Kasım’dır Aralık’tır, kış “gelecekti, geliyordu” derken geldi nihayet. Kıbrıs bu işte. Ne zaman neyle karşılaşacağınızı hiç bilemeyeceğiniz bir yer. İklimiyle de, siyasi durumuyla da, siyasi stratejik konumuyla da, duruşuyla da. Ne zaman üşüyeceğinizi, ne zaman ısınacağınızı, ne zaman ürpereceğinizi bile bilemezsiniz. Tarihi boyunca böyleydi. Belli ki bundan sonra da böyle olmaya devam edecek.
***
Ortadoğu kaynıyor.... Türkiye-Rusya ilişkileri kaynıyor... Türkiye güneydoğu sınır boyları fokur fokur kaynıyor.... Aşağı yukarı her gün sürpriz bir haberle karşılaşıyoruz. Ortadoğu fokur fokur kaynayacak da bizim bu küçücük ülkemiz kaynamayacak mı ? Neredeyse kaynadı kaynayacak durumunda.
“Kullanırdı, kullanmazdı” derken İngiliz, üslerini de hava kuvvetlerini de sokuverdi devreye aniden. Suriye’ye bomba yağdıranlar safında şimdi İngiliz uçakları da var. IŞİD cevap vermeye, intikam saldırıları düzenlemeye kalkar mı ? Merakla bekliyoruz. Ama sonuçta, istesek de istemesek de, beğensek de beğenmesek de Kıbrıs adacığı da bulaştırıldı o iğrenç ve kanlı kavgaya.
***
Bunlar olurken, önemli konukların saldırısına uğrayıverdi ülkemiz. Rusya Dışişleri Bakanı gelidi... ABD Dışişleri Bakanı geldi....İngiltere Dişleri Bakanı geldi... Almanya Dışişleri Bakanı geldi... “Ne var ? Neler oluyor ?” diye sormayın sakın. Bu ziyaretlerin hiçbirinin ‘masum’, iş ola yapılmış ziyaretler olduğunu düşünmediniz herhalde.
Bu arada... Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Davutoğlu’nun ziyaretini de es geçmeyelim. Doğrudur... Bir geleneği sürdürdü Sn.Davutoğlu ve yeniden Başbakan olur olmaz, ilk dış seyahatini anlı şanlı K.K.T.C.’ne yaptı. Yaptı da, kapalı kapılar ardında sadece ‘su’ sorununun konuşulduğunu da düşünmemişsinizdir umarım.
Bütün bu ziyaretlerçilere ev sahipliği yapmaya çalışan liderler, çözüm için görüşmelere de devam ettiler azim ve kararlılıkla.
***
Hep umut dolu mesajlarla avunup umutlanıyoruz bu günlerde. Görüşmecilerden de, gelip gidenlerden de, uzaktan ilgilenenlerden de ‘umut’ veren mesajlar var.
“Artık çözüm zamanı geldi” diyenler de var, “Umut verici noktaya ulaşıldı” diyenler de... “Finansal sorunlar için biz de varız” diyenler de var, “İşin para kısmını bize bırakın” diyenler de... “Çözüm sonrası Kıbrıs bir ticaret merkezi olacak” diyenler de var, işi daha da ileriye götürüp “Paraya boğulacaksınız” diyenler de....
Yanısıra, büyük bir olasılıkla “Bıktık usanduık elinizden. Yetti artık ama...” deyip kızanlar da var, “Bu saçma sapan kavgayı artık bitirmeliyiz” diyenler de...
***
Bekliyoruz sabırla. Arada bir ortaya çıkan çatlak sesleri bir kulağımızdan koyarken diğerinden çıkararak bekliyoruz umutla. Hatta, hayaller bile kuruyoruz gelecekle ilgili. “Yeter artık” diyerekten.