Politis ve Yenidüzen’deki makalelerimizde söz ettiğimiz gibi Kıbrıs Elektrik Kurumu (AHK)’nun verilerine göre, 2019 yılında güneyde satılan elektriğin miktarı toplam olarak 4.600 GWh’ya (4,6 milyar KWh) yükselmiştir.
Kıbrıs Elektrik Enerjisi Taşıma Sistemleri Kurumu Temsilcisi Vrahimis Koutsoloukas’ a göre; 2020 yılında Rüzgâr Parkları’ndan üretilen güç miktarı o yıl toplamda üretilen güç miktarının yüzde 5.04’üne denk gelen 239.979 MW’a ulaşırken yine 2020 yılında Fotovoltaik (güneş enerji sistemleri) Parklar’dan üretilen güç miktarı o yıl toplamda üretilen güç miktarının yüzde 5.8’ine denk gelen 277.914 MW’a ulaşmıştır (Stockwatch, 08/08/21).
Toplamda 260 MW‘ lık üretim yapabilme kapasitesi ile çalışan Fotovoltaik Parklar’dan üretilen gücün 120 MW’lık kısmı 0,5 MW’tan daha büyük üretim kapasitesi ile çalışan Fotovoltaik Parklar’dan gelmektedir. Aynı zamanda, Yenilenebilir Enerji Kaynakları’ndan üretilen enerjinin büyük bir bölümünü oluşturan Evsel Fotovoltaik Sistemler de son yıllarda elektrik enerjisi üretimine güçlü bir giriş yapmıştır.
Doğal bir hammadde olarak Güneş ve CO2 salınımlarının azaltılması
Elektrik enerjisi üretiminde ve ısınmada petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıt kullanımını geride bırakmayı arzuluyorsak; o zaman sürekli olarak kendini yenileyen, tükenmez birer kaynak ve doğada kullanıma hazır bir biçimde bizi bekleyen birer hammadde olan rüzgâr ve güneşi kullanmalıyız.
Fotovoltaik Sistemler kurulumunun ve kullanımının bir taraftan bize ihtiyacımız olan miktardaki elektrik enerjisini sunarken diğer taraftan da CO2 salınımını azaltacağını söyleyebiliriz.
Herhangi bir Fotovoltaik Sistemin karbon ayak izi (Carbon Footprint) hesaplaması yapılırken aşağıdaki faktörler hesaba katılmalıdır:
- Hammaddenin (taş) çıkartılması (özellikle pil üretimi için gerekli olan maddeler)
- Kurulum için gerekli olan sistemlerin üretilmesi (donanım ve yedek parça)
ekipman ve aksesuar
- Sistemin kurulumu
- Sistemin çalışması (Elektrik Enerjisi Üretimi) bakım ve tamiri
- Yaşam süresi: Atılması veya geri dönüştürülmesi kurulumda gerekli olan sistemlerin kurulum alanına taşınması ve atılma ve/veya geri dönüşüm için kurulum alanından taşınması
EnergieAgentur.
NRW’nin verilerine göre Fotovoltaik Sistemler’in Karbon Ayak İzi’nde bulunan karbon miktarının yüzde 45’i Fotovoltaik Sistemler için gerekli olan hammaddenin (taş) çıkartılması, yüzde 45’i Fotovoltaik Sistem Modülü’nün üretilmesi, geriye kalan yüzde 10’un 7’si atıl duruma gelen sistemler geri dönüşümü veya hurda olarak kullanılması ve yüzde 3’ü de sistemin parçalarına ayrılması sırasında salınıyor.
Ayrıca, bir araştırma ve danışmanlık şirketi olan Wood Mackenzie; Yenilenebilir Enerji Kaynakları’na (YEK) yapılacak olan geçişin gelecek yıllarda temel metallere olan talebi artıracağını öngörüyor. Güneş enerjisine olan eğilimin artması alüminyuma, bakıra ve çinkoya olan talebin artmasına sebep olacaktır. (Energypress, 11/08/2021).
