Ska Keller; neden olmasın?

Tümay Tuğyan

 

 

Avrupa Parlamentosu seçimlerinin hemen ardından, Avrupa’da sandıklar bu kez komisyon başkanlığı için kurulacak.

2004 yılından bu yana iki dönemdir bu görevi sürdürmekte olan Portekizli siyasetçi Jose Manuel Barroso, acaba koltuğu kime devredecek?

2009 yılında yürürlüğe giren ve AB’nin anayasası olarak kabul edilen Lizbon Antlaşması’nda yer alan yeni kriterlerin bir sonucu olarak, ilk kez siyasi gruplar kendi adaylarını önceden belirleyerek  kampanya yürütmeye başladılar.

Parlamentodaki siyasi grupların çoğunluğu, yine parlamentonun mutlak çoğunluğunca seçilecek komisyon başkanlığı için aday belirlemiş durumda.

Adı öne çıkan adaylardan bazıları şöyle:

Hristiyan Demokratlar’ın adayı, Lüksemburg eski başbakanlarından Jean Claude Junker.

Sosyalistler’in adayı ise halen Avrupa Parlamentosu Başkanlığı görevini yürütmekte olan Alman Martin Schulz.

Avrupa için Liberal Demokrat İttifakı’nın, komisyon başkanlığı için seçtiği aday, Belçika eski Başbakanı Guy Verhofstadt.

Avrupa Solu’nun adayı bir Yunanlı; Yunanistan muhalefet partisi Radikal Sol Koalisyonu’nun lideri Alexis Tsipras.

Yeşiller’in ise diğer gruplardan farklı olarak, iki adayı var; Jose Bove ve Ska Keller.

Aslen Fransız bir çiftçi olan Jose Bove, Avrupa Yeşiller Partisi’nin eş başkanı.

Bove 2007’de Fransa Cumhurbaşkanlığı için de yarışmış.

Seçimin bana göre en dikkat çekici yüzü ise Yeşiller’in diğer adayı Ska Keller.

Ska Keller’i dikkat çekici kılan, öncelikle sadece 32 yaşında, genç bir kadın siyasetçi oluşu.

Keller 2009 yılında parlamentoya girdiğinde, sadece 27 yaşındaydı.

Bir insan hakları aktivisti olan ve parlamentoda özellikle göç politikları ve göçmen hakları konusunda uzmanlaşan Alman asıllı Ska Keller’in bir diğer uzmanlık alanı ise AB-Türkiye ilişkileri.

Türkoloji, İslam ve Yahudilik Araştırmaları konusunda master derecesi bulunan Ska Keller, aralarında Türkçe’nin de bulunduğu toplam altı dil biliyor.

Genç siyasetçi, ana dili olan Almanca’nın yanı sıra İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Türkçe ve Arapça konuşabiliyor.

***

AB’nin yürütme organı olan komisyonun başkanı, birliğin en güçlü sandalyesine de sahip olmuş oluyor.

Komisyon 1958 yılından bu yana toplam 12 başkan görmüş.

12 başkanın 5’i Hristiyan Demokratlar’dan, 4’ü Sosyalistler’den, 3’ü ise Liberaller arasından seçilmiş.

Başkanlık tarihçesine baktığınızda, üst üste iki dönem başkanlık yapanlar haricinde, hiç arka arkaya aynı siyasi geleneğin temsilcisinin o makama seçildiğini görmüyorsunuz.

Barroso iki dönemdir Hristiyan Demokrat bir parlamenter olarak komisyon başkanlığını yürütüyor.

Tarihçede izlediğimiz gelenek bu sefer de bozulmazsa, komisyon başkanlığı farklı bir siyasi geleneğe geçebilir.

Hem Sosyalistler’in uzun zamandır komisyon başkanlığı yapmamış olması hem de şu anda 274 sandalye ile parlamentonun lider partisi konumundaki Hristiyan Demokratlar’ın, son dönemde yapılan anketlerde gerileyerek, şu anda 195 sandalye ile ikinci parti durumunda olan Sosyal Demokratlar’la at başı duruma gelmiş olması, Schulz’un komisyon başkanlığı ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Ancak gönül, Yeşiller’in 32 yaşındaki donanımlı kadın adayı Ska Keller’den yana kaymadan edemiyor.

Sahi, neden olmasın?