AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, EDON’un Trodos gezisinde Kıbrıslı gençlere seslendi. Kiprianu, gençlere hitaben yaptığı konuşmada, “Sizlerde dürüstlüğü, fedakârlığı ve radikalliği görüyoruz. Sizlerde hem yurdumuz, hem de tüm dünya için rüyalarımızı gerçekleştirecek, yaşatacak ve yaşayacak olanları görüyoruz.” sözlerini kullandı. Her yıl Kıbrıslı Türk gençlerin de katıldığı Trodos gezisinde, EDON gençliğinin faaliyetlerini derinden takdir ettiklerini kaydeden AKEL Genel Sekreteri, “EDON’cu olmak hiçbir zaman kolay değildi. Fedakârlık istiyordu. Güçlüklere, damgalanmaya, kovuşturmalara ve saldırılara uğramaya, hatta daha eskilerde cinayetlere kurban gitme tehlikelerine dahi göğüs germeyi istiyordu. Bugün koşullar bizim gençlik dönemimizden daha farklı, daha karmaşık ve hâkim güçler daha bir sinsi.” dedi.
Kiprianu’nun açıklamasını şöyle:
EDON’un gezisine bu yıl da katılan Kıbrıs gençliğine, yurdumuzun geleceğini birlikte omuzlarında taşıyacak olan Kıbrıslırum, Kıbrıslıtürk gençlere, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin, Toplumcu Demokrasi Partisi’nin, Birleşik Kıbrıs Partisi’nin gençlik örgütlerinden gençlere, bütün EDON’cu gençlere AKEL Merkez Komitesi’nin ortak mücadele selamlarını getiriyorum. AKEL sizin yüzlerinizde Kıbrıs Solu’nun genç nesillerini görüyor. Sizlerde dürüstlüğü, fedakârlığı ve radikalliği görüyoruz. Sizlerde hem yurdumuz, hem de tüm dünya için rüyalarımızı gerçekleştirecek, yaşatacak ve yaşayacak olanları görüyoruz.
“EDON’cu olmak hiçbir zaman kolay değildi”
Partimiz, EDON gençliğinin faaliyetlerini derinden takdir etmektedir. AKEL’in verdiği siyasal mücadelelerde sadece öncü güç olduğu için değil, EDON’un faaliyetlerini özellikle son yıllarda hangi koşullarda sürdürdüğünü çok iyi bildiğimiz için. EDON’cu olmak hiçbir zaman kolay değildi. Fedakârlık istiyordu. Güçlüklere, damgalanmaya, kovuşturmalara ve saldırılara uğramaya, hatta daha eskilerde cinayetlere kurban gitme tehlikelerine dahi göğüs germeyi istiyordu. Bugün koşullar bizim gençlik dönemimizden daha farklı, daha karmaşık ve hâkim güçler daha bir sinsi.
“Gerçek suçlular saklanıyor ve gençler politikadan uzaklaştırılıyor”
Bugün bireyselliği, kar hırsını, işini uydurup düzene eklemlenmeyi adeta yaşam hedefi haline getiriyorlar. Apolitikleşmeyi moda olarak sunuyorlar. İdeolojileri ve örgütlü mücadeleyi sistemin nağmelerinde abes görüp yeriyorlar. Eğitim ve çalışma yaşamında gençlerin hakları için kolektif mücadeleleri dönemin havasına aykırı görülüyor. Hatta insancıl ve demokratik okul talebiyle mücadele eden Kıbrıs Öğrenci Koordinasyon Komitesi – PSEM’de örgütlü öğrenciler hükümettekiler tarafından “isyankârlar” ve “kargaşa çıkaranlar” diye niteleniyor. Ekonomik kriz ve memorandum yıllarında yaşamın gençler açısından çok daha baskıcı olduğu bir gerçektir. Gençlerin öğrenimleri, iş bulabilmeleri, aile kurmaları, konut edinebilmeleri, kısacası gelecekleri açısından karşı karşıya oldukları belirsizlik ve güçlükler çoğu kez çaresizliğe ve umutsuzluğa neden oluyor. Toplumda ve siyasal yaşamda yaşananlara ilişkin gerçekler karanlıkta bırakılıp, gerçek suçlular saklanıyor ve gençler politikadan uzaklaştırılıyor.
