İki kuyumcu soyuldu...
Peş peşe…
Hele ikinci soygun, 43 dakika uğraştılar, camı aşmak için!
İyi cammış!
Başaramadılar…
Ve kapıya yöneldiler, kırdılar…
Tümünü “kameralar” kaydetti...
Umursamadılar!
ÇÜNKÜ “karaltı” var kameralarda, sadece…
Yüzleri “kar maskeli” soyguncular, kafalarında birer de şapka, şov yaptılar.
***
Polis “kamera görüntüleri”ne bakarak, arabaların “modelini” bile anlayamadı henüz!
Ne marka görünüyor, ne plaka!
Peki, bu kameraların neresinde “güvenlik”?
Çünkü ülkede “standart” belirleyen, ortaya “kriter” koyan yok!
Gelişigüzel!
***
Gelelim asıl meseleye!
Gece 11’den sonra devriye yok.
Çünkü “devriye” yapacak polis yok!
Aslında “polis” var da, “sokakta” yok!
Kimse de 11’den evvel soyguna çıkmıyor!
Hoş, ülkemde, en büyük bankanın parasını sokak ortasında çaldılar, güpegündüz, bulunamadı yine de paranın tümü, faili!
***
Polislikle ilgili "aktif" görev almayan ve masa başında evrakla, formla, kırtasiyeyle uğraşan ya da dairelerde adeta "bekçilik" yapan, manasız "nöbetlerle" vardiya değişen 500'e yakın isim var.
En yetkili isimlerden aldığım bilgiler bunlar, tahmin falan değil!
Velhasıl 500’e yakın polise “polislik” yaptırmıyor bu ülke (!)
Yollarda ise "devriye" yok!
“Sivil hizmet görevlisi alsalar, evrak ve büro işlerinde görevlendirseler, onlarca dairedeki anlamsız nöbetleri bekçilere devretseler ya da özel güvenliğe… En az 500 polis gece gündüz sokaklarda olacak” diyor, bir uzman…
***
555 suç yaşandı, yılın ilk gününden bugüne.
Her güne en az bir ‘hırsızlık’ düşüyor ki soygunu, yaralaması, darbı, uyuşturucusu, kundaklaması da bolca!
İş güneye geldi mi, “fiske” atsalar anında “güvenlik” tartışması yaşanıyor oysa!
***
Bir de şu soru var tabii!
“Güvenlik Kameraları” için polisin de onaylayacağı bir standart belirlemek, ithal iznini buna göre düzenlemek zor mu?
Ve “mobil kamera güvenlik sistemi” (mobese) için ne bekleniyor daha!
Makam araçlarımızı da toptan yenilediğimize göre (!)