‘VİZYONUMUZU PAYLAŞAN HER PARTİ İLE KOALİSYON GÖRÜŞEBİLİRİZ’
“Bizim bir vizyonumuz ve duruşumuz var. Çözüm ve barış vizyonuna sahibiz. Bununla birlikte sivilleşme ve demokratikleşme vizyonumuz da var. Bunları ortaya koyacağız, bu vizyonla birlikte bizimle hükümet kurmak isteyen varsa, oturur konuşuruz.”
‘PARTİM BAŞARISIZ OLURSA, SEÇİM GECESİ GEREKENİ YAPARIM’
“Parti mevcut pozisyondan daha ileriye, başarı diye söylenebilecek bir yapıya ulaşılamazsa o gece gereken yapılır. Bir süre sonra da kurultaya gidilir. Kurultay 17 Aralık’taydı, seçim nedeniyle ötelendi. Her şey yolunda gitse dahi, bir süre sonra kurultaya gidilecek.”
ÖZYİĞİT MAL VARLIĞINI YENİDÜZEN’E AÇIKLADI
“Bankada birikmiş bir kuruşum yok. 80 bin TL borç almıştım, kaç para kaldı bilmem. 7 yıl önce okul müdürlüğünden emekli oldum. Emeklilik maaşımla da 24 saat parti başkanlığı yapıyorum, başka da bir gelirim yok. Eşim ve benim adıma Lefkoşa’da bir apartman dairesi, 2006 model bir arabam, Dağ yolu-Şirinevler arasında 17 dönümlük babadan kalma tarlam var, Yılmazköy’de eşimin kız kardeşi ile birlikte 15-20 dönüm hisseli arazisi var… Olan olay bu…”
SOL KOALİSYON…
“Gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki ‘sol koalisyon’ bu ülkede hiç denenmiştir. İlk denenmesi gereken bu olabilir.”
700 BİN DOLAR MESELESİ…
“Bu olayı hukukçularımızla inceliyoruz. Ne yapabileceğimizi araştırıyoruz. Önümüzdeki günlerde bir adım atacağız. Kimse parmağının arkasına saklanmasın.”
%13.7’NİN ÜZERİNDEYİZ
“Son dönemdeki bir ankette TDP’nin alacağı oylar %13.7 olarak gösterildi. Bunun üzerindeyiz ve ilerlemeye devam ediyoruz.”
YENİDÜZEN
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, YENİDÜZEN Haber Merkezi ile bir araya geldi, çarpıcı açıklamalar yaptı.
Özyiğit, Kıbrıs’ın kuzeyinde bugüne kadar ‘sol koalisyonun’ hiç denenmediğini, olası hükümet formülleri arasında ilk denenmesi gereken olabileceğine işaret etti.
7 Ocak’ta gerçekleşecek seçimde TDP’nin %13.7’nin üzerinde oy alacağını, gün be gün ilerlediklerini ifade eden Özyiğit, “Parti mevcut pozisyondan daha ileriye, başarı diye söylenebilecek bir yapıya ulaşılamazsa o gece gereken yapılır. Bir süre sonra da kurultaya gidilir” dedi.
Özyğiti, seçim öncesi mal varlığını da ilk kez YENİDÜZEN’e açıklayarak şöyle konuştu:“Bankada birikmiş bir kuruşum yok. 80 bin TL borç almıştım, kaç para kaldı bilmem. 7 yıl önce okul müdürlüğünden emekli oldum. Emeklilik maaşımla da 24 saat parti başkanlığı yapıyorum, başka da bir gelirim yok. Eşim ve benim adıma Lefkoşa’da bir apartman dairesi, 2006 model bir arabam, Dağ yolu-Şirinevler arasında 17 dönümlük babadan kalma tarlam var, Yılmazköy’de eşimin kız kardeşi ile birlikte 15-20 dönüm hisseli arazisi var… Olan olay bu…”
İşte Özyiğit’in açıklamaları…
“Önemli bir ilgi, sempati ve destek var”
YENİDÜZEN: Çalışmalar nasıl gidiyor, ne görüyorsunuz?
