Statüko nasıl değişmez?
Değiştirmek için çaba sarf edilmezse...
Statükocuların gücü ağır basıyorsa...
Bir de 'imkansızı isteyenler' ortalıktaysa...
Bu üç durumda hiçbir şey değişmez.
Her şey olduğu gibi kalır.
Bu üçü arasında 'en tehlikelisi' hangisidir diye sorarsanız, 'en sondaki' derim.
Yani 'imkansız'a oynayanlar!
**
Kulak verince 'vay be' dersiniz, 'harika şeyler söylüyor.'
Sloganda usta.
Fikir cambazlığında 'top cambazı' Messi'den geri kalır yanı yok.
Gürültü çıkarmak mı? Tabii ki onun işi!
En keskin, en köktenci, en kitabi, en entelektüel ve de en ateşli konuşmaları o yapar.
Kimse eline su dökemez muhalefet etmekte.
Zaman zaman kime muhalafet ettiğini kendisi bile anlayamaz noktaya geliyorsa da, sonuçta derlenip toparlanıp 'toplu hücum'a kalkmayı becerir.
**
İşte bu tür 'imkansızı isteme profesörleri' sayesinde statüko garanti altındadır.
Kimse kolay kolay mevcuda dokunamaz.
Alternatif öneremez.
Değişime gidemez.
Yerinden kıpırdayamaz.
Kıpırdamaya mı kalkıştı?
Aman da sen misin kalkışan?
Hemen 'otomatik pilot' gibi devreye girer 'imkansızcı ordinaryüsler'...
"Asla!.."
"Kabul edilmezdir!.."
"Bu ihanettir!.."
"Tek yol..."
**
Bir haşa, bir heşa...
Bir gürültü, epey şamata...
Statükodan nemalananlar için bulunmaz bir fırsat.
Hemen 'geri adım' çağrıları...
'Zamanı değil' uyarıları...
'Tepkileri dikkate alalım' baskıları...
'Tek sesli koro' yaygaraları...
Siyasetin kaygıları...
Popülizmin cilveleri...
**
Derken...
'İmkansız Mangası' yine sahne alır.
Ona veryansın, buna veryansın.
'Ne onda hayır var, ne ötekinde şer.'
Teoriler, teoriler ve teoriler...
Konjonktürel ve de stratejik çıkarsamalar...
Nicel ve nitel betimlemeler...
Ayağı yere hiç değmemiş, kuş uçuşu öneriler...
Sonuç?
Herşey yerli yerinde kalır.
Statüko oracıkta durur.
En geniş kitleler kaybetmeye mahkum olur...
'İmkansızı İsteme Cemiyeti'nin katkılarıyla...