Ahmet Yıkık
Işıklar neden söndü
Işıklar neden söndü
Gün doğuyor çünkü
Mehmet Yaşın
Çocukken ne kadar da çok soru sorardık, değil mi? Oysa büyüklerimizden yeterince tatminkâr cevaplar alabilenlerimizin sayısı pek fazla değildi. Hatta bazen, dört gözle cevap beklerken, “Aman haaa, ahret sorgu sualine dutmayasın beni! Hade ha çog soru sormaz çocuglar, eyi deyildir!..” vb. serzenişlerle karşı karşıya kalanlarımız olmuştur, muhakkak…
Oysa çocukluk; çokça, çabukça ve şüphesiz çocukça(!) sorular sormak-tı(r), bir bakıma. Ne var ki azalır, biz ‘yaş’landıkça sorularımız. Belki de bilmemizden ileri gelir, hayat yolunun sonlarına yaklaşmakta olduğumuzu, bu suskunluk…
----------------------------------------
KİTAP ÖNERİSİ
Brigitte Labbé, “Çıtır Çıtır Felsefe”
Bir reklam ajansı ortaklarından biriyken, yaptığı işi anlamsız bularak, Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe eğitimi almaya başlar, Brigitte Labbé. Sonrasında çocuklara yönelik felsefe kitapları yazarına dönüşür, eski işkadını. Kitapları gerek yazarın ülkesi Fransa’da gerekse kitabın çevrildiği yirmi ülkede çok iyi tepkiler almaktadır. Labbé’nin Türkçede, Çıtır Çıtır Felsefe dizisi başlığı altında yayımlanan kitapları, yalnız çocuklara değil; veliler, eğitimciler ve belki de tüm yetişkinlere birer kaynak niteliğinde. İyilik ve Kötülük adlı ilk kitaptan sonra peşi sıra geldi diğerleri. Son olarak serinin yirmi beşinci kitabı Türkçeye çevrildi: İnanmak ve Bilmek. Soru sormayı, düşünce üretmeyi ve kendimizinkinden farklı düşünceleri dinlemeyi özendiren kitaplardır, bunlar. Çocuklarımızın fikirsel gelişimine önemli katkılar sağlayacaklardır, şüphesiz. Aşırı korumacı ebeveynler tarafından yetiştirilen Kıbrıslı çocukların, bir de hâlâ ezberci, sorgulayıcılıktan uzak bir eğitim sisteminde yer almaları, düşünce üretebilme ve sorun çözebilme yeteneklerinin zayıf kalmasına yol açmaktadır. İşte, Labbé’nin kitapları, bu olumsuzluğun giderilmesi yönünde önemli açılımlar getirmektedir. Sözün özü, okuyarak ‘şavk’lansın çocuklar…
----------------------------------------------------------------
YENİLERDEN…
Mario Bellatin, “Kahraman Köpekler” ( 67 sayfa)
Meksikalı yazar Mario Bellatin, kısa romanı(novellası)nda, hareketsiz(sakat) bir adam, adamın plastik torba sınıflandırmakla meşgul kız kardeşi ve annesi, otuz Belçika Malinois köpeği ve hareketsiz adam dışında bir de köpeklerle ilgilenme işini üstlenen eğitmen-hemşireyi anlatıyor. Kitabın başkarakteri hareketsiz adamdır. Yalnız, son derece zeki ve yetenekli olan hareketsiz karakter, hareketsiz kalmasının hırsını çevresindekilerden çıkarmaktadır. Eserin dikkat çeken yanıysa, hareketsiz adamın her an saldırmaya hazır, Belçika Malinois köpeklerini eğitmekte gösterdiği üstün başarıdır. Bedensel sakatlıkların yol açtığı sınırlılık hâlinin nasıl aşıldığına dair ilginç bir eser.
Selçuk Altun, “Sol Omzuna Güneşi Asmadan Gelme” (104 sayfa)
İsmini, bu yıl 100. yaş günü kutlanan ve, yazar Altun’ın en sevdiği şair olan, Oktay Rıfat’ın dizelerinden alan kısa roman, yine o dizelerle başlar: “Buraları rüzgâr, buraları yağmur/Sol omzuna güneşi asmadan gelme” Romanda, dede ve torun ilişkisi ekseninde şekillenen olaylar anlatılıyor. Dedesi, 30 yaşına basan Alp’e hediye olarak, okuması için bir günlük verir. Günlüğün ikinci satırında, 10.08.65 tarihinin altına düşülen notlarsa ilginçtir: “Yarın otuzuncu yaş günüm, bakalım ne kötü sürprizlere gark olacağım.” Alp, günlüğün esrarını çözmek için İngiltere’ye giderken, Alp’in Kürt kökenli yardımcısı Mem’in ise Mardin’de çözülecek daha başka hesapları vardır!.. 2002'de 13 yaşında olan N.Ç, iki kadın tarafından para karşılığı erkeklere pazarlandı. Aralarında devlet memurlarının da bulunduğu 26 kişi N.Ç ile ilişkiye girdi. Olayın duyulması üzerine dava açıldı. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 sanığa alt sınırdan 5 yıl ceza vermişti. Daha sonra iyi hal indirimiyle sanıkla, 3 yıl 2 ay ile 4 yıl 10 ay arasında hapis cezalarına çarptırılmıştı. Altun, söz konusu ‘utanç olayı’nı, okurlara bir roman izleği olarak sunarken, olayın hafızalardan silinmesine de engel oluyor…
Alessandro Baricco, “Şafakta Üç Kez” (96 sayfa)
İtalyan yazar Baricco’nun novellası üç bölümden oluşuyor. Her bölümde, iki kişinin, karşılaşması ve aralarında geçen diyaloglar aktarılıyor. Bunlar sırasıyla şöyledir: Orta yaşlı bir adam ve bir kadın, ilk bölüm; yaşlı gece bekçisi ile genç bir kız, ikinci bölüm; emeklilik yaşı gelmiş bir kadın detektifle küçük bir oğlan çocuğunu, üçüncü bölüm. Mekânın ve zamanın belirsiz olduğu eseri ilginç kılan özellikse; görünüşte altı farklı karakter gibi algılanan roman kişilerinin aslında aynı iki karakter olmasıdır. Eserin sonlarında ise; ne hayatını ne de aşkını istediği gibi yoluna koyamayan kadın karakterin iç hesaplaşması veriliyor.
----------------------------------------------------------
YAZIN DÜNYASINDAN HABERLER
21 Mart Dünya Şiir Günü Kutlandı…
Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği, 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde, Mağusa Surlariçi’nde bulunan Agios Eksorinos (Sürgündeki Aziz Yorgos) Kilisesi’nde bir şiir dinletisi düzenledi. Etkinliğe katılan dinleyiciler; eski, orta ve yeni kuşak Kıbrıslı Türk şairlerin şiirlerini, şairlerin kendi sesinden dinlemenin keyfini yaşadılar.
Kıbrıslı Türk/Rum şairler Bursa 12. Kitap Fuarı’na katıldı…
Bursa 12. Kitap Fuarı 15-23 Mart tarihleri arasında, Bursa Uluslararası Fuar ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Fuar kapsamında düzenlenen “Dilden Dile Sözcükler” Kıbrıslı ve Türkiyeli Şairlerin Buluşması adlı söyleşide, Türkiyeli şairler; C. Hakkı Zariç, Arife Kalender, Sezai Sarıoğlu ile Kıbrıslı şairler; Lily Mihaelides, Neşe Yaşın, Tamer Öncül, Maria Shiakalli ve Jenan Selçuk şiirseverlerle bir araya geldiler.