Cemal ÖZYİĞİT: Halkta partimize karşı önemli bir ilgi, sempati ve destek var. Bu ilgi ve destek giderek büyüyor. Bu durumda hiç kuşkusuz oluşturduğumuz kadronun da büyük bir artısı var. Gerek bizim yaptığımız araştırmalar gerekse diğer araştırmalardan çıkardığımız bir sonuç var. Halk bize ortaya koyduğumuz iradenin, kadromuz da güçlü olması halinde ‘önümüzün açık’ olduğu mesajını verdi.
Biz de bu mesajı alarak yola çıktık. Gerek parti içerisinde, gerekse bizim gibi düşündüğüne, ülke koşullarına, sorunlarına bizim gibi baktığını, çözüm yollarını bizimle birlikte bulmaya hazır olduğunu düşündüğümüz arkadaşlarla konuştuk, onları yüreklendirdik ve bir ekip oluşturduk.
Bir yanda bugüne kadar ortaya koyduğumuz irade, bir yandan da aday kadromuz partiye olan ilgi ve sempatiyi ve giderek büyüyen bir desteği ortaya çıkardı.
YENİDÜZEN: ‘Gelenekten’ bahsettiniz ama geleneğin devamının TKP olduğunu iddia eden bir başka oluşum daha var. Sosyal demokrat çizginin bölünebileceğini düşünüyor musunuz?
Cemal ÖZYİĞİT: Böyle bir şey söz konusu bile değil. Parti içerisinde, ülkemizde bugüne kadar olmayan bir şeyi yaptık. Çok da alışkın olunmayan bir yönteme başvurduk. Genel çerçevede partilerde ayrılmalar olur, beğenmeyen gider veya yeni partiler oluşur. 1976’dan beri devam eden bir yapı… Ama bizim içimizde bir farklılık vardı. Ülkeyi kuranlar gibi, yağma, vurgun, talan düzenini oluşturanlar ve bundan hesap sormayanların aksine kendi içimizde bu tür olayların üzerine gideceğimiz mesajını verdik. Bir disiplin olayını yaşadık. Bunu yapanların üzerine gidince, kendilerini artık partide görmeyince, bazılarının da ille başkan olma sevdası eklenince ayrılmayı tercih ettiler. Diğer başka partilerden ayrılanlarla birlikte bir birlik oluşturdular. Sosyal demokrat hareket niye bölünsün? Orasını oluşturanların hepsi sosyal demokrat değil ki… Başka başka yerlerden oluşturan, neredeyse toplama kampına dönüştü. Biz bu çerçevede onları bir tehdit olarak görmüyoruz. Aslında biz bunu yaparak, ülkede yağma, vurgun, talan düzeninin üzerine gideceğimizi, bunun için gerekeni yapacağımızın da mesajını verdik.
YENİDÜZEN: Kendimizden başladık diyorsunuz?
Cemal ÖZYİĞİT: Evet…
Seçim sonucu…
%13.7’nin üzerindeyiz, ilerlemeye devam ediyoruz…
YENİDÜZEN: Daha öncede ülkeyi yönetmekte güttüğünüz güdüleri, kendi partinizin yönetilmesinde de ortaya koyuyoruz demiştiniz. Bu noktada Çakıcı ve ekibinin partiden ayrılması sizin için avantaj mıdır?
Cemal ÖZYİĞİT: Bunu avantaja çevirmeyi başardık. Herkes bu durumu ‘bölünme’ olarak lanse ederken, biz partinin en ücra yerindeki bireyi de dahil, parti üst kademe yöneticileri, ilçe örgütleri başkanları, daha güçlü şekilde dört elle sarılarak örgütlenme hamlesine, politikalarımız ve içerde yaşadığımızın ne olduğunu halka anlatmaya çalıştık. O dönemde medyaya çok fazla konuşmadık. ‘Niye açıklama yapmıyorsunuz’ diye de eleştiri aldık. Birileri bizi oraya çekmek istedi ama bu tartışmadan kaçındık. Yeri ve zamanı geldiğinde bazı açıklamalar yaptık. Olan olayı, neden yaşandığını halka anlattık. Halkla birlikte örgütlenme hamlelerini geliştirdik, sonuçta bunu dezavantaj değil, avantaja çevirdik. Halk da bizi daha çok sahiplendi, partiyi de daha da büyüyen, yükselen bir trende kavuşturdu.
