Didem MENTEŞ
Lefkoşa’da 3.5 yıl önce aracının içinde ölü olarak bulunan 26 yaşındaki Arda Erkan’ın ‘şüpheli’ şekilde hayatını kaybetmesi ardından ailesi yeni bir dava açmaya hazırlanıyor.
“İlk günden beri oğullarının ölümüne birilerinin sebep olduğunu” söyleyen ailesi, Haziran ayında karara bağlanan Adli Ölüm Tahkikat davasında Arda’nın şüpheli şekilde öldüğünün ispatlandığını ve dosyanın polise iade edilmesine rağmen hiçbir adım atılmadığını savundu.
YENİDÜZEN’e konuşan Mustafa ve Gülseren Erkan çifti, Mahkeme kararın üzerinden 5 ay geçmesine rağmen polisin hiçbir soruşturma başlatmadığını, bu nedenle Polis Teşkilatı aleyhine dava açmaya hazırlandıklarını dile getirdi.
“Bu dosyanın faili meçhul kalmasını mı istiyorlar yoksa birilerini mi koruyorlar” diyen Mustafa Erkan, Polis Teşkilatı’na açacakları davanın sonucunda bekledikleri sonucun alınmaması halinde, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi. .
Gözleri dolarak konuşan Gülseren Erkan ise “Mahkeme kararına rağmen ilgili kurumun bir şey yapmasını beklerdik ancak hiçbir şey yapılmadı. Bu işin peşini bırakmayacağız, bizi zaten ayakta tutan budur… Başka türlü rahat etmeyeceğiz. Bunun için yaşıyoruz. Bugün nefes alıyorsak bu amaç içindir. Adaletin sağlanmasını istiyoruz…” dedi.
Mustafa ve Gülseren Erkan çifti, Mahkeme kararın üzerinden 5 ay geçmesine rağmen polisin hiçbir soruşturma başlatmaması nedeniyle Polis Teşkilatı aleyhine dava açmaya hazırlandıklarını dile getirdi.
Baba Mustafa Erkan:
“Bu dosya ‘birilerini koruyarak ve umursuzca’ yürütüldü”
Baba Mustafa Erkan, 27 Haziran’da Adli Ölüm Tahkikat davasında Mahkeme’nin Arda’nın ölümünü ‘şüpheli’ bularak, dosyayı emareler ile birlikte tekrar polise iade edilmesine karar verdiğini anımsattı. “Dosya ileri tahkikat yapılması için polise gönderildi” diyen Erkan, bugüne dek yeni bir soruşturma başlamadığını, hiçbir adım atılmadığını savundu.
İç hukuk çerçevesinde bu kavgayı yürütmeye kararlı olduklarını vurgulayan Erkan, “bu dosyanın faili meçhul kalmasını mı istiyorlar yoksa birilerini mi koruyorlar” diye sordu.
Erkan, “Polis Teşkilatı askere bağlıdır ve asker de bundan sorumlu oluyor. Halkın güvenliğini sağlamakla yükümlü olan güvenlik kuvvetleri, bu işi de gerekli şekilde yapmamıştır. Bu davanın en başından beri yapılan hatalar artık son damlalar oldu” dedi.
“Art niyet vardı…”
“Bu dosyanın tamamıyla ‘birilerini koruyarak ve umursuzca’ yürütüldüğü ortaya çıkmıştır” diyen Mustafa Erkan, adli tıp makamlarının dahi görevlerini tam yapamadığını ileri sürdü.
Erkan, “güvenlik güçleri bize yardım etmedi, adli tıp kurumu hiçbir şekilde doğruyu söylemedi. Aksine soruşturmada eksik bırakılan unsurlar hiç göz önünde bulundurulmadı. Olayda sirkat, darp ve arabaya kilitlenip bırakılıp gidilme ve sabahtan alıp götürmeleri vardı. Eğer biz Türkiye’den adli raporu almasaydık, gerek mahkeme gerekse halk tarafından birilerinin Arda’nın ölümüne sebep verdiği kanısı oluşmayacaktı. Konu uyuşturucu vakası şeklinde kapanacaktı. Çünkü adli makamların olayı boğazı sıkılmış ve şiddetli travma kullanılmasına rağmen, olayı Sentetik Cananbionid’e bağlı ölüm olarak gösterilmesi art niyettir” dedi.
Mustafa Erkan: “Bu dosyanın faili meçhul kalmasını mı istiyorlar yoksa birilerini mi koruyorlar. Bugüne dek hiçbir adım atılmadı. Polis Teşkilatı’na dava açacağız. Sorumluların cezalandırılacağı bir karar almazsak AİHM’e başvuracağız”
“Gerekirse AİHM’e taşıyacağız”
Mustafa Erkan, Mahkemenin dosyayı polise devretmesine rağmen bugüne dek hiçbir soruşturma başlatılmaması nedeniyle Polis Teşkilatı aleyhine dava dosyalayacaklarını söyledi.
Erkan, Polis Teşkilatı’na açacakları davanın sonucunda bekledikleri sonucun alınmaması halinde, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacaklarını dile getirdi.
