Fayka Kişi-Ayşe GÜLER
DP-UG’nin Tüzük Kurultayı’nda Genel Başkan Serdar Denktaş ile Genel Sekreter Bengü Şonya arasında yaşanan tartışma sonrası ipler koptu.
Genel Sekreter Bengü Şonya, 26 Ocak’ta yapılacak Kurultay’da başkanlığa aday olduğunu açıkladı.
DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş, Şonya’nın görevden alınması için Parti Meclisi’ni Pazartesi toplantıya çağırdı.
Dün YENiDÜZEN’e çarpıcı açıklamalarda bulunan Şonya, “Genel Başkan ile ipler koptu” dedi, Denktaş’ın, partiyi kendi malı gibi gördüğünü vurguladı.
“Beni görevden alırsa korktuğunu gösterir” diyen Şonya, “Başkanın benim karşımda işi zordur, çok iddialıyım” dedi.
Fayka Kişi: Önceki akşam gerçekleştirilen tüzük kurultayında neler yaşandı?
Bengü Şonya: Salona girdiğim zaman, birçok genç ve delege olmayan kişilerin orada olduğunu gördüm. Girişte kimin üye olup olmadığına bakılmadı. Mesela ben konuşurken mikrofonun sesini kıstılar. Kürsüye çıktığımda, bana laf attılar. Protokol sandalyelerinde özellikle benim oturmamam için o koltukların hepsini doldurmaya özen göstermişti.
İlkay Kamil’e divan başkanlığı teklif edildi. O da geldi ve bana sordu. Ben itirazım olmadığını söyledim. Tüzük gereği, kurultay açılmadan yoklama yapılması gerekirdi. Saygı duruşu sırasında yerimden kalkarak, İlkay Kamil’in yanına gittim. Kamil’e tüzük gereği yoklama yapılması gerektiğini söyledim. Zaten tüzüğe göre bu yetki genel sekreterde, yani bendeydi. Ama bunu benim yapmamdan dolayı rahatsızlık vardı. Bu yüzden gerekli yoklamanın divanın yapmasını istedim. Bunu ben söylediğim zaman Kamil, parti başkanı Denktaş’a sordu. Denktaş ise yerinden fırlayarak, kürsüye geldi ve veryansın etti. Partiyi büyütmeye çalıştığını ancak benim sürekli olarak kendisine sorun çıkardığımı belirtti. Yeterli nisap sağlanamadığı için kurultayın erteleneceğini ancak 15 gün sonra tekrardan kurultaya gidileceğini, bu kurultayda da nisap aranmayacağını söyledi. Bununla birlikte benim görevden alınmamı talep edeceğini kaydetti.
“Başkan beni görevden almak için çalışıyor ama başaramıyor”
Fayka Kişi: Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın böyle bir yetkisi var mı?
Bengü Şonya: Genel başkanın böyle bir talebi olabilir. Böyle bir durum daha önce olmadı. Başkan beni görevden almak için çok deniyor ama başaramıyor. Şimdi de kurultayı bahane ediyor. Peki genel sekreterin suçu nedir? Tüzüğün emrettiği şeyi talep ettim, yeterli nisabın olmadığını söyledim. Bu yüzden başkan beni görevden almak istiyor.
Ayşe Güler: Peki tüzük kurultayı neden bu kadar aceleye getirilmeye çalışıldı?
Bengü Şonya:Resim çok daha büyüktür. Bu resimde DP-UG’nin kontrolünün bir şekilde tek bir elde toplanması isteniyor. Bu elde parti başkanıdır. MYK’yı toplamayarak, Parti Meclisi toplantıya çağrılmayarak by-pas yapılıyor. Bir dönem içerisinde CTP-BG’de 43 kez Parti Meclisi’ni, 127 kez de Merkez Yönetim Kurulu’nu toplantıya çağırdığını duyduğumda utandım.
Fayka Kişi: DP-UG’de durum nedir?
