çocuklar ve gençler sanki bu ülkede misafirlermiş gibi düşünüyorlar!.. Bu da bana çok garip geldi, tedirgin etti.  

--------------------------------------------------------------

"Zeki adamlar söyleyecek bir şeyleri olduğu için konuşurlar. Aptallar, konuşmaları gerektiği için."
Platon