Böylesi dönemlerde sadece politikleşmiş değil, Sol ideolojiye sahip bir örgütte bilinçli ve aktif olarak faaliyet göstermek için cesaret ve direnme gücüne sahip olmak gerekiyor. Bugün sistemin ve kanalların sunduğundan farklı bir yaşam tutumunu tercih edebilmek için vizyonlarımıza sarsılmaz inanç gerekiyor. EDON’cu olabilmek için, Kıbrıslıtürk Sol bir gençlik örgütünde faaliyet gösterebilmek için bilinç ve yürek gerekiyor. Okulda, üniversitede, işyerinde taleplerle mücadeleyi örgütlemek için korkmadan öncü olabilmek gerekiyor. Festivaller, tiyatro etkinlikleri, konserler, halk dansları grupları örgütlemek için, yurdumuzun gençlerine farklı bir kültürel tercihi sunmak için gece gündüz demeden çalışmak gerekiyor. Eğitim ve kültürü sevmek gerekiyor, kendi kendini geliştirmek gerekiyor. Yaşam ve mücadele şairlerinin mısralarıyla, şarkılarıyla hayal gücünü geliştirmek gerekiyor. Dünyanın dört bir yanında yaşananlarla alakadar olmak gerekiyor. Küba’nın, Filistin’in ve mücadele eden her halkın bayrağını coşku ve heyecanla yükseklerde dalgalandırabilmek gerekiyor. Kıbrıs bayraklarıyla yolları doldurup, yurdumuzun özgürlüğü ve yeniden birleşmesi için Yunanca ve Türkçe güçlü bir şekilde haykırmak gerekiyor. Buraya, adamızın en yüksek doruğuna gelip, her yerden duyulması için, “Kıbrıs ne NATO’ya, ne de “anavatanlara” aittir. Ne mavi kurtlara, ne de boz kurtlara aittir. Kıbrıs Kıbrıslılarındır, Kıbrıs asla zincire vurulamayacak ve egemen Kıbrıs halkına aittir” diye haykırabilmek gerekiyor.
Bu nedenle, parti olarak şunu çok iyi biliyoruz: EDON’un her başarısı, kazandığı her genç yürek, aydınlattığı her genç bilinç sıkı çalışmanın, Sol ideallere ve değerlere güçlü inancın ürünüdür. Sizin kuşağınızın bizim kuşağımızı geçebileceğine ve geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de geleceğe umutla bakıyoruz.
Yurdumuz ve Kıbrıs sorunu kritik bir dönemden geçiyor. İki toplum arasındaki müzakereler önemli derecede ilerledi. Toprak başlığıyla ilgili olarak haritalar sunuldu. Türkiye güvenlik, yani ordular ve garantiler konusuyla ilgili görüşmeye katılıyor. Ancak bazı büyük ve zor konular hala çözüme kavuşturulamamış olmaya devam ediyor. Bu konularda ilerleme sağlanması ve ciddi ön hazırlık yapılması gerekiyor. Hepimiz yıllardır var olan ilkeleri temel alacak ortak tezler üzerinde çalışarak, engellerin aşılmasına katkıda bulunmak için hükümete çağrıda bulunuyoruz. Anlaşmazlıklar arasında köprüler kurulmasına dikkatini yoğunlaştırması ve sadece zarara yol açacak aceleci hareketlerden kaçınması yönünde Birleşmiş Milletler’e çağrıda bulunuyoruz. AKEL müzakere sürecini destekledi ve desteklemeye devam edecek. Nitekim Cumhurbaşkanlığı’nda Glafkos Kliridis varken de, Tassos Papadopulos varken de bunu yaptık. Ulusal Konsey içerisinde yapıcı eleştirilerde bulunmaya ve yaratıcı öneriler sunmaya devam edeceğiz. Kabul edilemez fikirlerin terk edilmesi için, Parti olarak siyasi ağırlığımızı koyarak ve kararlılıkla ilkeleri savunmaya devam edeceğiz. NATO ve askersizleştirme konularında bunu başardık. Müzakereler esnasında siyasal güçleri birliğe ve minimum uzlaşmaya çağırmaya devam edeceğiz.
“Gözümüz, dikkatimiz ilkeler temelinde çözümün başarılması çabasında”
Hristofyas hükümeti karşısında dürüst olmayan bir tutum sergiledikleri için DİSİ ve Anastasiadis karşısında adeta intikam alırcasına bugün izlediğimizden farklı bir politika izlememiz bizim açımızdan çok kolay olurdu. Böylesi bir siyasi tutum, seçimlerde belki bazı geçici yararlar da sağlayabilirdi. Ancak biz gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünerek hareket ediyoruz. Gözümüz, dikkatimiz ilkeler temelinde çözümün başarılması çabasında. Özgürlük ve yeniden birleşme gününe varabilme mücadelesinde.
Çünkü gerçek yurtseverlik budur. AKEL’e yakışan budur. 90 yıllık tarihi sürecimiz boyunca pek çok kez saldırılara hedef olduk, hain parti olarak taşa tutulduk, ama tarih bizi haklı çıkardı. Gerçekten işgal karşıtı ve antiemperyalist politika budur. 1974’te yurdumuz aleyhine işlenen NATO’cu cinayetin açtığı yaraları sarmanın tek yolu budur. Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak, hâkim oldukları her dönemde çıkmaza götüren iki burjuva ekol karşısında, retçilik ve teslimiyetçilik karşısında tek çıkış yolu bu siyasal çizgidir. Bağımsızlık, yeniden birleşme ve federal çözüm için ortak cephede Kıbrıslırumları ve Kıbrıslıtürkleri birleştirebilecek olan politika budur. Halkımızın hakları için yine birlikte mücadele edebilmemiz için, Sol’un büyük vizyonlarını gerçekleştirmeyi hedefleyebilmemiz için, adamızın işçi sınıfını ve tüm emekçi halkını yeniden birleştirebilecek yol çözümdür. AKEL bu yoldaki mücadelede EDON’cuların en ön safta olmaya devam edeceğinden emindir.
Bu mücadelede yüreklerimiz, bayraklarımız daha, daha yukarı!