Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, "son dönemde şartlı tahliye sürelerinin tamamen siyasi akılla değiştiğini, amacının dışına çıktığını ve kamuoyunda rahatsızlığa neden olduğunu" açıkladı.
Açıklamada, bunun; “1/3 sürelerini kapsayan tüzüğün murat edilen tahliye rakamlarına ulaşamaması ve cezaevi kalabalığı üzerinde etkisi olamamasından” kaynaklandığını belirtti.
Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği Genel Sekreteri Asım Kamacı, yazılı açıklama yaparak şartlı tahliye değişiklik tüzüğüne değindi.
Son günlerde şartlı tahliye değişiklik tüzüğünün gündeme gelmesiyle kamuoyunu bilgilendirme gereği duyduklarını kaydeden Kamacı, şartlı tahliye kurulunun tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi KKTC’de de aşırı kalabalıklaşan cezaevlerini boşaltmak ihtiyacından dolayı uygulamaya alındığını belirtti.
Açıklama şöyle:
“Eski yıllarda, Cezaevine İlişkin Uluslararası kongrede bir infaz şekli olan şartlı tahliyenin ceza hukuku prensiplerine aykırı olmadığı, mahkumiyete zarar vermediği ve hem toplum hem de suçlu açısından avantajlar getirdiği vurgulanmıştır. Şartlı tahliyenin uygulanmadığı zamanlara kıyasla bu zamana kadar geçer sürede şartlı tahliyenin cezaevine olumlu yansımaları olmuştur.
Ancak şartlı tahliyenin uygulanışı açısından zaman zaman rahatsızlıklar tüm kesimlerce dile getirilmiştir. Şartlı tahliyenin gerçekleşmesi için en önemli koşul hükümlünün infaz kurumundaki süreyi iyi halli olarak geçirmesi olmalıdır. Şartlı tahliye kurulu siyasi baskıdan derhal arınmış konuma getirilmelidir. İçeride gözlem kurulları oluşturularak iyi halin tanımı net ve açık maddelerle belirlenmelidir.
Gündeme gelen 90 günlük şartlı tahliye 1/3 değişiklik tüzüğü ilk olarak eski İçişleri Bakanı Kutlu Evren döneminde pandemi gerekçe gösterilerek 2021 yılında değiştirilerek süreler kısaltılmıştı. 2021 yılından itibaren tüzük 5. kez 90'ar günlüğüne aynı şekilde değişikliğe uğramıştır. Son dönemde tamamen siyasi akılla değişilen şartlı tahliye süreleri amacının dışına çıkmıştır..."
Açıklamada, "1/3 sürelerini kapsayan tüzük murat edilen tahliye rakamlarına ulaşamamış ve cezaevi kalabalığı üzerinde etkisi olamamıştır” denildi.