Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Avrupa Birliği'nin coğrafi tescille yalnızca Kıbrıs'ta üretilebilmesi yönünde "hellim"le ilgili aldığı kararda "oyuna geldiğimizi" iddia etti.
"Hellim konusunda resmen oyuna geldik" diyen Ertuğruloğlu, iyi niyetle yola çıkıldığını belirterek, "Bunca yıllık davamız Rum'un bize vereceği onaya kaldı, Avrupa Birliği'ne hellim satacağız" diye şeklinde konuştu.
"Bu süreç içerisinde bizim Avrupa'ya hellim satışımız doğrudan ya da dolaylı Rum'un onayına kalmıştır" diyen Ertuğruloğlu, herkesin popülizme teslim olduğunu da savundu.
'Berlin Duvarı' çekelim!
Dışişleri Bakanı'nın konuşması sonrasında, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, "Siz Kıbrıs'ın orta yerine bir Berlin Duvarı çekmek istiyorsunuz" sözleri ile itirazını dile getirdi. Özyiğit, "hellimde tescil kararı"nın Dışişleri Bakanı dışında herkesçe umutlu karşılandığını da ifade etti.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay da, "Hükümette, Cumhurbaşkanlığında, Dışişleri'nde hep sizin partiniz var, böylesi bir dönemde nasıl oyuna geldik" diye sordu.
Ertuğruloğlu, bu soruya "Geçmişten iyi niyetle atılan bir adımdı" yanıtı verdi.
"İğneyle kuyu kazdık"
CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da, "Çok önemli ileriye dönük bir adım, önemli bir kazanım. Üstelik bunun ilk adımları da şu an Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu'nun Tarım Bakanı olduğu dönemde atıldı. Siz kendi Tarım Bakanı'nıza dahi ters açıklamalar yapıyorsunuz. Bundan sonra bizi ciddi bir çalışma süreci beklerken, üreticileri hazırlamamız gerekirken, siz sorumlu davranmıyorsunuz" diye konuştu.
"Bu günlere iğneyle kuyu kazarak geldik" diyen Uluçay, Dışişleri Bakanı'nın "kişisel duygularla" davrandığını belirtti, "Tarım Bakanı 3.2 milyon euro hazırlık ön görüsünü aktardı, siz bir hükümet üyesi olarak ters konuşuyorsunuz, halkın emeğini bir kenara atıyorsunuz" sözlerini dile getirdi.
Uluçay'ın "Siz bu sürece karşı mısınız değil misiniz" sorusuna, Ertuğruloğlu şu yanıtı verdi:
"Ben Dışişleri Bakanıyım, meselenin statü tartışmasına bakarım. Süreci durdurmak adına konuşmuyorum. Benim görevim gereği devletin statüsünü ayaklar altına alan Avrupa Birliği yaklaşımlarını kamuoyuna bildirmektir. Kıbrıs Cumhuriyeti devletinin toplumu muamelesini kabul etmiyorum. Toplum statüsünü kabul etmiyorum. Alkış tutmuyorum, sabote de etmiyorum."
"Ayakta kalmamız mümkün değil"
CTP Milletvekili Fikri Toros da Tahsin Ertuğruloğlu'nun bu sözlerinim kendisine 90'lı yılları ve ABAT kararlarını hatırlattığını söyledi, "Ayağımızda pranga ellerimizle kelepçeyle o gün bugündür bedel ödediğimizi" söyledi. Toros, bu pozisyonla ayakta kalmamızın mümkün olmadığını belirtti.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde siz de Kıbrıs Türk Toplumu'nun seçilmiş temsilcileri olarak yer aldınız
Özdil Nami de "Avrupa Birliği üyesi olmadığımız için bizim onayımızla bir süreç mümkün olmadı, oyuna geldik sözleriniz haksızlıktır" dedi, "Bizi zorlayan kimse yok, istersek ihracat yaparız, istemezsek de yapmayız, sanki müzakere yaptık da yanlış karar verdik gibi bu sonuç için bugüne kadar emek verenlere haksızlık yapıyorsunuz" şeklinde konuştu.
"Siyasi eşitliği dünyaya da kabul ettirmek için ne mücadeleler verdiğimizi bildiğiniz halde haksızlık yapıyorsunuz" diyen Özdil Nami, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nun kendi içinde tutarlılığını olduğunu da ifade etti ancak bir eleştirisini dile getirdi.
Özdil Nami, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'na "Size hatırlatmak isterim, Avrupa'da bir kazanım elde ettik ve gözlemci olarak orada temsiliyetimiz var, siz de buna katıldınız, bu heyetlerin içinde bizzat yer aldınız, toplum gözlemcisi statüsüyle orada yer aldınız, KKTC olarak değil, defalarca bu temsiliyeti devlet değil toplum olarak kendiniz yaptınız, şimdi Dışişleri Bakanı olarak bunu da mı iptal edeceksiniz" sorusunu yöneltti.
Ertuğruloğlu bu soruya, "Oraya her gittiğimde kendi düşüncelerimi ve kendi Kıbrıs politikamı anlatıyorum" yanıtını verdi.
Erkut Şahali'nin "İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarına da gidecek misiniz" sorusuna da Ertuğluloğlu "gideceğim, kendimi KKTC Bakanı olarak tanıtacağım" dedi.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da tartışmada söz aldı, "Sorun, sizinle aynı görüşte olduğu zannedilen kişilerle sizin aranızdaki tutarsızlıktır. Cumhurbaşkanı ya da Başbakan ve siz aynı noktada değilsiniz, o zaman, kim kimi kaldırdı? Hellim konusunda Cumhurbaşkanlığı'nda yapılan toplantıda, siz farklı bir görüşteydiniz. Siz aslında birilerinin sizin kadar tutarlı olmadığı kanaatindesiniz. Sizinle bizim aramızda bir bilinmez yok, çünkü biz zaten aynı görüşte olmadığımızı biliyoruz. Cumhurbaşkanı ve Başbakan aslında sizinle aynı şeyi söylemiyor." dedi.
Ertuğruloğlu, bu yoruma, "Benim diğer makam sahipleri ile bir ayrışma içine girme sevdam yoktur" dedi.
Hellimde ne oldu?
Avrupa Komisyonu geleneksel olarak Kıbrıs’ta üretilen Halloumi/Hellim’in 1151/2012 Numaralı AB kalite yasası adı altında coğrafi tescilini oy birliği ile kabul etti.
Hellim böylece “Menşe İsmi Korumalı Ürün”(P.O.P) olarak Avrupa Birliği nezdinde patentini aldı, Yeşil Hat Tüzüğü'nde yapılan değişiklikle de üreticilerin hellimi Avrupa pazarına sunması için önemli bir aşama kaydedildi.
Kıbrıs'ta üretilen hellimin denetimini ise bağımsız uluslararası kurumlar yapacak.
Tescil kararı, Avrupa pazarına girecek Hellim’in "Hellim/Halloumi" isimlerinden birini veya istenirse ikisini de kullanarak sadece Kıbrıs’ta üretilebilmesini, başka bir ülkede yapılan üretimlerde bu isimlerin kullanılamamasını ayrıca bu isimlerin kullanılabilmesi için üretilecek hellimin belirli kriterlere uymasını içeriyor.