YENİDÜZEN: Halktan yoğun ilgi ve taleple karşılaştık dediniz ancak basına da yansıyan son ankette TDP ‘baraj altı’ görülüyor. Bu anketi nasıl yorumluyorsunuz? Siz herhangi bir anket yaptırdınız mı? Seçim sonucunda TDP’yi nasıl görüyorsunuz?
Cemal ÖZYİĞİT: Parti olarak da bir anket yaptırıyoruz, bugünlerde sonuçları elimize gelecek… Ama son yapılan ankete halkın deyimi ile ‘kargalar güler’. Dolayısıyla onu kale almaya gerek yok. Birileri kendilerini kaf dağında görmesi için düzmece anketler yapıyor. Anketler, bu alanda uzman kurumlarca yapılırsa anlam ifade eder.
YENİDÜZEN: Peki seçimde TDP yüzde kaç oy alır?
Cemal ÖZYİĞİT: Son dönemdeki bir ankette TDP’nin alacağı oylar %13.7 olarak gösterildi. Bunun üzerindeyiz ve ilerlemeye devam ediyoruz.
LTB Başkanlığı için CTP ile işbirliği…
Önce 7 Ocak, sonra yerel seçimler…
YENİDÜZEN: ‘Toplama kampı’ndan bahsettiniz. Aslında bu ‘toplama kampı’ dediğiniz BKP gibi odaklarla yerel seçimlerde işbirliği yapmıştınız. Bu ifadenizden dolayı şunu sormak istiyoruz; önümüzdeki seçimlerde bu gruplarla işbirliğine kapalı mısınız?
Cemal ÖZYİĞİT: 2014 Haziran yerel seçimlerinde BKP ve Baraka ile işbirliği yapmıştık. Ancak daha sonra işbirliğini sağlıklı zemine oturtma arayışımız sonuç vermedi. Arkadaşlar başka serüvenlere yol açtı. Defalarca denenmiş, bir türlü sonuç vermemiş ve kısa süre sonra bozulmuş olan ‘çatı partisi’ önerisi ile geldiler. Biz bunlara sıcak bakmadık. Var olan iş ve güç birliğini geliştirelim dedik.
Herkes bilsin ki TDP, 3 Haziran 2007’de TKP ile BDH’nın birleştirilmesi ile oluşturulan, Raşit Pertev’in başını çektiği Halk Partisi’nin de katılımı ile son şeklini alan bir çatı partidir. Seçimsel işbirliği ve ‘çatıya dönüşme’, tekrar herkesin evine gideceği senaryoları çok gördük, çok da yara aldık. Bu nedenle ‘yeni çatı’ modelinde yer almayacağız. Kaldı ki BKP kendi içlerinde ayrılıklar yaşadılar, onların sorunu elbette. Ama Baraka ve Bağımsızlık Yolu ile eylemsel birlikteliğimiz, iş ve güç birliğimiz bir şekilde devam ediyor. Nitekim manifestomuz da var, Bağımsızlık Yolu ile hazırladığımız özel sektörde sendikalaşma önerisini milletvekillerimiz Meclis’e sundu. Bunun takipçisiyiz, yeni dönemde hayata geçmesi için çalışacağız. Bağımsız Yolu, ilerde partiye dönüşeceğinden bahsetti, ama şu anda partimize doğru bir takım işaretler de verdi.
