Yılın son toplantısı için toplanan Meclis Genel Kurulu, bugün de hareketli ve zaman zaman gergin anlarla dolu bir toplantı yapıyor.
Toplantının başında CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Cumhurbaşkanı’nın Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın Twitter hesabında yazdıklarını eleştirirken, pazartesi günü mecliste yaşananlar ve siyasi partilerin milletvekili transferleri de yeniden gündem oldu; zaman zaman tansiyonun yükselmesine neden olan yorumlar yapıldı.
SOYER, ÖZERSAY’IN TWİTTLERİNİ ELEŞTİRDİ
CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Cumhurbaşkanı’nın Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın Twitter’da “sizi bilmem ama bu vekiller beni temsil etmiyor” şeklindeki mesajını eleştirdi.
Soyer, Kıbrıs sorunundaki görüşme sürecinde siyasi eşitlik talep edildiğini ve tüm kurumların Kıbrıs Türk halkını temsil ettiğinin vurgulandığını kaydederek, Cumhurbaşkanı’nın Özel Temsilcisi Kudret Özersay’ın Twitter’da önceki gün “dibe vurmadan yukarı çıkamazsın kendini.. elde kalan devletin bütüncül dönüşümü ancak bununla mümkün. Biraz cesaret ve güven lazım” yazdığını belirtti.
“Mevcut siyasi aktörlerle bütüncül bir dönüşüm mümkün değil. 2002’de TC’de yaşanan siyasal devrim benzeri elzem”
Soyer, Özersay’ın meclise karşı bu sözünün üzerine kendisinin de “Cumhurbaşkanı da beni temsil etmez” diyebileceğini kaydederek, özetle şöyle konuştu:
“Herkes gizli niyetini açıklamak zorundadır. Eğer başkanlık sistemi istiyorsa çıkıp konuşacak. Bu vekiller kendisini temsil etmiyor diyorsa siyasete girecek, parti kuracak. Ama Kıbrıs Türkleri için siyasi eşitlik talep eden bir sözcünün böyle bir şey söylemesi kabul edilebilecek bir şey değildir. Buyursun Brüksel’e gitsin bunları konuşsun. Böyle bir sorumsuzluk olamaz. Bu Kıbrıs Türk halkının siyasal eşitlik mücadelemize hançerdir. Buradan Özersay’ı protesto ediyorum ama ‘Bizi temsil etmiyorsun’ demiyorum. Sayın Eroğlu’na karşıyım ama görüşmecimizdir.”
Hem Cumhurbaşkanı’nın, hem özel temsilcisinin meclise karşı sorumlu olduğunu bilmesi gerektiğini kaydeden Ferdi Sabit Soyer, “Kudret beyi protesto ediyor ve bu meclisin mandasıyla görüştüğünü hatırlatmak isterim” dedi.
KALYONCU: “UBP’NİN HABERİ VARDI”
CTP Girne Milletvekili Ömer Kalyoncu, geçtiğimiz pazartesi akşamı mecliste yaşananların “planlı olduğu” görüşünü ifade ederek “TDP, CTP’ye ‘bu kürsüden eylem yapacağız’ demedi ama UBP’nin haberi vardı” dedi.
Kalyoncu, TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’nın kendinde olmayan bir gücü kullanmasını kınadığını belirterek, “Gerdeğe kendi gücünle girebilin, başkasıyla değil. Eğer CTP’ye saygın varsa yapacağın eylemi konuşur, paylaşırdın. Sonra radyo-tvleri dolaşıp CTP’yi suçlayamazsın” diye konuştu.
YEKTAOĞLU: “ÇAKICI SENARYOSUNU UBP’YLE BİRLİKTE OYNADI”
Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Yektaoğlu, pazartesi yaşananların hem içerde, hem dışarıda Meclis’in itibarını yıprattığını belirterek, TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’nın senaryo çizdiğini, perde arkasından UBP’yle birlikte oynadığı görüşünü ifade etti.
“Çakıcı’nın kürsü işgalini hiçbir zaman tasvip etmedik” diyen Yektaoğlu, yaşananlardan dolayı meclisin itibarının zedelendiğini söyledi.
Yektaoğlu, Meclis Başkanı’nın Çakıcı’yı kürsüden indirme hakkı da olmadığını belirterek, iç tüzüğe göre ara verilmesi gerektiğini kaydetti.
Mustafa Yektaoğlu, “Meclis kürsüsünü işgal de doğru değildir ama sizin yaptığınız da doğru değildir” diye konuştu.
Yerinden konuşan Tarım Bakanı Ali Çetin Amcaoğlu, meclise cüzdan savuran sendikacıların yeniden salona alınması kararı nedeniyle Yektaoğlu’nu eleştirdi.