Bengü Şonya:İki senede Parti Meclis’ini 4.3 kez, 10 defa da Merkez Yönetim Kurulu’nu toplantıya çağırdık. Ben sürekli çağırmaya uğraşıyorum. Ama neden çağrı yaptım diye bana kızılıyor. MYK’yi neden toplantıya çağırıp da karar aldığıma dair taammümleri yoktur. Pazartesi günü tüzük kurultay değişikliklerini görmeseydim, tümü geçecekti. Bu tüzükte öyle maddeler vardı ki partiyi tamamen bitirecekti. Yapılan değişikliklerle tüm örgüt başkanlarının, kadın kolları başkanları ve gençlik kolları başkanlarının oy hakları ellerinden alınacaktı. Her örgüt 215 kişidir. Partinin kemiğini oluşturan kişiler dağıtılacaktı. Başkan kürsüye çıkıyor ve tüzük değişikliğinde böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Bu tüzüğü ya siz yazmadınız ya da doğru söylemiyorsunuz. Bu maddeler, yoruma açık maddeler de değildir. Kurultaya gidip, oy kullandıktan sonra kendi kendilerini lav etmeleri açıkça yazıyor. Tüzük değişikliğinde, ‘köy ve mahalle örgüt başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve delegeler ibarelerinin maddeden çıkartılarak, sandık komitesi olması’ isteniyor.
Fayka Kişi: Örgüt başkanlarının hiçbir yetkisi kalmayacak mı?
Bengü Şonya:Evet, örgüt başkanı neden uğraşsın ki? Ben iddia ediyorum ki bu partiyi dağıtmaktır. Tüzükte bu görevin genel sekreterde olduğu söyleniyor. Başkan bu duruma itiraz etti. Neden yoklama istediğimi sordu. Ama bu benim görevimdir.
Fayka Kişi: DP-UG’nin kaç delegesi vardır?
Bengü Şonya:Yaklaşık, iki bin 200 delegemiz var. Şu anda örgüt seçimleri devam ediyor. Yeniler yapıldık sonra, eskiler devreden çıkıyor. Bir kargaşa yaşanıyor. Değiştirilmek istenen tüzük, 27 Kasım 2013 tarihi taşıyor. Ama benim bilgime 6 Aralık’ta geldi. Yani tüzük, 10 gün bir yerlerde hazırdı, hiç gündeme gelmedi. Perşembe günü kurultay yapılacağı için Pazartesi günü mecburen benim önüme kondu. Böyle şey mi olur? Sorun partinin içindedir. Genel başkan önceki günkü toplantıda kurultayı kapatacağını söyledi. Alışkanlığa bakar mısınız?
Ayşe Güler: Genel Başkanının divanı kapatma yetkisi var mı?
Bengü Şonya:Hayır yoktur. Kurultayı divan açar, divan kapatır. Ama genel başkan ‘ben yaparım, ben ederim’ anlayışına çok alıştı.
“Başkan, partiyi kendi malı gibi görüyor”
Fayka Kişi: Serdar Denktaş, DP-UG’yi sahiplendi mi? Partiyi sadece kendi yönetiminde mi tutmak istiyor?
Bengü Şonya:Genel başkan, partiyi kendi malı gibi görüyor, ‘DP-UG benimdir, istediğim gibi kullanırım’ diyor. Benim algıladığım budur. Siyasi partiler kimsenin malı değildir. Bu durum başkanda zaman geçtikçe yerleşti ve kendisini tek hakim olarak görüyor.
Ayşe Güler: DP-UG içerisinde diktatörlük mü var?
Bengü Şonya:Diktatörlük lafını ben değil, Genel Başkan Denktaş kullandı. Ben diktatör müyüm, bana diktatör diyorlar dedi. Ben kendisine diktatör olduğunu söylemedim. Benim böyle bir açıklamam olmadı. Başkan hatta ‘gidin başka partilere bakın, onlar bizden de kötüdür’ dedi. Yani ‘Ben böyleyim ama benden de kötüsü var’ şeklinde konuştu. Bir parti başkanı böyle mi konuşur?
“Tüzük değişikliği, ülkenin anayasası gibidir”
Fayka Kişi: Pazartesi günü tüzük kurultayını masanızda gördüğünüzde, genel başkan Denktaş ile görüşmeniz oldu mu?