YENİDÜZEN: LTB Başkanı Mehmet Harmancı, bir süre önce yerel seçime ilişkin ‘CTP ile işbirliği’ olanağından bahsetmişti. Bu konuya nasıl bakarsınız? Yani CTP ile olası muhtemel bir işbirliğine…
Cemal ÖZYİĞİT: Önümüzde 7 Ocak seçimleri var. Öncelikle bu seçimi en doğru ve gerçekçi şekilde yaşamamız gerekiyor. 7 Ocak’tan sonra oluşacak parlamento ve hükümet yapısı son derece önemlidir. Bu çerçevede koşullar bizi yerel seçimle ilgili iş ve güç birliğine doğru götürüyorsa, elbette oturur, değerlendiririz. Ama şu anda bu, sonraki olaydır…
Hükümet formülleri…
İlk denenmesi gereken ‘sol koalisyon’…
YENİDÜZEN: Peki, hükümet formüllerine ilişkin öngörünüz nedir? TDP her formülün içerisinde olur mu? Bazı partilerle koalisyonda yer almam der mi?
Cemal ÖZYİĞİT: Bizim bir vizyonumuz ve duruşumuz var. Çözüm ve barış vizyonuna sahibiz. Güney’deki seçimlerden sonra müzakerelerde yeniden masaya oturulacak, bunun başka izahı yok. Bununla birlikte sivilleşme ve demokratikleşme vizyonumuz da var. Bunları ortaya koyacağız, bu vizyonla birlikte bizimle hükümet kurmak isteyen varsa, oturur konuşuruz.
YENİDÜZEN: TDP’nin geçmişte UBP ile Koalisyon Hükümeti görüşmeleri gündeme geldi. Ancak tepkiler sonrasında bu hükümetin kurulmasının önüne geçildi. 2014’te Lefkoşa Türk Belediyesi’ni aldınız, eski parti başkanınız Cumhurbaşkanı oldu, yükseliş yakaladınız. İlkelerde uzlaşırsanız, protokolde anlaşırsanız diğer partilerle oturup görüşebileceğinizi anlıyoruz. Hükümet programlarında uzlaşmak, yazılan metinler bir gösterge midir?
Cemal ÖZYİĞİT: Partinin geçmişteki yaklaşımları bizim için bağlayıcıdır. Uzlaşma sağlanıp, hükümete girildiğinde, koltuklara yapışıp kalmayacaksınız. Eğer söylediklerimizi, arzuladıklarımızı yerine getirmeyeceksek koltuklar bizim için amaç değildir. Ya bu aracı kullanıp, değişimi yapacağız ya da görevi bırakmasını biliriz.
YENİDÜZEN: Yani ‘UBP ile DP ile gerekirse hükümet kurarız, uzlaştığımız noktalarda sonuç alınmazsa hükümetten çekiliriz’ mi diyorsunuz?
Cemal ÖZYİĞİT: Spesifik olarak şu veya bu parti demiyorum. Kiminle uzlaşır ve hükümeti kurarsak, sürekli olarak bunun takibini yapacağız. Önceliğimiz çözüm ve barış isteyen, sivil demokratikleşmeyi hedef alan, bizimle bu vizyonu paylaşan parti veya partiler…
YENİDÜZEN: Gönlünüzde yatan nedir?
Cemal ÖZYİĞİT: Spesifik olarak şu olsun, ya da bu olsun demek doğru değil…Ama gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki ‘sol koalisyon’ bu ülkede hiç denenmiştir. İlk denenmesi gereken bu olabilir.
DP’nin ‘vicdani ret’ olayını desteklemesi…
Tamamen seçim vaadi…
YENİDÜZEN: Bu seçimlerde 12 bine yakın ilk kez oy verecek insan var. ‘Vicdani ret’ bu gençlerin birçoğunu ilgilendiren bir olay… DP dahil birçok siyasi parti ‘vicdani ret’ olayını seslendiriyor. Vicdani ret olayı ‘süslü bir paket’ mi? Herkes söylediğine göre bu kadar kolay yapılacak bir şey mi?
