İnsanın çok iyi “dostları” olacak.
700 bin dolar borç isteyeceği kadar iyi (!)
Size inandırıcı geldi mi?
Bana gelmedi.
* * *
“Siz hiç bankadan borç aldınız mı” gibi aptalca bir soruya gerek yok.
Nerede yaşadığımızı biliyorum.
Siz de bankaları biliyorsunuz.
Maaşınıza bakar önce!
“İki memur kefil” ister.
En son 20 bin lira borçlanmıştım.
Araba alacaktım.
“İki memur bul, gel” demişti oto galerici.
Kendimle yüzleşmiştim.
“Bir miktar kredi aldım” diyor Başbakan.
Ne kadar bir miktar?
Umarım Başbakan’dan da “iki memur kefil” istenmedi.
* * *
Mal sattım diyor Başbakan.
Nerede, ne zaman, bilmiyoruz.
O malı da “borçla” almış zaten!
Bir açıklamanın içine bu kadar fazla “borç” göz yaşartıyor.
Onca günden sonra sessizliğini bozmuşsa, keşke biraz daha açık konuşsa...
Bozdurup bozdurup harcasa hepimizi!
Hangi “taşınmazı” satmış acaba?
Belli ki “vergiden” korkuyor (!)
* * *
“Özel yaşamın gizliliği” kuralı ihlal edildiği için isyan ediyor Başbakan.
Ama “boşanma davasını nihayete erdirmek” olarak gösteriyor, paranın sebebini...
Özel hayatını kendi eliyle politikaya karıştırıyor.
“Tüm bunları boşanabilmek için yaptım” demeye getiriyor.
Öyle ya! Daha da üzerine giderseniz, “özel hayatım” diyecek, “çok fazla didiklemeyiniz...”
* * *
Ne altı üstünü tutuyor söylenenlerin, ne birbirini destekliyor rakamlar...
‘Nereden baksan tutarsızlık’ şarkısı çalıyor.
İnsanlar inanmaz buna...
Ya da % 35’i inanır en fazla...
Çok bin dolar, çok bin sterlin, çok bin TL var ortada ve gürül gürül şaibe kaynıyor ülke!
İki üç seneye yayılmış bir para hareketi..
Film gibi “borçlanma” hikayesi (!)
* * *
“Verilmeyecek hesabım yok” diyerek güya hesap veriyor Başbakan.
İki ay susmuş... O kadar düşünmüş...
Bunu mu bulmuş yani?
“Borçlandım.”
Hepimiz, çok daha yaratıcı bir açıklamayı hak etmiştik doğrusu!
“Yakışıklı”ya tam alıştık derken...
Bu açıklama çok fazla “Yeşilçam” oldu.