“Son üç görüşme…”

Anastasiadis hazırlanmak için önceki akşam müzakere heyetini topladı, Teknik düzeyde belge de hazırlanıyor

 

Kıbrıslı Liderler Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis arasındaki yoğunlaştırılmış müzakereler turunun bitmesine son üç görüşme kalmışken uluslararası unsurun 2016 sonundan önce çözüm için ağır baskı yaptığı öne sürüldü.

Fileleftheros “Kıbrıs Sorununda Yorgunluk Testi… Bu Hafta New York Öncesi Üç Akıncı-Anastasiadis Görüşmesi” başlıklı manşet haberinde, Akıncı ve Anastasiadis’in 6, 7 ve 10 Eylül’deki görüşmelerine paralel olarak müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’in de –muhtemelen tam gün-görüşmelerle liderlere destek vereceğini yazdı.

Gazete, Anastasiadis’in çalışma arkadaşlarıyla sürekli temas halinde olduğunu ve dün akşam da önümüzdeki üç görüşmeye hazırlanmak için müzakere heyetini topladığını, teknokratlar düzeyinde belgeler de hazırlanmakta olduğunu haber verdi.

Dikkatler toprak ve garantilerde

Bugünkü  liderler görüşmesinin gündeminde Ekonomi ve Avrupa Birliği konuları olmasına karşın dikkatlerin Toprak ve Garantiler konularına odaklanmış olduğuna dikkat çeken gazete, bu iki başlığın gelecek görüşmelerde daha çok görüşülmesinin beklendiğini yazdı ve şu vurguyu yaptı:

“Türkiye Dışişleri Bakanı başta olmak üzere müdahillerin ifade ettiği gibi güvenlik konularındaki görüşmeler her halükarda gayrı resmidir”Gazete devamla, yabancı diplomatik kaynakların Toprak ve Garantilerin, özellikle de Toprağın çok taraflı konferansın hemen öncesinde de görüşülebileceğini, bu nedenle anlaşmazlık olması halinde bu aşamadaki görüşmelerin ‘yapışıp kalmasını’ beklemediklerini söylediklerini yazdı.

“Bir falso kazaya sürükleyebilir”

Anastasiadis’in dün bir anma töreninde konuşurken müzakere süreciyle ilgili çok iyimser bir tablo çizdiğine dikkat çeken gazete “Bu izlenimi, yani müzakerelerin süratle ilerlediği ve yakınlaşmaların ‘üst üste istiflendiği’ izlenimini Lefkoşa’daki yabancı diplomatlar da paylaşıyor ancak ‘bir falso kazaya sürükleyebilir’ diyerek bütün olasılıkların açık olduğunu ima ettiler” ifadesini kullandı.

Habere göre Anastasiadis önümüzdeki Perşembe ve Cuma günleri uluslararası foruma katılmak üzere gideceği Atina’da Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a bigi verecek; Yunan tarafından da Ankara’yla temasları hakkında bilgi alacak. Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Yunan dengi Nikos Kocas’ın Girit’teki görüşmesi hakkında bilgi aldığı da habere eklendi.

“Geri dönüş avantajı dezavantaja dönüşebilir”

Simerini “Ankara ve Akıncı’nın Güvenlik ve Garantiler konusunu beklenmekte olan beşli konferansta Mülkiyet ve Toprak iadelerine bağlama planı, Rum tarafının çok sayıda göçmenin geri dönmesiyle ilgili avantajını dezavantaja dönüştürme tehlikesinde” iddiasını ortaya attı.

Haberi “Başkan Anastasiadis Bizim Tarafın Silahlarını Aşil Topuğuna (Zaaf) Dönüştürüyor… Ankara ve Akıncı’nın Ağında… Uluslararası Unsurdan 2016 Sonundan Önce Çözüm İçin Ağır Baskı” başlığıyla manşete çeken gazete, Türkiye’nin, Güvenlik ve Garantilerle ilgili yeni formülü reddetmesi halinde Rum yönetiminin suçlanmasını sağlamak için bu yöndeki niyetini halen BM’ye ve diğer müdahillere bildirdiğini de öne sürdü.