Cemal ÖZYİĞİT: Geçmişte uygulama aşamasına geldiğinde, yargı yoluna başvurulduğunda kimin duruşunun ne olduğunu biliyoruz. Bu konuda yasal düzenlemenin yapılmasını sağlamak için çalışacağız. DP Genel Başkanı ‘vicdani ret’ olayını savunuyor derseniz, gerçekten ilginçtir ve tamamen seçim vaadidir. Geçmişte karşı çıkmışlardı… Var olan bir yapıyı yasal hale getirmek istiyoruz. Herkes vicdani retten yararlanacak, kimse askere gitmeyecek gibi bir durum da söz konusu değildir. Olası bir çözümde askerlik ile ilgili olayın nasıl şekil alacağı da ayrı bir olay.
YENİDÜZEN: Programınızda askerliğin kısaltılması var. Bu konudaki öngörü nedir?
Cemal ÖZYİĞİT: Bu süreyi adım adım ne kadar aşağıya çekebilirsek çalışacağız. Bu konudaki duruşumuz nettir. Vicdani ret dünyada tanınan bir haktır. Bizim ülkemizde de bu haktan yararlanmak isteyenler var. Bu hakkı onlara tanımak zorundayız. En kısa sürede yasal düzenlemeyi yapmayı hedefliyoruz.
İstisnai yurttaşlıklar…
İlk iş, Egemen Bağış’ın vatandaşlığını iptal etmek
YENİDÜZEN: Türkiye ile ilişkiler konusunda TDP’nin duruşu nedir? Hem sosyal-ekonomik politikalar bağlamında hem de acil bir çözüm konusunda çaba sarf ettiğini düşünür müsünüz?
Cemal ÖZYİĞİT: Kıbrıs sorunun çözümü konusunda maalesef Türkiye’de AKP’nin çözüme daha olumlu yaklaştığına yönelik bir izlenim var. CHP bu konuda ne yazık ki AKP’den daha geride… Bu doğru bir yaklaşım değil, çeşitli görüşmelerde bunu ilettim. AKP’nin samimi olup olmadığını çözüm çerçevesi çıkıp, anlaşma metnine imza atma noktasına gelmeden tam olarak göremeyeceğiz. Türkiye ile ilişkiler noktasında şu anki yaklaşım doğru değil. Emir alıp, emir veren ana-yavru edebiyatına sıkı sıkıya sarılan bir anlayış var. Biz bu anlayışı reddediyoruz. Karşılıklı saygıya dayalı, ‘eşitler’ düzeyinde bir ilişki… Bu nedenle kendi ayakları üzerinde duran ekonomik yapı oluşturmak zorundayız. Bunu da halk olarak benimseyip, hayata koyamazsak onlar da elimize bir reçete tutuşturur. Elbette Türkiye ile ikili ilişkiler geliştirilecek, çeşitli alanlarda iş ve güç birliği anlaşmaları yapılacak. Ama onların direktifleri doğrultusunda ‘Limanları, Telekomünikasyon’u, Kıb-Tek’ satın’ noktası doğru değil…
YENİDÜZEN: Bu noktada ‘asimetrik ilişki’ söz konusu… Birçok alana da yansıması var. En çok göze batan nokta da ‘istisnai yurttaşlık’ oldu. Sizin yurttaşlık politikanız nedir, bir kota olması gerekiyor mu?
Cemal ÖZYİĞİT: Dünyada kendi nüfusunun kat kat fazlasını vatandaş yapan başka bir ülke yoktur. Demografik yapı ters düz edildi. Hangi koşulda nasıl gelirse gelsin, süreç içerisinde çok fazla nüfusa vatandaşlık verildi. Bu konu müzakere masasına bile yansıdı. Vatandaşlık Yasası’nın yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Bu ülkede doğan, küçük yaşta gelerek vatandaşlık hakkı elde eden ancak siyasi duruşundan dolayı vatandaş olamayan kesimler de var. Onları da değerlendirmek lazım. Ama son dönemde 12 bin dolayında kişi vatandaş yapıldı. Bunu mercek altına alacağız. Egemen Bağış ve 90 günlük turist vizesi ile gelen kişinin vatandaşlığı iptal edilecek. Geriye kalanılar da mercek altına alınıp, yasa dışı vatandaşlık tespit edilirse iptali için gereken yapılacak.