Eleştiriyi yanıtlayan Meclis Başkan Yardımcısı Yektaoğlu, eylemci sendikacıları çağırıp görüştüğünü; iç tüzüğe aykırı olduğunu hatırlattığını belirterek, birkaç kişinin cüzdan savurduğunu, tümünü dışarı atmasının doğru olmayacağını söyledi. Yektaoğlu, sendikacılara daha sonra olay çıkarmadığını belirterek, “Siz de buraya gelip nasıl düdük çaldığınızı unutmayın. Burada neler söylediğinizi, meclise nasıl küfrettiğinizi hatırlayın, iç tüzüğü de okuyun ve öyle soru sorun” dedi.
ANGOLEMLİ: “DEMOKRASİYE SIĞMAZ”
TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli, halkın çıkarları için, meclis iç tüzüğünün ve demokrasinin hoşgörüsü altında eylem yapılabileceğini belirterek, 27 kişinin 3 kişiye saldırmasının ise demokrasiye sığmadığını söyledi.
Angolemli, CTP’den beklentilerinin normal ve içten olduğunu kaydederek, geçmişte yaşanan ortak eylemlerden örnekler verdi.
CTP’nin elvermesini beklediklerini, TDP’lilerin uğradıkları saldırıya CTP’nin sessiz kalmaması gerektiğini ifade eden Hüseyin Angolemli, gelişmelerin halkın gözleri önünde yaşandığını hatırlattı.
Bu sırada UBP Gazimağusa Milletvekili Ertuğrul Hasipoğlu’nun yerinden laf atması üzerine Angolemli sinirlendi.
Oturumu yöneten Meclis Başkanı Hasan Bozer, CTP Gazimağusa Milletvekili Sonay Adem’in kendisine yönelik “Siz de açıklama yapacak mısınız?” sorusu üzerine, birçok suçlamaya maruz kaldığını ancak açıklama yapmayacağını, tüm söylenenleri dikkatle dinlediğini söyledi.
“TARAFSIZ DAVRANMAZSANIZ..”
Konuşmasını sürdüren Angolemli, “Tarafsız davranmayacaksanız orada oturmanız kabak tadı verir. Eğer böyle devam ederseniz bu meclise ben gelmeyeceğim. Sizin tarafsız olmanız lazım. Bizi her gün sizi istifaya davet etmeye mecbur etmeyiniz” diye konuştu.
ARABACIOĞLU DÜDÜKLÜ EYLEM İÇİN ÖZÜR DİLEDİ… “YANLIŞTI”
DP Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, pazartesi akşamı meclisteki olaylar sırasında kendisinin yer almadığını ama televizyondan izlediğini belirterek, izledikleri karşısında ağlamakla gülmek arasında kaldığını ve güldüğünü söyledi.
Arabacıoğlu, olaylar sırasında “Afet Özcafer’in görevini yaptığını”; DP’den UBP’ye transfer olan vekillerin de “transfer haklarını verdiklerini” belirtti.
Arabacıoğlu, UBP’yle birlikte DP’nin geçmişte mecliste eylem yaparak düdük çalmasından dolayı o zaman da bugün de özür dilediğini ifade ederek “Ben özür dilerim. O zaman da yanlış yaptığımızı söyledim, bugün de söylerim. Ben çalmadım ama arkadaşların çoğu çaldı. Yaptığımız hareket yanlıştı” dedi.
YORGANCIOĞLU
CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, bu noktaya gelinmesinin nedeninin UBP’nin hazımsız anlayışı olduğunu, UBP’nin kabul etmesi gerektiğini söyledi.
Mecliste, söz haklarının toplumsal yarar adına kullanılması gerektiğini belirten Yorgancıoğlu, “Bu kürsü verimli kullanılmalıdır. Sayın Çakıcı’nın bu kürsüyü verimli kullanmadığını; süreleri yeterince aştığını biz de söyleyebiliriz. Ama hiçbir hal ve karda kürsüden o biçimde indirilmesini de kabul etmemiz mümkün değildir. Biz zaten oylamada olumsuz oy verdik. Bunu herkes biliyor. Fakat TDP’nin bu olaydan partimizi sorumlu tutma hakkı da yoktur” diye konuştu.
Özkan Yorgancıoğlu, Mehmet Çakıcı’nın kürsüye çıkınca sadece kendi hakkı varmış gibi davrandığını; kendinden başkalarının da söz hakkı olduğunu göz ardı ettiğini belirterek, bunu da kınadıklarını ifade etti.
ADEM
CTP Gazimağusa Milletvekili Sonay Adem, “Kendi kendini yöneten bir halk olmak istiyorsak gereğini de yapacağız. Önceliğimiz buraya sahip çıkmak ve halkı doğru yönetmek için yasaları doğru dürüst geçirtmek olmalıdır” dedi.
İyi niyetlerine rağmen UBP’nin işbirliğini reddettiğini; meclis kürsüsünün dokunulmazlığına dokunmamak gerektiğini belirten Adem, başkanlık sistemi için yeni bir devlet girişimi bile olduğunu kaydetti ve Cumhurbaşkanı’nın Özel Temsilcisi Özersay’ın yazılarını eleştirdi.