Frankfurt Enstitüsü (Frankfurter Institut) Fosil Yakıt’tan ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları’ndan üretilen 1 kWh’lık elektrik enerjisi için salınımı kaçınılmaz olan karbondioksit (CO2) miktarı kıyaslamasında şu veriler ortaya çıkıyor:
Linyit: 1,075g CO2 - Mazot: 850g CO2 - Doğal Gaz: 500g CO2 - Fotovoltaik sistemler: 50g CO2 - Hidroelektrik enerjisi: 23g CO2 - Rüzgar türbini: 18g CO2 (Kaynak: Wegatech, 29/07/2021)
15 MWp gücündeki bir Fotovoltaik Park’ın kurulumu ile birlikte; 3’er kişilik ailelerden oluşan 4,000 haneye yeşil enerjiden üretilmiş yıllık 13,500,000 kWh’ lık elektrik enerjisi sağlanabilir. Bu da yıllık olarak 10,800 ton (13.500.000 Χ (850g – 50g)) daha az karbondioksitin (CO2) atmosfere salınımı demektir.
Fotovoltaik Sistemlerin Avantajları
Fotovoltaik Sistmler’ in şu avantajları vardır:
* Çevre Dostu Teknoloji
* Elektrik enerjisi üretimi sırasında çevreye zararlı olan gaz salınımı yoktur, çevre kirletilmez.
* Güneş enerjisi her yerde mevcut olan, hiçbir maliyeti olmayan sonu gelmez bir enerji kaynağıdır.
* Bu enerjiyi tüketecek olan insanların yakınında uygun bir coğrafik paylaşımla, paylaşım ağının güçlendirilmesine ihtiyaç duyulmadan kurulumu yapılabilecek olan sistemlerdir.
* Sistem gürültüsüz bir biçimde çalışır.
* Bakım ihtiyacı neredeyse sıfır denecek kadar azdır.
* Uzun bir yaşam süreleri vardır. Üreticiler kristal yapılı fotovoltaik panellere 20 ile 30 yıl arası çalışma garantisi verirler.
* Kullanıcının ihtiyaçlarına karşılık verebilecek bir şekilde gelecekte her zaman için sistemi geliştirip büyütme imkanı vardır.
* Evin çatısı veya ön cephesi gibi mevcut yapıların üzerine de kurulum yapılabilir
* Uygulamada esneklik gösterirler. Örneğin, Fotovoltaik Sistemler bağımsız olarak mükemmel derecede çalıştıkları gibi, diğer elektrik kaynakları ile (fosil yakıt veya diğer yenilenebilir enerji kaynakları) de bağlanılıp bağımsız hybrid olarak da çalışabilirler. Enerjiyi ürettikten sonra depolayarak gelecekte kullanma fırsatı verirler.
İlaveten, Fotovoltaik Sistemlerin büyük bir avantajı da bu sistemlerden üretilen elektrik enerjisinin depolanmasının tercih edilmediği durumlarda sistemin kızağa çekilmesinin yerine elektrik şebekesine bağlanarak kullanıcıya fazladan üretilen elektrik enerjisini şebeke yönetimine satma imkânı vermesidir
5-6 yıl içerisinde kendi kendisini ödeyebilen bir yatırım olan Fotovoltaik Sistemler, bir 25 yıl daha da masrafsız elektrik enerjisi üretimine de devam ederler.
Soleas Bölgesindeki Fotovoltaik Park
Avrupa Yeşil Mutabakatı’ ın üçüncü amacı olan “Hiçbir vatandaşın ve hiçbir bölgenin dışlanmaması ve dışlanmış bir hayat yaşamaması”, bizi özellikle ilgilendiriyor, çünkü kırsal kesimlerde Güneş Enerjisi Sistemi Parkların kurulması yeni iş alanları yaratılmasına ve bu iş alanlarından da bölgedeki sakinler yararlanırken o bölgenin de değerinin katlanarak artmasına sebebiyet verebiliyor.
Agios Epifaneios Soleas bölgesine 5MW’lık bir Fotovoltaik Park kurulması ile birlikte o bölgedeki arsa fiyatlarının yükselmesinde ve bölgenin tüm elektrik enerjisi ihtiyacını teorik olarak karşılayabilecek 10 MW gücünde elektrik enerjisi üretebilecek yeni bir Yenilenebilir Enerji Kaynakları yatırımı yapılmasında görülebilecek beklenmedik bir ekonomik gelişme yaşandı.