Ülkeye çalışma izni ile gelenlere önce Muhaceret Yasaları uygulanacak, yeni vatandaşlık hakkı kazanılmaması için yeni düzenleme yapılacak. CTP’nin ‘Beyaz Kimlik’ olayına sıcak bakıyoruz, bunu yürürlüğe koymak gerekiyor.
‘Örtülü ödenek’ meselesi…
İdeal olan her şeyin ‘örtüsüz’, açık ve şeffaf olması…
YENİDÜZEN: Az önce ‘yapılan açıklamalar beni bağlar’ dediniz. 1-2 sene önceye gidelim, desteklediğiniz Cumhurbaşkanı adayı Akıncı, seçimden önce ‘örtülü ödeneği’ kastederek, ‘örtünün üzerindeki örtüyü kaldıracağım’ demişti. Bu yönde bir girişim olmadı. Sizin bu konuda bir girişiminiz olacak mı?
Cemal ÖZYİĞİT: İdeal olan her şeyin ‘örtüsüz’, açık ve şeffaf olmasıdır. İnanıyorum ki süreç ilerledik sonra her şey açık ve şeffaf bir şekilde açıklanacaktır. Bütün mesele, hesabının verilebilir olmasıdır. Bunu süreç ilerledikçe göreceğiz. TDP, ülkede hiçbir şeyin gizli kalmaması, her şeyin açık, şeffaf şekilde halkın önüne serilmesi gerektiğini düşünmektedir.
YENİDÜZEN: Yani hükümete geldiğinizde, bu ödenekle ilgili yasayı değiştirerek, denetime açacağınız anlamına mı geliyor?
Cemal ÖZYİĞİT: En azından görev süresi sonunda, gerektiğinde bunun hesabının verilebileceğine inanıyorum. Akıncı’yı tanıyan bir kişi olarak şunu söyleyebilirim ki veremeyeceği bir hesabı yoktur.
Başbakan ve 700 bin dolar meselesi…
Özgürgün parmağının arkasına saklanmasın, hesap verecek
YENİDÜZEN: Başbakan Hüseyin Özgürgün ile ilgili günlerdir 700 bin dolarlık banka hesapları konuşuluyor. Siz de bir parti başkanısınız. PGM’yi, Merkez Bankası’nı, Sayıştay Başkanlığı’na bir girişiminiz oldu mu?
Cemal ÖZYİĞİT: Bu olayı hukukçularımızla inceliyoruz. Ne yapabileceğimizi araştırıyoruz. Önümüzdeki günlerde bir adım atacağız. Ama şunu da söyleyeyim, Meclis’e götürseniz ne olacak? Seçimlere kadar Meclis toplanmayacak. Dolayısıyla yeni Meclis oluşturulmadan bu konunun gündeme gelmesi mümkün değil. Başbakan bunun hesabını vermelidir. Bu rakam, hiçbir maaş düzenlenmesi ile ilişkilendirilemeyecek bir rakamdır. Kimse parmağının arkasına saklanmasın. Bu maaşla olabilecek bir şey değildir. Miras mı kaldı, piyangodan mı çıktı? Nereden kazanıldığını halka hesap verecek.
YENİDÜZEN: Ama Afrika Gazetesi’nde yayımlanan bir karikatürle ilgili birisi çıktı ve ‘araştırma yapılsın’ dedi. Polis araştırmaya hemen başladı…
Cemal ÖZYİĞİT: Benzeri bir olayı daha önce Serdar Denktaş ile İnşaat Müttehitleri Birliği Başkanı’nın ekranlarda yaptığı rüşvet tartışmaları ile ilgili Basşavcılığa sormuştum. Başsavcılık bana ‘Birinizin suç duyurusunda bulunması gerekiyor’ demişti. Hatırlarsanız Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Emrullah Turanlı arasında yine benzer bir olay yaşandı. Biz de PGM’ye giderek, suç duyurusunda bulunduk. 6 ay geçti, adım atılmadı…
YENİDÜZEN: Başbakan’dan hesap sorduğunuza göre siz de mal varlığınızı gizlemezsiniz. Mal varlığınızı açıklayacak mısınız?