Bengü Şonya:Serdar bey, Cuma günü yurt dışına çıkmıştı. Serdar beyin, üç aylık hükümet döneminin bir aylık dönemi yurt dışında geçti. Ne zaman arasanız, yurt dışındadır. Ben başkanın yurt dışında olduğunu bana haber vermediği için bilmiyordum. Serhat Kotak’ın sosyal medyada paylaştığı fotoğraflar sonrasında başkanın İngiltere’de olduğunu öğrendim. Tüzük kurultayını masamda gördüğümde, Salı günü MYK’yı toplantıya çağırdım. Herkes ateş püskürüyordu. MYK ve milletvekilleri ile oturup, değerlendirdik. Bir tüzük değişikliği, ülkenin anayasası gibidir. Başbakan olsanız dahi, bir anayasa yazıp, onu meclisten geçiremezsiniz. Genel başkanın kurultay çağırma yetkisi vardır. Ama çağırdığınız kurultayda istediğinizi sunarsınız şeklinde bir durum yoktur. Etik olarak sunamazsınız.
Ayşe Güler: Parti başkanı ile aranızdaki “kopukluk” ne zaman başladı?
Bengü Şonya:Genel başkanla aramızdaki kopukluk seçimlerden sonra başladı. Seçimlerden önceki Serdar Denktaş ile sonraki Denktaş’ı tanımıyorum. Çok farklı iki insandır.
“Seçim zili çaldığı anda, Denktaş, bambaşka bir insan oldu”
Ayşe Güler: Aradaki fark nedir?
Bengü Şonya:Seçimlerden önce partinin içerisinde birliktelik, hoşgörü, fikir alışverişi ve yardımlaşma vardı. Seçim zili çaldığı anda, Serdar Denktaş bambaşka bir insan oldu. ‘Ben yaparım, ben söylerim, ben bilirim, benim söylediğimin dışına çıkanı cezalandırırım’ şeklinde yaklaşımları vardı. Başkanın en büyük silahı, sinir numaraları yapmaktı. Mesela, kendisine itiraz ettiğinizde, telefonu vurur, psikoloji olarak baskı altına alır. Birçoğu da bu duruma siner.
Fayka Kişi: İki farklı Serdar Denktaş’ın olmasının sebebi nedir?
Bengü Şonya:Bilmiyorum. Ben sadece kıyasladığımda, iki farklı Denktaş görüyorum. Seçimden önce partiye her hafta katılımlar olurken, şimdi iktidara geldik ve partiye katılımlar bıçak gibi kesildi. Kimse partiye katılmıyor. Partinin önemli isimleri istifa ediyor. Siz bunları nasıl göz ardı edersiniz?
Ayşe Güler: Partide, günden güne bir erime mi var?
Bengü Şonya:Şu an partiyi bıraksam, tamamen boşalacak. Birçok insan genel sekreter olduğu için partide duruyor. Bu kadar basittir. Dün sabah bir programda, Hasan Taçoy benim genel başkanlık için şansımın olmadığını söylemiş. Ben buradan kendisine bir mesaj vermek istiyorum. Başkan olmam halinde, kendisini çok arzu ettiği için genel sekreter yapacağım. Rahat olsun…
“Başkanının beni görevden alacak gücü yok”
Fayka Kişi: Genel Başkanlık için adaylık fikri nasıl ortaya çıktı?
Bengü Şonya:Başkan, beni görevden alacağını söylediğinde, buna karşı bir hamle yapmak gerekiyordu. Böyle bir niyet beyan etti. Bende 26 Ocak’taki kurultayda aday olduğumu söyledim. Söylemek istediğim şu; mademki başkan beni görevden alması bunu kurultaya devretti, 26 Ocak’ta beraber çıkalım ve görevden kimi alacağını görelim. Ama bu süreç içerisinde beni görevden almaya kalkarsa, korktuğu anlamına gelir. Başkan daha önce de ilçe başkanlarını çağırarak, beni istifaya davet etmelerini istedi. Ama başaramadı. Çünkü başkanın parti içerisinde beni görevden alacak gücü yoktur. Başkana büyük bir tepki vardır.
