İrade biziz.
Siz teslimiyetsiniz!
***
Kıbrıs diye bir ülkeniz yok sizin!
Türkiye’ye sömürge olmaya razısınız.
O gelip geçici koltuklar, söz hakkınız olmayan makamlar ve aptal menfaatlar için haysiyetinizi feda ediyorsunuz.
***
Siz, talimatlara boyun eğenler!
“Bu memleket bizim, biz yöneteceğiz” diyemeyenler…
Tam bir “uşaklığı” yeğleyenler siz!
Kuklalar!
Susarak ya da alkışlayarak bu düzeni hazmedenler, onaylayanlar!
***
Suçunuzu biliyor, o nedenle korkuyorsunuz.
Sindirmek istiyorsunuz toplumu…
Susturmak istiyorsunuz…
Yasal değişiklikler istiyorsunuz…
Tam da Nazım’ın dediği haldesiniz…
“Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu…”
***
Önce bir “Cumhurbaşkanı” seçtiriyorlar.
Dünya bir tek onu tanıyor ya!
Kendi toplumu tanımıyor şimdi…
Başbakan atıyorlar.
Olmadı, değişiyorlar.
“İktisadi ve Mali” diyerek teslim belgesi hazırlıyorlar ya…
Önce bunu onaylayacak hükümeti kuruyorlar.
Ne olur, ne olmaz!
***
Aptal sanıyorlar herkesi…
“Yapısal dönüşüm ve reform” gibi süslü tanımlarla karış karış satmak istiyorlar ülkeyi…
Adım adım demokrasiyi çökertiyorlar.
Göz dikiyorlar ne kadar özgürlük varsa…
İradeyi paspas yapıyorlar.
Kıbrıs’ın içinden Kıbrıs’ı söküyorlar, “ecdadımız” diyerek…
***
Size yenilmeyeceğiz.
Kaç kişiyiz bilmiyoruz.
Yüz bin belki…
Belki elli bin…
Yüz kişi kalsak ne olacak?
Bu yalan, bu kokuşmuş, bu eğreti düzen yıkılacak eninde sonunda…
Uluslararası hukuk, siyaset ve ekonominin içine gireceğiz illaki…
Avrupa’ya döneceğiz yüzümüzü…
Dünyaya döneceğiz…
***
İrade biziz.
Siz teslimiyetsiniz!
Biz çokluk için varız…
Siz hiçlik…
“Yurdunu sevmeliymiş insan” diyenleriz biz… “Yurdunu satmalıymış insan” diyenler siz…
Umuda karşı utancın kavgasıdır bu!
Size yenilmeyeceğiz.