Ahmet Yıkık
Onun yaşamında da kapanmayan yaralar açmamış değildir savaş. Ama gene de öfke, nefret ya da intikama batırmaz ne fırçasını ne de kalemini. Sisler ardında gizler imgelerini. Düşen bombaların gürültüsünden ürkmez olur mu çocuk yüreği… Pek göstermez duygularını, saklar ardına kurşun geçirmez duvarların. Yine de ifşa etmekten çekinmez, umudunu. Gözleriyle okşar kanatlarını kuşun bembeyaz. Sabırla bekler serin serin, yanarken bedeni. Güneş doğarken iner yükü gecenin, omuzlarından… Kalemi mi yoksa fırçayı mı alır önce eline, kim bilir…
Korku
Artmakta her gün / tanışmadığımız insanların sayısı / söylemediğimiz sözlerin / Artmakta her gün / okumadığımız kitapların sayısı / görmediğimiz ülkelerin / Artmakta her gün /yazmadığımız şiirlerin sayısı / yaşamadığımız hayatların
Eleni Kefala (Çev. A. Yıkık)
---------------------------------------------------------
KİTAP ÖNERİSİ
Taner Baybars, “İspinozlar”, farklı türlerde düzyazılar, 140 s.
Taner Baybars’ın vasiyeti üzerine, şair Gürgenç Korkmazel tarafından yayına hazırlandı, İspinozlar. Kitapta Taner Baybars’ın 1953-57 yılları arasında Çardak, Hisar, Yeditepe ve Varlık dergilerinde yayımlamış olduğu Türkçe düzyazıları bir araya getirilmiş. Ayrıca, ölümünden önce sanatçıyla yapılmış iki de söyleşi yer alıyor kitapta. Tür olarak baktığımızda, İspinozlar’da, yazarın öykülerinin sayısal üstünlüğü elde tuttuğunu söylemek mümkün. Bu öykülerdeki, kimi zaman gerçekçi kimi zamansa sürrealist düzlemdeki duygusallık ve estetizm dikkat çekici. Üslûba sinen şaşaalı bir kolonyal perspektif ve dil kullanımı da gözlerden kaçmıyor. Baybars’ın daha yirmili yaşlarda kaleme almış olduğu şiir, öykü, çeviri ve tiyatro vs. üzerine yazılmış eleştiri yazıları da oldukça ilginç. Dönemin sanat yaşamına dair ilginç bilgiler ve yaklaşımlar sunuyor söz konusu yazılar. Baybars’ın mektupları vasıtasıyla da, bir yandan onunla beraber İngiltere coğrafyasında gezerken, bir yandan da zihnindeki yolculuğa eşlik etmenin tadını çıkarıyorsunuz. Edebi değeri üstün bir kitap, İspinozlar. Keyifli okumalar…
-----------------------------------------------------
YENİLERDEN…
(Aşağıdaki kitaplara dair bilgiler, kitapların kendi tanıtım bültenlerinden alınmıştır.)
M. Sadık Aslankara, Ömürdeğer, roman 264 s.
Yazarımız M. Sadık Aslankara'dan yeni bir roman... Aslankara, adından da anlaşılacağı gibi bir ömür değerlendirmesine, geçmişle hesaplaşmaya girişiyor romanında: Kahramanımız, edebiyatımızın ünlü 50 Kuşağı'na mensup bir yazar. 60'lı yıllarda çıkardığı ve o dönemde hayli ilgi çeken öykü kitabından sonra tiyatro yazarlığına yönelmiş. Yaşadığı hayal kırıklıklarından sonra da yaşadığı, ömrünü geçirdiği adaya çekilmiş... Onu adasından çıkaransa, ömrünün son demlerinde doğduğu kasabada bir oyununun sahnelenmesi olmuş. Edebiyat, tiyatro, taşra kasabaları, çocukluk aşkları, eski arkadaşlıklar, kent ve sanat yaşamının sahtelikleri, kırgınlıklar, ülkede yaşanan politik altüst oluşlar... Ömürdeğer, tanıdık bir aydın tipini irdeleyen, yaşadığımız çağa onun bakışıyla eğilen, Türk aydınının kendi ülkesinde nasıl bir lince, bir ötekileştirilmeye uğradığını anlatan bir roman. Hüznünün yanında unutulmaz dil tadıyla...
Mario Vargas Llosa, Ketum Kahraman, roman, 416 s.
"Bu ülkede küçük de olsa bir uygarlık alanı yaratmak olanaksız," diye geçirdi aklından. "Barbarlık her şeyi önüne katıp sürüklüyor." Karamsarlığa kapıldığı zamanlarda yaptığı gibi yine, gençliğinde gidip başka ülkelerde kendine bir yaşam kurmak yerine, burada, Lima denen bu korkunç şehirde kalmaya karar vermekle ne kadar yanlış bir şey yapmış olduğunu düşündü. Peru'da iki şehir ve iki patron. Başkent Lima'da sigortacı Ismael Carrera, taşra güneşinin altında kavrulan Piura'daysa nakliyeci Felícito Yanaqué. Bir tarafta Felícito'nun, kapısına sıkıştırılan örümcek imzalı haraç mektubuna meydan okumasıyla değişen hayatı. Diğer taraftaysa ikinci baharının zirvesindeki Ismael'in ailevi antikalıkları yüzünden kabağın, sadık dostu ve şirketinin yöneticisi Don Rigoberto'nun başında patlaması. Tam da emeklilik hayalleri kurarken... Mario Vargas Llosa, Don Rigoberto'nun Not Defterleri, Üvey Anneye Övgü, And Dağlarında Terör ve Palomino Molero'yu Kim Öldürdü romanlarından karakterlerle renklendirdiği, sürükleyiciliğiyle arkası yarınlara taş çıkaran bu kitabında dalaverenin evrenselliğini bolca tebessümle gözler önüne seriyor.
--------------------------------------------------------
YAZIN DÜNYASINDAN HABER…
27. Işık Kitabevi Kitap Fuarı etkinlikleri çerçevesinde, 5 Eylül 2014 tarihinde, “Edebiyat ve Romanda Değişim” başlığı adı altında bir panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Hakkı Yücel, Tufan Erhürman ve Mehmet Yaşın katıldı.