Sonay Adem, geçmişten bugüne siyasi partiler arasındaki transferlere değinirken, UBP’nin parti değiştirdiği için “fahişe” dediği kişileri sonradan bünyesin aldığını belirtti ve “Bu nasıl anlayıştır?” diye sordu.
“CTP DE YANLIŞ YAPTI… DP’YLE HÜKÜMETİ YIKIP ERKEN SEÇİME GİTMELİYDİ”
Bu süreçte CTP’nin de yanlışı olduğunu belirten Sonay Adem, “CTP de DP’yle o hükümeti yıkacaksaydı yıkardı ve erken seçime giderdi. Doğru olan buydu. Tüm bunları değerlendirip dersler çıkarmalıyız. Ancak bu derslerle toplumu ileriye götürebiliriz” dedi.
AVCI
ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı, siyasi partiler arasında geçmişte yaşanan transferlere, boykotlara değinirken, DP’ye yönelik eleştiriler yapınca arasında Mustafa Arabacıoğlu ile tartşma yaşandı.
Avcı’nın DP’nin meclis boykotunu hatırlatarak “30 ay maaşçığınızı aldınız ama meclise gelmediniz, boykot yaptınız” demesi üzerine Arabacıoğlu ise “Sizin gibi siyasiler yüzünden meclis bu hale geldi. Benim maaşa ihtiyacım yok. Ben mesleğimde daha fazla alırdım” diyerek genel kurul salonundan çıktı.
Mecliste geçen pazartesi gecesi yaşanan olaylara da değinen ÖRP Genel Başkanı Avcı, “KKTC meclisi sınıfta kalmıştır” dedi ve daha önce yaşananlar da dikkate alındığında TDP Genel Başkanı Çakıcı’nın kürsüye çıkınca bu olayların olacağının belli olduğunu; bunların engellenmesi için bir içtüzük değişikliği yapılabileceğini kaydetti.
ANGOLEMLİ
Yeniden söz alan TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli, yapılan eleştirilerin düzeyinin önemine işaret ederek, “Biz sayın Çakıcı’dan memnunuz. Son günlerde ortaya koyduğu performans ve halk için verdiği kavgayı taktir ediyoruz. Parti olarak bir bütün olarak yanındayız” dedi.
SOYER
CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Meclis Başkanı Hasan Bozer’in tutumu ile eleştiri yapılabileceğini belirtti ve “Sayın Bozer Meclis Başkanlığı döneminde tüm siyasi partilerle iyi bir diyalog kurmuştur. Bunu söylemezsem büyük bir vicdansızlık olur. Bozer, tüm haklarını kullanır ve biraz da aşarken, O’nu iktidarsız konuma düşürmememiz gerekir. Meclis Başkanı’nın iktidarsız olması demek, onun ağırlığının kaybolması kadar, Meclis’in kendi kendini asması demektir” dedi.
Soyer, ülkedeki yapının değişebilmesi için Anayasa ve ilgili yasalarda demokratik değişimlerin şart olduğunu vurgulayarak, ülkenin tek seçim bölgesi yapılmasının da elzem olduğunu belirtti.
Ferdi Sabit Soyer, “Milletvekilinin aşağılanmasını sağlayanlar, vesayet rejimini savunanlardır” dedi.
Meclis Başkanı Bozer’i “mütevazı tavrından çıkmaya ve açıklama yapmaya” çağıran Ferdi Sabit Soyer, Çakıcı’nın 13.5 saatlik konuşmasının büyük bir çaba olduğunu ama ne değiştiğinin tartışılıp sağlıklı bir yol bulunması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Özersay’ın söylemlerine değinen Soyer, “Eğer bu meclisin vekilleri kendini temsil etmiyorsa, kendisi kendi temsiliyetini orta yerden kaldırıyor. O zaman cumhurbaşkanlığında da erken seçime” dedi.
ÖZGÜRGÜN: “MECLİSTEN ALDIKLARI YETKİYİ KULLANANLAR DİKKATLİ OLMALI”
Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu belirterek, halk egemenliğinin seçilmiş vekiller aracılığıyla kullanılmasının demokrasilerde yer aldığını kaydetti.
Özgürgün, milletvekillerinin halk egemenliğini mecliste konuşarak, oy vererek, karşı çıkarak kullandığını anlattı. Birilerinin buna mutlaka tepki gösterebileceğini de düşünmek gerektiğini kaydeden Özgürgün, “Sıradan sokaktaki vatandaşlar beni bu vekiller temsil etmez diyebilir ama yetki ve sorumluluk sahibi olanların, özellikle meclisten aldığı yetkiyi kullananların, daha sorumlu olması ve sorumluluğunu bilerek bulundukları, geldikleri yere dikkat ederek sorumluluk sahibi hareket etmeleri kesinlikle kaçınılmazdır. Bunu yapmadıkları taktirde görevlerini bırakmaları gerekir” diye konuştu.