Haberi, iç sayfasında “Ankara-Akıncı Faka Bastırdı” başlığı altında detaylandıran gazete, Anastasiadis’in son liderler görüşmesinin ardından, garantilerle ilgili değiştirilmiş yeni Türk önerisinin tatmin edici olmadığı açıklamasının, Türk tarafından taviz işareti olduğu gibi suni bir hava yaratmak hedefini taşıdığını yazdı.

Rum yönetiminin, AB’nin çözüm sonrası dönemdeki rolünü garantör olarak yükseltme çabalarına rağmen Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ‘Kıbrıs Türk halkı güvenliğini, uluslararası güçte değil Türkiye’nin garantisinde görüyor’ diyerek, Rum tarafının beklentilerini boşa çıkardığını yazan gazete şu vurguyu da yaptı:
“Başkan dün ‘benim için önemli olan Kıbrıs Rum tarafının müzakere masasına ne koyduğudur, öteki tarafın ne istediği değil’ dese bile hükümetin tuzağa düşme tehlikesi artık belirgindir.”

“Uluslararası unsurdan ağır baskı”

İki eşit liderin BM Genel Sekreteri ile üçlü konferansının 24 veya 25 Eylül’de gerçekleşmesinin beklendiğini, bu yöndeki Türk talebine BM’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve ABD’nin destek verdiğini kaydeden Simerini, özetle şu noktalara dikkat çekti:
“New York’taki görüşmede bugüne kadarki müzakere süreci dışında, Garantiler konusunun da gündeme gelmesi bekleniyor. Kıbrıs Rum tarafına, 2016 sonundan önce çözüm baskıları artık çekilmez noktaya geldi çünkü Türkiye ve uluslararası unsur, özellikle de Juncker, Ban Ki Moon’un görev süresinin dolmasından önce kesin bir çözüm istiyor.

Liderlerin planlı 6 görüşmelerine bir görüşme daha ekleme kararları da bunu ispatlıyor. Bu, Komisyon’dan bir heyetin geçen hafta içerisinde Kıbrıs’ta olduğu ve Kıbrıslı Türklerin müktesebatı içselleştirmesini yoluna koyduğu yönündeki haber de bu çerçevede yorumlanmalıdır.”

Gazete, Anastasiadis’in dün bir anma töreninde yaptığı konuşmada, yeni çözüm planını Rumların reddettiği Annan planından farklılaştıran bir dizi maddeden bahsetmesine karşın toprak düzenlemeleri ve garantilere hiç değinmemesinin güven telkin etmediğine işaret etti.

Anastasiadis’in Politis’te yayımlanan söyleşisinde “yeni devletin askeri gücü olmayacağını, güvenlik kuvvetleri olacağı” söylemini hatırlatan gazete, güvenlik ve strateji konularında uzman kaynakların “çağdaş bir devletin terör gibi asimetrik tehditleri savuşturması ancak uygun teçhizata ve çağdaş orduya ihtiyacı vardır” dediğine işaret etti.

‘Rum tarafı 4 harita hazırladı’

Gazete haberinin “Omorfo Tuzağı” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise Cyprus Weekly isimli İngilizce dilindeki Rum gazetesinin “iyi bilgili kaynaklara” dayandırdığı haberinin Güney’de kaygı yarattığına dikkat çekerek şunları yazdı:

“Cyprus Weekly iyi bilgili kaynaklara dayanarak Mustafa Akıncı’nın Omorfo’yu (Güzelyurt) dönüşümlü başkanlık gibi başka hedeflerini başarmak için kullandığını yazdı. Aynı kaynaklar Kıbrıs Rum tarafının, çözüm sonrası toprak düzenlemelerini göstermek için halen 4 harita hazırladığını söylediler. Aynı kaynaklara göre, bütün haritalarda Kıbrıslı Rumlar 2004’teki Annan Planı’ndakinden daha büyük oranda toprak ve kıyı şeridi alıyor.” (TAK)

Güney Haberleri