Mustafa Erkan, “Yaşam Hakkı, hem Anayasa hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereğince devlet tarafından korunması gereken bir haktır. Yaşam Hakkı, sadece kişilerin hayatlarını kaybetmesinin önlenmesi değil ‘şüpheli ölümlerin’ nasıl gerçekleştiğini de etkin bir şekilde soruşturmasını da kapsar” dedi.
“Oğlum öleli 3.5 yıl oldu. Faili meçhul cinayetlere bu dosyada mı eklenecek” diye soran Mustafa Erkan, “ülkemizde büyük bir sorun olduğunu gösteren bu olayın faili meçhul kalması farklı düşüncelere yol açmaktadır. Bunu ülke geneli için değerlendirilecek bir olay olarak görüyoruz. Bu sorunu tüm evlerde yaşanabilecek kısa bir hikayesi olarak görelim ve artık değerlendirmelerimizi buna göre yapalım” dedi.
Anne Gülseren Erkan:
“Bu işin peşini bırakmayacağız, bizi zaten ayakta tutan budur…”
Gözleri dolarak konuşan Anne Gülseren Erkan ise şunları söyledi: “Bu dosya ile uğraşmak istemediler. Çünkü sadece uyuşturucu vakası olarak baktılar. Bunlar zannetti ki ‘biz oğlumuzu uyuşturucudan kaybettik, Arda uyuşturucu kullanıyordu, cezaevine girdi çıktı, bu çocuğun sonu böyle oldu’ gibi baktılar. Bugüne kadar bu tür ölen çocukların ailesi sesini çıkarmadı. Arda’nın ailesi olarak bizim de sesimizi çıkarmayacağımızı düşündüler. Biz ilk günden beri Arda’nın uyuşturucudan öldüğüne inanmadık. Çünkü oğlumuzun ne zaman, ne derecede içtiğini biliyorduk. Onlar düşündüler ki bu uyuşturucu davası olarak kapanacak ve bu iş burada bitecek. Çocuğu morgda görseydiniz, uyuşturucudan ölmediğini anlardınız. Bu bir uyuşturucu ölümü değildir. Ama gerekli kurum bunu örtbas etmek istedi. ‘Niye’ diye sorguladığınız zaman demek ki birilerini koruduklarını düşünüyorsunuz”
Gülseren Erkan: “Bu işin peşini bırakmayacağız, bizi zaten ayakta tutan budur… Başka türlü rahat etmeyeceğiz. Bunun için yaşıyoruz. Bugün nefes alıyorsak bu amaç içindir. Adaletin sağlanmasını istiyoruz…”
“Adaletin sağlanmasını istiyoruz”
“İç hukuktaki haklarımızı aramayı sürdüreceğiz. İç hukuktan alacağımız sonuç bizi tatmin etmezse AİHM’e gideceğiz” diyen Gülseren Erkan, “oğlumuzun uyuşturucudan ölmediği ispatlandı. Bizim amacımız; onun ölümüne sebep olanların, sebebiyet verenlerin ya da göz yumanların cezalandırılmasıdır” dedi.
Gülseren Erkan, “ Benim oğlum vefat edeli 3.5 yıl oluyor. Mahkeme kararına rağmen ilgili kurumun bir şey yapmasını beklerdik ancak hiçbir şey yapılmadı. Bu işin peşini bırakmayacağız, bizi zaten ayakta tutan budur… Biz, Arda’nın hakkını arıyoruz, bunu bir şekilde ispatlayacağız. Başka türlü rahat etmeyeceğiz. Bunun için yaşıyoruz. Bugün nefes alıyorsak bu amaç içindir. Adaletin sağlanmasını istiyoruz. Yoksa biz aslında yaşamıyoruz…”
7 Temmuz 2015’te aracının içinde ölü bulunan 26 yaşındaki Arda Erkan’ın ailesi, Haziran 2018’de karara bağlanan Adli Ölüm Tahkikat davasında Arda’nın “şüpheli” şekilde öldüğünün ispatlandığını ve dosyanın polise iade edilmesine rağmen hiçbir adım atılmadığını savundu.
Mahkeme “şüpheli ölüm” demişti
Hatırlanacağı üzere 7 Temmuz 2015 tarihinde hayatını kaybeden 26 yaşındaki Arda Erkan’ın ölümüyle ilgili Lefkoşa Mahkemesi’nde Adli Ölüm Tahkikat (AÖT) davası 27 Haziran 2018’de sonuçlanmıştı. Erkan'ın 'ölümünden kim sorumlu olduğu ile ilgili' davada Mahkeme, Arda Erkan'ın ölümünün ‘şüpheli’ olduğuna karar vermişti. Mahkeme, Arda Erkan'ın kanında bulunan uyuşturucu miktarının tespit edilemediğini, aldığı alkol oranın ölümle neticelenecek seviyede olmadığına, boyun kısmındaki lezyonların (izler) nasıl, kim veya kimler tarafından kaynaklandığına dair huzurunda yeterli şahadet ve olgu bulunmadığına kanaat getirmişti. Mahkeme, yüksek bir olasılıkla Arda Erkan’ın ölümüne başkalarının kastı veya ihmalinin sebebiyet verdiği kanısına vararak, Adli Ölüm Tahkikat’ını neticelendirip, dosyanın emarelerle birlikte tekrardan polise iade edilmesine karar vermişti.