Fayka Kişi: Başkan, genel sekreterliğin yetkilerini neredeyse elinizden aldı. Hükümet kurulurken, atamalar yapılırken durum neydi?
Bengü Şonya:Başkanın benimle teması yoktur. Hükümet kurulurken, bakanlar konusunda beni çağırdı. O da göstermelik bir adımdı. Belki de kendisinden bakanlık isteyeceğimi ya da bakanlık alamayacak birine ‘ben istedim vereyim ama Bengü bırakmadı’ demek için beni çağırdı. Ben hiçbir sorumluluk kabul etmediğimi, herhangi bir görev talep etmediğimi kendisine söyledim.
Fayka Kişi: Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun sürekli UBP ile DP-UG’yi birleştirme çalışması içerisinde olduğu siyasi kulislerde konuşuluyor. Sağda birlik kavramı ortaya da çıktı. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Bu konuda böyle bir çalışma var mı?
Bengü Şonya:Seçimlerden hemen sonra, parti meclisi toplantısında Erhan Arıklı ve Zorlu Töre ’sağda birlik’ konusunda birer konuşma yaptı. Onların arkasından kürsüye çıkarak, bu olayın nerden çıktığımı sordum. Partinin bu konuda herhangi bir karar almadığını söyledim. Konuşmamı yaptığım sırada Genel Başkan, ‘seçim süresince sağda birliği ben de kullandım’ diyerek, bana laf attı. Sağda birlik denilenin UBP ile birleşme olup olmadığını sordum. Genel Başkan, soruma ‘evet’ yanıtını verdi.
Fayka Kişi: Peki yapılanları ona yorumlayabilir miyiz?
Bengü Şonya:Genel Başkana bu soruyu sorsanız, öyle bir şey olmadığını söyleyecek. Ama konuştuklarımız, parti meclisinde kayda geçmiş kendi beyanlarıdır.
Ayşe Güler: Partideki huzursuzluklar ne zaman başladı? Özellikle DP-UG birleşiminin ardından ciddi sıkıntılar başladığına dair bir görüntü var. Böyle bir şey var mı?
Bengü Şonya:Benim, hiçbir huzursuzluğum yoktur. Sadece partiye katılanlar ile benim gibi düşünenleri birbirine düşürerek, aradan sıyrılmaya çalışanlar olduğunu görüyorum. Söz konusu kişilerle yaptığımız görüşmelerde, benim kimseye karşı olmadığımı her ortamda söyledim. Genel başkanın önceki akşamki konuşmasında kendisinin DP-UG’nin başkanı olduğunu söyledi. Başka bir şey iddia eden oldu mu?
Ayşe Güler: Kucaklama olmadığı mı iddia ediliyor?
Başkan, onun üstüne kendisini kurmaya çalışıyor. Ama çok yanlıştır. Aslında bu ayrımı ortaya koyan kendisidir.
Fayka Kişi: Cumhurbaşkanı Eroğlu, DP-UG üzerinde ne kadar etkilidir? Siz öyle bir şey hissettiniz mi?
Bengü Şonya:Bilemiyorum, ama etkili olmaması gerekiyor. Cepheyi büyütmek istemiyorum. Kamuoyu veya başka birilerinin bilgileri varsa açıklasınlar. Ama benim bu aşamada komplo teorileri ile uğraşma durumum yok.
“Çamurda da güreşirim”
Fayka Kişi: 26 Ocak’taki kurultayda aday olacağınızı açıklamanız nasıl karşılandı?
Bengü Şonya:Başkan tabu değildir. Ben, bu işin mekteplisiyim. Bu oyunu istenilen şekilde oynarım. Rekormen güreşi yaparsam, sumo güreşi ya da serbest güreş bilmem demek değildir. Çamurda da güreşirim. Karşımdakinin ne yapacağını biliyorum. Şu anda başkanın karşısında adayım. Bana göre başkanın işi benim karşımda zordur. Çok iddialıyım. Atanmayı bekleyenler arkadaşlar var. Bu saatten sonra genel başkan onları da atayacaktır.
Fayka Kişi: Bu sizin için bir dezavantaj oluşturacak mı?
