Geçen hafta içinde meydana gelen iki olaya takıldım. Hatta benzerlikler kurmaya da çalıştım. Olaylardan biri, burada, Güney’deki, Türk arabalarına saldırıydı. Diğeri ise Türkiye’de, Yunanistan milli maçında olanlarladı. “Ne ilgisi var ?”, “Nasıl bir benzerlik olabilir ki ?” soruları sormayın... İkisi de ‘insan’ mantıksızlığı, fanatizmi – ne derseniz deyin adına- eseri değil miydi ?
***
Güneyde daha önce de benzeri olaylar olmuştu. Polis o olaylardan sonra kayıtsız kalmıştı. Bu sefer, Hükümetin de zorlamasıyla da olsa, faillerin peşine düştü, yakaladı.
Çeşitli iddialar var.... Polis olay yerine gitmiş ama müdahale etmemiş veya edememiş... Hatta bir polis subayı, şikayetçi Türk’e, “Yanlış zamanda yanlış yerde bulundunuz...” gibi saçma sapan, ve hatta alayvari bir yorum da yapmış... Çok şaşırdığımı söyleyemem.
Yürüyüş, bilmem hangi faşist örgüt organizasyonuymuş... Amaç, K.K.T.C.’nin kuruluş yıldönümünü protesto etmekmiş...Ama saldırganların çoğunluğu öğrenciymiş...
Aklıma takıldı.... Saldırı günü, K.K.T.C.’nin kuruluş yıldönümünden bir gün sonraydı...Yani 16 Kasım... Yani Pazartesi günü... Yani, öğrencilerin okullarında olmaları gerektiği bir gün... Protesto gösterilerine katılmaları için ‘özel’ izin mi verilmiş öğrencilere ? Okullarda, yürüyüşe katılmak için organize bir şekilde baş mı kaldırmış bu öğrenciler ?
***
Tarih boyunca hep böyle oldu.. Azınlık olduğuna inanmak istediğim gruplar ortalığı karıştırmak için birşeyler yaptılar, ceremesini halklar çektiler. Kıbrıs tarihinde de böyle oldu... 50’li yıllarda da, 63’lerde de, 74’lerde de...Birileri emir verdi, gençler sürüldü ön cephelere.. Ölenler oldu, yaralananlar oldu.. Rumlar “ENOSİS uğruna” dediler, Türkler de “TAKSİM uğruna”... Ve en sonunda iki halkı birbirlerine kırdırmayı başardılar.
Şimdiler de uygun bir zamandı. Çözüm için görüşmeler devam ediyordu. Her iki tarafta da ‘olumlu’ esintiler vardı. Bu olumlu esintilerin, kara bulutlara, fırtınalara dönüştürülmesi gerekiyordu. Kim kullanılacaktı ? Aptallar ve salaklar...
Tribün teröristleri
Türkiye-Yunanistan milli futbol karşılaşması öncesindeki olaylara bakın. Tam da “Aman ne güzel bir manzara. Maçı, iki ülkenin Başbakanları yanyana izleyecekler” demeye hazırlanırken, Yunan İstiklal Marşı ıslıklanıyor... Hemen arkasından da bir dakikalık saygı duruşu sırasında olanlar... Ve aptallarla salaklar korosu devrede: “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”... Hangi şehitler ? Fransa’daki olayda ölenler mi ???? ‘...Vatan bölünmez.” : Acaba diyoruz, Yunan Milli Futbol Takımı Türkiyeyi bölmeye geldiydi de bizim haberimiz mi olmadı mıydı ?
Kimlerdi bunu yapanlar ? Vatanı bölmekte –veya bölmeye çalışmakta- olanların aslında kim olduğunun farkında bile olmayanlar mı ? Vatanın bölünmesini, bir futbol karşılaşmasında naralar atarak önleyeceğini sananlar mı ? Yoksa yine aptallar ve salaklar mı ?