Cemal ÖZYİĞİT: Seçim olmadan önce ben ve milletvekili adaylarım mal varlığı konusunda açıklama yapacağız. Benim hesabıma gelince, sizinle açık yüreklilikle paylaşabilirim. Bankada birikmiş bir kuruşum yok. 80 bin TL borç almıştım, kaç para kaldı bilmem. 7 yıl önce okul müdürlüğünden emekli olmuştum. Emeklilik maaşımla da 24 saat parti başkanlığı yapıyorum, başka da bir gelirim yok. Eşim ve benim adıma Lefkoşa’da bir apartman dairesi, 2006 model bir arabam, Dağ yolu-Şirinevler arasında 17 dönümlük babadan kalma tarlam var, Yılmazköy’de eşimin kız kardeşi ile birlikte 15-20 dönüm hisseli arazisi var… Olan olay bu…
Sendikalaşma zorunluluğu…
Hak arama, doğru zemine oturtulamadı
YENİDÜZEN: Programda sendikalaşma ile ilgili görüşünüz olumlu bir adım… Özel sektörde birçok sorun var, İş Yasası uygulanmıyor. Sendikalaşmanın zorunlu kılınması ‘sarı sendika’, ‘kırmızı sendika’ ve ‘yeşil sendika’ olayını da beraberinde getirmeyecek mi?
Cemal ÖZYİĞİT: Bunu yaşam biçimi haline dönüştürmek gerekiyor. Sendikalardan ürkme, sendikaları arka bahçesini olarak görme, sendikaları güdümüne anlayışı maalesef bu ülkede var. Bazı belediyelerde başkan değişir, sendika değişiyor. Bazı kurumlara veya hükümetlerde bakan değişir oradaki personel farklı bir sendikaya kayar. Bunlar doğru bir yaklaşım değil, sendikal mücadeleyi yavaşlatır. Bunun nedeni hak arama mücadelesinin doğru zemine oturtulamamasıdır. Kendi kendini herkes değerlendirmelidir. Çalışanlar, görev ve sorumluluklar yerine hal ve özgürlükleri öne çıkarıyor. Bu doğru bir yaklaşım değildir. İş akdi doğru yapılmalı, bunlar bize yol gösterici olmalı. Bunlara uyulmazsa ne gerekiyorsa devreye konulsun. Yasalar ve mekanizmalar doğru işletilirse sendikalaşma noktasında sıkıntı olmaz.
Seçim sonucu, yeniden adaylık…
Daha ileriye gidilmezse, seçim gecesi gereken yapılır!
YENİDÜZEN: Ertelenmiş bir kurultay süreciniz var. Seçimden sonra aday mısınız?
Cemal ÖZYİĞİT: Seçimde bir başarısızlık söz konusu olursa ki göstergeler öyle değil. Göstergeler hızla büyüyen bir partiye işaret etmekte.
YENİDÜZEN: Başarısızlıktan kasıt nedir?
Cemal ÖZYİĞİT: Parti yerinde sayarsa da başarısızlıktır.
YENİDÜZEN: Yani şu anda TDP’nin Meclis’te 3 milletvekili var. Bu sayı 4’e çıkmaması bir başarısızlık mı?
Cemal ÖZYİĞİT: Elbette… Parti mevcut pozisyondan daha ileriye, başarı diye söylenebilecek bir yapıya ulaşılamazsa o gece gereken yapılır. Bir süre sonra da kurultaya gidilir. Kurultay 17 Aralık’taydı, seçim nedeniyle ötelendi. Her şey yolunda gitse dahi, bir süre sonra kurultaya gidilecek.