Sömürge devlet KKTC  hem battı hem kap karanlık!

Serhat İncirli

Türkiye’den adam geldi; bir talimat verdi: Artık elektriği ihale usulüyle değil, doğrudan TPİC’ten alacaksınız…
Siz buna ne ad verirsiniz?

-*-*-

Elinizi vicdanınıza koyun ve cevap verin!
Bunun adı “işbirliği” mi?
“Dostluk” mu?
“Anavatan – Yavruvatan ilişkisinin gereği mi?”

-*-*-

İhaleyle almadığımız için, şu anda 2 milyon dolarlık akaryakıta 3 milyon dolar ödüyoruz…
Ve TPIC’in elinde de akaryakıt yok…

-*-*-

Bunun bir tek adı vardır; “sömürgecilik”…

-*-*-

Başka hiçbir şeyle açıklayamazsınız…

-*-*-

Tekrar ediyorum; “talimat verdiler, ihale usulüyle akaryakıt alımından vazgeçtik ve şu anda akaryakıt bulamamak bir yana, bulduğumuzu da her açıdan kokuşmuş vaziyette buluyoruz!
Hem yakıt kirli!
Hem getiren gemiler korsan!
Hem satan şirketler yolsuz!
Hem de alımda “pis hamma humma kokuları” var..

-*-*-

Peki sonuç?
Sonuç, batak ve yolsuz KKTC karanlıkta…
Her yandan başarısızlık öyküleri yağıyor…

-*-*-

Teknecik’te bugün yakıt bitti ve kimse, ne zaman yakıt geleceğini bilmiyor.
Kıb – Tek’ten de sorumlu hacı maliye bakanımız büyük olasılıkla duayla jeneratör çalıştırma planları yapıyor ama istifa planı olmadığından eminim!

-*-*-

Kimse hikaye okumasın!
El birliğiyle memleketi batırdınız.
Çöktü ve koktu KKTC’niz!

-*-*-

Ve hiç utanamadan ve çekinmeden hala açılış ve temel atma törenleriyle uğraşıyorsunuz!
Külliye inadından vaz geçmiyorsunuz!

-*-*-

Bu arada en kötüsü nedir biliyor musunuz?
Ağzınızdan hiç düşürmediğiniz “Rum” var ya; o Rum’un vereceği elektriğe muhtaçsınız!
Ya da hep karanlık!

-*-*-

Yapacağınız en hayırlı iş nedir biliyor musunuz?
Ersin Tatar’ı da alıp, topluca istifa; akabinde de Anavatan’ınıza iltica!

-*-*-

Martaval da okumaktan vazgeçin!
Saçma sapan “öneri” hazırlamayı hiç düşünmeyin!
Tek bir seçenek vardır; en kısa sürede Avrupa Birliği vatandaşları olmak…
Sizin kafanızdaki hamasi çözümsüzlük modelleri; bizi tüketmekten başka işe yaramıyor…


İstifa etmeyin ama en
azından özür dileyin!

Defalarca anlattım ama yine anlatıyorum…
2020 yılında Girne’de daha önce Girne Amerikan Üniversitesi’ne ait olan bitirilmemiş binanın hastane olarak inşaatının devamına karar verildi.
17 şirket ihaleye girdi.
15 tanesi ilgili tüzük şartlarına uymadığı için elendi.

-*-*-

İki şirketten biri bu ihaleyi alacaktı.
İhale, 65 veya 67 milyon TL’likti.
Yani hastane 2020 yılı sonuna kadar bitecek ve devlete sadece 67 milyon TL’ye mal olacaktı.

-*-*-

Müteahhitler Birliği yönetimi ve tabii ki başkanı, “müteahhitler mağdur oldu, tüzükte hata var, değiştirilmeli ve yeniden ihaleye çıkılmalı” diye bağır bağır bağırmaya başladı.

-*-*-

Dönemin Başbakanı Ersan Saner ikna oldu ve ihale iptal edildi…

-*-*-

O günlerde de yazdım, şimdi de yazıyorum; ihaleyi kimin aldığı mı önemliydi yoksa hastanenin bitirilmesi mi?
Üstelik pandeminin azgın günlerini yaşıyorduk ve hastane bizim için her zamankinden daha da nemli oluyordu!

-*-*-

Bu ihaleye yeniden çıktığınızda 200 milyon TL’ye yapamayacaksınız!
Bu ihale iptal edilirse, en az 10 sene daha inşaat başlamaz!
Dedik, dedik, dedik…
Müteahhitler Birliği Başkanı da dedi ki, “müteahhitlerimiz mağdur oldu, ihale iptal edilecek”…

-*-*-

Şimdi, toplumun veya KKTC adını verdiğiniz devletin zararı ne kadar?
Üstelik, yeniden ihaleye çıkılacak ve yeni ihalede, müteahhidin dövizdeki artışın fiyatlara etkisi halinde yaşayacağı fiyat farkı da devlet tarafından karşılanacak. (Bu da ayrı bir yalan çünkü hükümet bu konuda henüz tüzük değişikliğine gitmediği halde, topluma tüzüğün değiştirildiği yalanını söylüyor).

-*-*-

67 milyon TL’ye 2020 sonunda bitirilecek olan hastane; evet hastane, kerhane ya da pastane değil, hastane, 2025’te belki bitecek! Kim bilir, 2035’e kadar sarkabilir…
Ve Müteahhitler Birliği yönetimi, başkanı geçtim “istifa etmeyi”, “özür” dahi dilemeyecek!

 

Diyelim ki İngiltere ile İskoçya arasında sıkıntı var… İskoçya, 2023’te Birleşik Krallık’tan ayrılıp bağımsız devlet olmak için yeniden referandum yapacak… Şimdi, İskoçya liderine, Fransa Cumhurbaşkanı veya ABD Başkanı, “Gel Londra’da görüşelim” diyebilir mi? Eşit ve egemen KKTC iddiasındaysanız, Erdoğan’ın Anastiadis’e “gel Kuzey Kıbrıs’ta görüşelim” demesi ya çok ciddi bir diplomatik gaftır, ya da Ersin Tatar’a ve Tahsin Ertuğruloğlu gibi düşünenlere açık küfürdür… Bu konuda açıklama yapacak cesaretiniz yok ama değil mi? Korkuyorsunuz biliyorum! Kıbrıslı da der; olman da çekeller kıçınızdan isgemleyi! Ne datlısın be beytambal isgemle! Aşağılansak da, rezil olsak da, yerin dibine sokulmuş olsak da Allah bizi isgemlemizden ayırmasın!