İki takımın da şiddetle puana ihtiyacı olduğu bir karşılaşmada, iki perdelik bir oyun izledik. İlk devre Bağcıl, ikinci devrede de Gönyeli daha etkiliydi. Karşılaşmanın altıncı dakikasında gelen Bağcıl golü, ilk devrede daha etkili olmasına neden oldu. Ancak ikinci yarıda toparlanan Gönyeli beraberlik golünü bulduktan sonra, önemli pozisyonlardan da yararlanamadı.
Oyunun normal hakkı bana göre beraberlikti. Ancak, her iki takımın da şiddetle puana ihtiyacı gerçeği ortada dururken, ikisine de yaramayan bir neticenin ortaya çıkması ve özellikle bu haftaki karşılaşmalarda rakiplerinin puan aldığı düşünülürse, puanları paylaşması iki takımın da işine yaramadı.
Gönyeli’nin durumu ortada, yani genç ve tecrübesiz oyunculardan oluşan bir takım. Bunun dışında takım içerisinde sıkıntılar yaşanıyor. Bazı futbolcular takıma küsmüş kulübe gelmiyor. Mevcut kadroya baktığımızda yıldız denecek oyuncu sayısı çok az. Kısacası bu şartlarda, Mehmet Hoca’nın işi çok zor. O yüzden elindeki mevcut kadroya göre, her maçta futbolcuları farklı yerlerde oynatarak mucize yaratmaya çalışıyor. Fakat bu kadro ile işi çok zor.
Her maçta futbolcular, kapasiteleri oranında mücadele etmeye çalışıyor. Fakat bu mücadele ligde kalmalarına yetmeyebilir. Takımda futbol adına gayret eden İbrahim Faye ve Evren var. Bu futbolcuların altyapıları iyi olduğu için takımın yükünü bu iki futbolcu çekiyor. Diğer futbolcular gençliklerinin verdiği enerji ile sadece koşuyor, mücadele ediyor ve ellerinden geleni yapmaya çalışıyor.
Solomon’a gelince. Bu oyuncu ayağında çok top tutuyor, aldığı her topu eziyor, pas vermiyor, rakip defans arasında tek başına mücadele etmeyi tercih ediyor. Bana göre birileri tarafından uyarılmalı. Tek top oynamaya yönlendirilmeli. Attığı gol kimseyi yanıltmasın. Golde en önemli görev Evren’indi. O kadar güzel bir pas verdi ki, Solomon’a sadece golü atmak kaldı. O nedenle Solomon mutlaka uyarılmalı.
Bağcıl’a gelince, Bağcıl her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyor. Lige şampiyonluk parolası ile başladı, ancak takım içerisinde yaşanan olumsuzluklar bu gün bu noktada olmasına neden oluyor. Bir takımda huzursuzluk varsa o takımın başarıyı yakalaması çok zordur.
Dün özellikle ilk devrede ve golü bulduktan sonra, yakaladıkları pozisyonları iyi değerlendirmiş olsalardı karşılaşmadan galibiyetle ayrılabilirlerdi. Ancak girdiği pozisyonlarda gol vuruşu yapacak oyuncu olmayınca ve üstelik de ikinci devredeki kötü oyunu ile bir puana razı olmak zorunda kaldılar.
Derviş ilerleyen yaşına rağmen çok koştu, mücadele etti, takının en iyilerindendi. Erbay, her zamanki gibi zaman zaman ileriye çıkıp gol arasa da çabaları yeterli olmadı. Behiç beklenenin çok altında futbol oynadı.
Sonuç olarak oynanan futboldan galip çıkmamışsa bunda kalecilerin rolü büyüktü. Özellikle Gönyeli kalecisi Kemal önemli kurtarışlar yaparak rakibe geçit vermedi. Ahmet ise yerinde müdahalelerle gole izin vermedi.
Kısacası vasatın üzerine çıkamayan bir futbolun hakkı da birer puandı diye düşünüyorum.