Şimdiler çok önemli. Ama sonrası bir başka önemli.
Eminim, insanlık zaiyatlar vererek de olsa, virus belasını atlatacak. Ama şimdiden, sonrasında vereceği büyük sınavlara da hazır olmalı.
***
Dünyanın her yanında ekonomi darmadağın. Ne proje kaldı ne plan. Ne Hükümetlerde, ne özel şirketlerde… Küçük kuruluşlar mı ? Onlara dikkat kesilen hiç kimse yok… Covid-19 herşeyin üzerinden silindir gibi geçmiş durumda. Bu da şu demek: Virüs belasının atlatılmasından sonra herşey ama herşey sıfırdan başlayacak.
İleri ülkeler arasında ‘yeni durum’ için planlamalara başlamış olanlar var. Hiç umursamayıp günü kurtarmaya çalışan ülke veya ülkecik sayısı da çok. Biz de günü kurtarmaya çalışan ülkeciklerden biriyiz. Üstelik de dünyanın hiç tanımadığı, tanımaya da pek niyetli olmadığı, kendi ayakları üzerinde durmayı bilmeyen, öğrenemeyen ‘bizim’ durumumuz, çok daha özel mi özel. Ve işte o ‘sonra’da, bu özel mi özel durumumuz ‘özel’ sorunları da getirecek beraberinde.
Buna hazırlıklı mıyız ? Hiç sanmıyorum…
Ne bağımsız bir yönetimi, ne de bağımsız bir ekonomisi olmayan K.K.T.Cumhuriyeti’ni bekleyen sorunlar çok fazla malesef.
Ama öncelik sağlık’ta… Önce bu belayı ‘en hafif nasıl atlatırız’ın telaşı içindeyiz doğal olarak. Ama sonrasına da hazırlıklı olmalıyız.
Okullar
Bir okuyu mesajından uyandım. Okulların, öğrencilerin durumu da bir garip.
Okulların Haziran sonunda açılıp açılamayacağı tartışılıyor. Tartışılıyor da, öğrecilerin okulların aktif olduğu dönemde ne öğrenip ne öğrenmediği; Haziran sonunda açılsa bile, hızlandırılmış bir süre geçirecekleri çok net olan o kısa dönem içinde, ne öğrenecekleri büyük mü büyük bir soru işareti.
Bir sonraki yılda tıkanıklıklar olmaması adına, görünen çözüme göre, ara sınıflardakiler, durumları ne isterse olsun, bir üst sınıfa geçirilecek. Son sınıftakiler de, ‘bildikleri’ ile mezun edilecek. Bu durum ilkokullar, orta dereceli okullar için geçerli olurken, büyük bir olasılıkla üniversitelerde de aynı olacak.
Görünen köy kılavuz istemez. Acı ama gerçek bu.
Ne diyelim ? “Sağlık olsun da…..”
Müjdeee…Futbol başlıyormuş
Futbol ligleri, bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi , yeniden karar değiştirilmezse, Türkiye’de de başlıyormuş. Hedef Haziran.
Futbolu seven birisiyim. TV’deki önemli karşılaşmaların çoğunu oturur izlerdim. Şimdi bir başka ilgi ve merakla bekliyorum liglerin başlamasını. Bir sürü de garip garip soru sıralandı kafamda. Örneğin,
Futbolcular sahada, maskeli mi olacaklar sahada ?
Sosyal mesafe kuralı geçerli olacak mı karşılaşmalarda ? Mesela serbest atışlarda karşı takım ‘baraj’ kuracak mı ?
Sahaya tüküren, sümküren futbolcuya ‘Kırmızı Kart’ çıkacak mı ?
Rakip oyuncuya yakın markaj yasaklanacak mı ?
Gol olması halinde, arkadaşları golcüyü kutlayacak mı ? Nasıl ?
Sokak Ağzı
“Eyy ahali.. Vukuat yok diye şımarmayın lütfen. Uyarılara lütfen dikkat. Titiz olalım. Aksi takdirde çok daha büyük bir felaketle karşı karşıya kalabiliriz.” (Müsteyde-Lefkoşa)
***
“Dükkanlar güvenli, super marketler, pastaneler, restoranlar hatta meyhaneler güvenli de, bir tek müzik barları mı güvensiz ? Anlayamadım.” (Yıldız Karaşahin)
***
“Bu sene öğrenim kim vurduya gidiyor. Belli oldu. İlkokullarda da, liselerde de üniversitelerde de. Herkes bir sınıf yukarı. Bazıları da mezun. Neyin sınavını yapacaksınız ki ?” (N.K.-Lefkoşa)
***
“Ne bazı bankalarda ne süper marketlerde ve hatta ne de resmi dairelerde iki metre kuralını hiç takmayan bir sürü geri zekalı var memlekette. Ne umursamaz insanlarla doluymuş memleketimiz meğerse.” (Neriman-Lefkoşa)
***
“Semih Hoca ile Ersin Başbakan barışmışlar. Çok sevinddik. Dedikodulara gore Başbakan Semih Hoca’ya daha komik olanlarını yap, hiç kızmayacağım demiş.” (NMK-Mağusa)
Anlayana
“İnsanoğlu, bilgeliği sevenler, siyasi gücü ellerine alana kadar, veya, siyasi gücü ellerinde tutanlar, bilgeliği sevene kadar problemlerin bittiğini görmeyecek.” (Platon)