Kıbrıs’ ta Sürdürülebilir Kalkınma’nın yapı taşlarından birisi olarak gördüğümüz Toplumsal Birlik, bölgede yaşayanlar için yaratılan yeni iş imkânlarında ve zincirleme olarak da bölgenin ekonomik durumundaki yükselmede görülebilir. Ayrıca, üretici şirket NetMetering yöntemini kullanarak; elektrik enerjisi ve aydınlatma ihtiyaçlarında kendi kendilerine yetebilmeleri vizyonu ile bölge belediyesinin binalarına Fotovoltaik Panel kurulumu da yapacak.
Kıbrıs’ta Sürdürülebilir Kalkınma’ nın yapı taşlarından bir diğeri olan Doğal Kaynakların ve Çevrenin Korunması kesilen ağaçların ağaç dikme yoluyla ve doğal çevrenin yenilenmesi yoluyla yerine getirildi. Söz konusu bölgeye de yapmış olduğumuz ziyarette de “Yeşil Enerji’ nin amacı yeşili kurumaktır” prensibini gördük ve destekliyoruz.
Agios Epifaneios Soleas bölgesine kurulan Fotovoltaik Park ile birlikte Kıbrıs’ta Sürdürülebilir Kalkınma’nın yapı taşlarından bir diğeri olan Ekosistemin Hemen Yeniden Birleşmesi; Kıbrıs Elektrik Kurumu (AHK)’nun mevcut elektrik direklerini kullanıp üretilen elektrik enerjisini kuzeydeki elektrik enerjisi sağlayıcısına taşıyarak güneyde üretilen elektrik enerjisinin Omorfo’ya kadar ulaştırılması ile mümkün olabilir.
Agios Epifaneios Soleas bölgesine kurulan Fotovoltaik Park’tan edinilen olumlu tecrübeye dayanarak; tüm Kıbrıs’ta bulunan köylere merkeziyetçi anlayıştan uzak Fotovoltaik Parkların kurulmasını önerebiliriz.
Fotovoltaik Sistemler bir taraftan bölge sakinlerine çok düşük fiyata elektrik enerjisi ve ısınma sağlarken diğer taraftan da ekonomik bir riski göğüslemek zorunda kalmadan köy halklarına birer elektrik enerjisi üreticisi olmalarına olanak sağlayarak direk olarak katkıda bulunuyorlar. Ancak, 10MW gücünde bir Fotovoltaik Park’ ın kurulması için de gerekli olan alanın 100 dönüm olduğunu da belirtmemiz gerekiyor.
Tüm Kıbrıs’ta Yeşil Enerji’ye Geçişin Hızlandırılması
Teknoloji bugün yurdumuza, bir taraftan evsel sıvı atıkları ve deniz suyunu birtakım işlemlerden geçerek zahmetsizce ulaşabileceğimiz içilebilir su ve sulama suyu sunarken; diğer taraftan da bize; güneş, rüzgar ve evsel katı atıkların kullanılması gibi Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) kurulumu aracılığı ile zahmetsiz bir enerji kaynağı sunuyor.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) kurulumu ile sera gazı salınımları en aza indirgeniyor, mevcut salınım için ödenen ceza ücreti otomatik olarak azalıyor ve AB’ nin pazarlıksız 2050 yılına kadar sera gazı salınımlarını sıfır düzeyine indirmeyi amaçlayan stratejik hedeflerine de en kısa yoldan ulaşılmış olunuyor.
Ekosistemin Hemen Yeniden Birleşmesi isimli yeni bir platformun, elektrik enerjisinin tüm Kıbrıs’ta Rüzgâr ve Fotovoltaik (güneş) Parkların kurulumu ile sağlandığı bir enerji politikasına entegrasyonunun gerekliliği, yurdumuzdaki bio çeşitliliğin ve NATURA 2000 olarak belirlenen alanların korunması için de ön koşuldur. Bir sonraki makalemizde Kıbrıs genelinde hayvan besleyen gurupların biyogazdan Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) kurulumları geliştirip uygulaması için önerilerde bulunacağız.
Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Ofisi
Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Ofisi Avrupa Yeşil Mutabakatı’ nın tüm Kıbrıs’ ta tanıtılmasını ve uygulanmasını destekliyor.