Larnaka ve Baf havaalanlarını bu sene en az 12 milyon yolcu kullanacak...
İlk altı ayda yani Ocak başından Haziran sonuna kadar yaklaşık 5 milyon kişi bu iki havaalanını kullandı...
Her ikisi de Ercan’dan küçük!
Aynı sürede Ercan’ı kullanan yolcu sayısı 1 milyon civarında...
-*-*-
Yunanistan’ın ünlü turizm adası Santorini’ye, 21 Temmuz 2023 tarihinde, sabah 10.30 ile öğleden sonra 12.30 arasındaki iki saatlik sürede, 4 tanesi Atina’dan, birer tanesi de Varşova, Amsterdam, Paris, Dusseldorf, Milan ve Verona 10 uçak indi...
Bu 10 uçak, 8 farklı havayolu şirketine aitti...
Santorini, yeni Ercan Havaalanı’nın belki de 20’de biri kadar...
Küçücük!
-*-*-
Örnekleri çoğaltabiliriz!
Antalya, Muğla falan da örnek gösterilebilir...
Bizimki, onlarınkinden de büyük!
-*-*-
Haaa Ercan’a geliş veya Ercan’dan gidişlerde pahalı biletler de işin cabası!
-*-*-
Seks biliminde, “Size matters” tartışması var!
Yani “büyüklük” meselesi!
Büyük olmak mı daha çok işe yarar, yoksa büyüklük önemli değil; “işlev” mi daha önemlidir?
-*-*-
Ercan’ı açmışız...
Ufak tefek arızalar, elektrik kaçakçılığı gibi kadı kızında bile olan kusurlar elbette olacak!
Havaalanı çok da büyük maşallah!
Hatta hazır isim tartışması kapanmışken, yeniden açar gibi olmayalım ama “Kamaşullah Havaalanı” dersek, haksız olmayız!
Ama “işlev” yoksa, “inme – kalkma” sağlıklı bir şekilde olmuyorsa, neyleyeyim büyüklüğünü!
-*-*-
Haaa ne mi yapmalıyız?
Bir: Yalandan ve hamasetten vazgeçip, bir şeyler yapmalıyız...
İki: Ben diyorum ki Kıbrıs sorununu çözmeliyiz...
Üç: Sizin başka bir fikriniz varsa, buyurun söyleyin. Ama lütfen “egemen eşit devlet tanınacak da, Türki devletlerden, Arap kardeşlerimizden tayyare gelecek diye beklerseniz; Allah göstermesin, yarın elimizde bir tek Angolem Airlines kalır, onun da varilden bozma uçaklarını havaalanının balkonunda aşağıya iter, uçtuğumuz havasını basarız!”
-*-*-
Çözümsüz Kıbrıs sorunu demek; Ercan’ın büyüklüğünün elimizde kalması hatta patlamasıdır!
Bilmem anlatabildim mi sayın yolcular!
Her derde deva; federal çözüm!
Dünya’nın en büyük endüstrilerinin başında “kumar” endüstrisi gelir...
Ve bu endüstride “casino”ların, “online kumarın” ve “bet” olayının payları çok büyüktür...
-*-*-
Bazı kaynaklara göre dünya çapındaki kumarhane ve çevrimiçi kumar endüstrisinin pazar büyüklüğü 2021'de toplam 231 milyar dolara ulaştı.
Yalnızca çevrimiçi ya da “online” kumarın boyutunun, 2028'e kadar uzanan tahmin dönemi boyunca yaklaşık yüzde 11'lik yıllık büyüme oranıyla bu on yılın sonundan önce 114 milyar doları aşması bekleniyor...
-*-*-
Şu anda dünyada kumar piyasasının yıllık Pazar büyüklüğünün 250 milyar Amerikan dolarını aştığı söyleniyor...
-*-*-
Çin, Amerika, İngiltere, İtalya gibi ülkeler bu paranın büyük kısmını “döndürüyor”...
-*-*-
KKTC’nin yıllık bütçesi şu andaki kurdan meseleye bakacak olursak, bir milyar doları aşıyor; hadi bilemediniz 2 milyar dolara yaklaşmış durumda...
-*-*-
Çok basit bir hesapla olaya yaklaşırsak, Dünya’da kumar oynayan insanların 250’de birini ülkemize getirebilirsek, KKTC bütçesi kadar bir paradan söz etmiş olacağız...
-*-*-
Yine çok basit bir matematikle hesaplarsak, kumarbazların 250’de beşini KKTC’ye getirirsek, ekonomik sıkıntımız kalmaz iddiasındayım...
-*-*-
Kumar, bizim ülkemizde de çok büyük bir sektördür...
Ve bize “Türkiye” dışından ülkelerden de “kumarcı” lazımdır...
-*-*-
Kıbrıslı Rumlar, yılda yaklaşık olarak 200 milyon dolar civarında parayı kumarda harcamaktadır...
Bu rakam da çok büyüktür!
-*-*-
Kısacası demeye getiriyorum ki; evet, kumar adası olmayalım diyenlere sonsuz saygım olmakla birlikte, casinoları, bet şirketlerini, benzerlerini, daha “verimli” kullanabilmenin her türlü yolunu deneyelim!
Bu yollardan biri mi?
Kesinlikle federal çözüm!
-*-*-
Bugün öteki yazımızda da belirttiğim gibi; özelde Ercan işe yarasın istiyorsak, tüm dünyadan yolcusu olmalı...
Genelde Kuzey Kıbrıs ayağa kalksın istiyorsak da tüm dünyadan turistimiz ve tabii ki kumarcımız gelmeli...
Bunun da tek bir yolu vardır; siyasi çözüm!
-*-*-
Hamasetle, bayrakla, ezanla, duayla, hele hele 24 saat yalanla olmadı, olmayacak!
Federal çözüm, aslında her derdimizin bir şekilde devasıdır...
Olmayacak duaya amin çekerek, egemen eşit golyandro sapıyla gidebileceğimiz yer, şu anda olduğumuz batak noktadan başka bir yer olmayacaktır!
Kutlu olsun!
Bu fotoğrafı diyalog gazetesinde gördüm...
Uzun uzadıya yazmanın da bir anlamı olmadığını ispatlıyor...
Fotoğraf, 20 Temmuz töreni sırasında çekildi...
Ersin bey ve Tayyip beyi dinlemeye gelenler...
Yorum yok!
Kutlu olsun!
Sadrazamköy’e giderken... Çok güzeldir be bu memleket...