Bengü Şonya:Biz hükümete geldik. Ve başka bir partinin bürokratları ile çalışıyoruz. Burada ‘bürokratlar DP-UG’li mi oldu yoksa benim bakanlarım UBP’li mi?’ sorusunun sorulması gerekiyor. Bu soruyu ben sorarım. Çünkü ülke tarihinde böyle bir şey görülmemiştir. Israrla, UBP’li elemanlar görevlerinde tutulmaya çalışılıyor. Ben DP-UG’liyim. Beni başka bir parti alakadar etmez. Her partinin kendi görüşüne saygım vardır. Önce kendi partilimi düşünmem gerekiyor.
Fayka Kişi: Örgütlerden destek aldınız mı?
Bengü Şonya:Ben kimsenin yanımda durmasını istemiyorum. Böyle bir gövde gösterisine girmeyeceğim. Oy verme işlemlerinde bütün önlemler alındıktan sonra, herkes kendi vicdanı ile kararını verecektir.
Fayka Kişi: Öyle olacağına inanıyor musunuz?
Bengü Şonya:Öyle olmasını isterim. Olur ya da olmaz, benim için sorun yoktur. Çünkü benimle bitecek bir olay değildir. Kendi geleceklerine kendileri karar verecek. Ya bu parti toparlanarak, sağın en büyük partisi olacak ya da tüzükle örgütleri dağıtılarak, başka bir partiye mahkum edilecektir. Benim partilim bu kararı verecektir.
Ayşe Güler: Başkan seçilmezsem, partiden istifa ederim mi diyorsunuz?
Bengü Şonya: Niye istifa edeyim ki? Bana bu parti benim kurucusu olduğum, bildiğim parti değildir. Serdar Denktaş ile gidip konuştum. Onunla çalışmayacağımı söyledim.
Fayka Kişi: Şu an ipler tamamen koptu mu?
Bengü Şonya:Önceki akşamki olaydan sonra tamamen kopmuştur. Yaşananlar oldukça üzücüdür. Başka aday çıkar mı bilmem ama ben kurultayda adayım. Bu süreç içerisinde akıllardaki soru işaretleri ile ilgili açıklamalar yapacağım. Kimse benim susmamı beklemesin. Gerçekleri partilimin ve halkın önüne koyacağım. Biz hep buradayız. Adil olmaya çalışıyoruz. Çünkü, hep belden aşağı vurmalarla bir yere gidilmez.
Fayka Kişi: Sizi bu süreçte en çok kıran nedir?
Bengü Şonya:Seçim döneminde, inanılmaz derecede beni engellediler. ‘İki numara hariç, herkese oy verebilirsiniz. Ona oy veren hesabı verecek’ şeklinde konuştular. Onlar, beni listeden sonuncu sırada çıkarmak istediler. Ama yedinci sıraya kadar düşürebildiler. Benim kazanmamam için inanılmaz bir efor ve para harcandı. Seçimi kazanıp, kaybetmemem değildi. Burada partiyi kapatma noktasından alıp, yüzde 20’ye getiren bir adam var.
Fayka Kişi: Sizin para karşılığında kaybetmenizi mi sağladılar?
Bengü Şonya:Tehditler ve temkinler yapıldı. UBP’de İrsen Küçük’ü düşürebilmek için oy kaydırılması yapıldı. Oylar, DP-UG’ye kaydırıldı. Kimileri karma oy kullandı kimileri mühür vurdu. Karma oy kullananların hiçbiri bana oy verdirilmedi. Aldıkları talimat böyleydi. Ben pes eden bir insan değilim. Kaybedecek bir şeyim yoktur.
“Seçilirsem, sağın en büyük partisi olacağız”
Fayka Kişi: Seçimi kazanmanız halinde DP-UG’de ne değişecek? Delegenize ne mesaj vermek istersiniz?
Bengü Şonya:Parti, sağın en büyük partisi olacaktır. DP-UG, tek başına iktidara gidecek bir pozisyona gelecektir. Bunları süreç içerisinde yapacağım çalışmalarla göstereceğim. Tabanından ve parti organlarından kaçarak, partiyi yönetmeye çalışan bir yapıda olmayacağız. Parti başkanı ile başbakanının ayrı olması gerekiyor.