Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Erenköy Direnişi ve Erenköy Şehitlerini Anma Günü’nün 54. yıldönümü nedeniyle Erenköy Şehitliği’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Rum tarafına, “geleceğin nesillerini artık huzur ve kalıcı barış içinde yaşatmak istiyorsak, bu topraklarda birbirimize tahakküm etme tavırlarını bir yana bırakalım” diye seslenerek, “Bu adanın ortak eşit sahipliği gerçeğini artık içinize sindiriniz. Gelece bu bakış açısıyla hep birlikte yürümenin yollarını bulalım” çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bir kez daha 8 Ağustos’ta Erenköy’de birlikteyiz. 54 yıl önce yaşananları gözden geçirmek, bunun muhasebesini yapmak, o günleri anmak, o gün hayatını seve seve, bu topraklarda özgür insanlar olarak yaşayabilmemiz için feda edenleri saygıyla anmak, gazilerimizi minnetle anmak için buradayız” dedi.
Bölge halkıyla birlikte, yüksek öğrenimlerini yarıda keserek bu topraklara koşan Erenköy mücahidi yüksek öğrenim gençliğini saygıyla, hayatını kaybedenleri rahmetle andığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, hayatta olan gazileri minnetle yad ettiğini kaydetti.
ERENKÖY YÜKSEK ÖĞRENİM GENÇLİĞİNİN HEDEFİ
Cumhurbaşkanı Akıncı, yüksek öğrenim gençliğinin, 1964’ün koşullarında belli bir hedef için bu topraklara geldiğine işaret ederek, o hedefleri şöyle anlattı:
“Bu topraklarda tahakküm altında olmayalım, bu topraklarda en az Rumlar kadar bizim de hakkımız teslim edilsin. Bu topraklarda iki eşit toplumdan biri olarak, bu adanın iki eşit söz sahibinden biri olarak varlığımızı sürdürelim ve insanca bir hayat idame ettirebilelim.”
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıslı Türklerin ne o gün ne de bugün, kimseyi tahakküm altına almak gibi bir iddiasının olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Kıbrıs Türk halkının bu adanın tek sahibi olduğu, diğer topluma hak vermeme iddiası olmadı. Bir geriye dönüp baktığınızda, en belirgin farklılık bu noktada kendini göstermektedir. Rum tarafının Yunanistan’la birlikte hepimizin bildiği ‘Megalo İdea’ ülküsü, Kıbrıs açısından Enosis ülküsü ‘bu adanın tek sahibi biziz, burası Elen ulusuna aittir ve burayı biz Yunanistan’a bağlamak isteriz’ yaklaşımı olmuştur. Buna karşılık bizim yaklaşımlarımız zaman zaman farklılık gösterse de, temelinde değişmeyen düsturumuz, prensibimiz ‘Hayır bu adanın tek sahibi yoktur, bu adanın iki sahibi vardır. Bu adanın iki sahibinden biri de Kıbrıs Türküdür. Biz burada hakkımızı istiyoruz. Bu hakkımızı da kimseye yedirmek niyetinde değiliz’ olmuştur. Bu adada özgür insanlar olarak tahakküm altına girmeden, huzur ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Bu ada hepimize yeterlidir. Bu adada barış ve huzur hakim olsun, mutlu insanlar olarak yaşayalım, hepimizin geleceğini kurtaralım. Kıbrıs Türk halkının gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine bakış açısı, tavrı, davranışı hep bu oldu. Bugün duruma baktığımızda bunda yine bir farklılık yoktur, bu adada, Kıbrıs Türk halkı olarak istediğimiz, özlediğimiz 1964’te verilen mücadelenin bir devamıdır. Bu topraklarda özgür bir toplum olarak yaşamak istiyoruz.”
DAHA İYİ BİR YÖNETİM
Kıbrıs Türk halkının 1974’de kendi bölgesinde, kendi devletini oluşturarak Kıbrıs’taki varlığını idame ettirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, şehitlere karşı borçları olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu topraklarda daha iyi bir idare kurmamız lazım. Kendi insanımızı daha mutlu kılacak gelişmeleri sağlayabilmemiz lazım. Dışımızdan kaynaklanan sorunlar var, bunları inkar etmemiz mümkün değil, kendi elimizde olmayan sıkıntılar bu topraklarda karşımıza çıkabiliyor. Ama kendi içimizden kaynaklanan, kendi tavırlarımız ve davranışlarımızla, yasalarımızla, yürütmemizle, belediyemizle, muhtarlarımızla, hükümetimizle, Meclisimizle ve her kademedeki insanlarımızla baş edebileceğimiz, sivil toplumumuzla halledebileceğimiz meselelerimiz de var. Her şeyi ama her şeyi, Kıbrıs’ın siyasisi sorununa getirip bağlamamamız, bu alışkanlığı bertaraf etmemiz gerekiyor.”
SORUN OLDUĞU SÜRECE, ÇÖZÜM ARAYIŞLARI DA DEVAM EDECEK
Kıbrıs’ta bir sorun olduğunu, sorun olduğu sürece çözüm arayışının da elbette devam edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Her şeyi ama her şeyi Kıbrıs sorununa endeksleyen bir hayat da mümkün değil. Şunu da hiç akıldan çıkarmamız lazım; kendi iç bünyemizde yapacağımız her gelişme, gelecekte adı ne olursa olsun olası bir çözümde de bizi çok daha güçlü kılacaktır. Bunu da hiç akıldan çıkarmamayız gerekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “şehitlerin huzurunda geleceğe bakarken, Rum tarafına mesaj göndermek istediğini” belirterek, şöyle konuştu:
“1964’te burada yaşananlar her iki toplum açısından da tarihe mal olmuştur. Şehitler verdik, gazilerimiz oldu, elbette Rum tarafında da bir takım acılar yaşandı. 1974’te de bunlar oldu. Geleceğin nesillerini artık huzur içinde, kalıcı barış içinde yaşatmak istiyorsak, geliniz artık bu topraklarda birbirimize tahakküm etme tavırlarını bir yana bırakarak, bu adanın topraklarının bir tek tarafa ait olmadığı gerçeğini ve bu adanın ortak sahipliği gerçeğini ve eşit sahipliğini artık içinize sindiriniz ve gelece bu bakış açısıyla hep birlikte yürümenin yollarını bulalım. Bu yapılmadığı takdirde yarın bölgemizde çok daha tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervleri yine bu toprakların iki eşit sahibi olan iki tarafa aittir.”
CUMHURBAŞKANI BİR KEZ DAHA UYARDI
“Bu ada bir tek tarafa aittir biz bunu Yunanistan’a bağlamak istiyoruz” diyerek adada yaşayanların başına açılan gailelerin bir benzerinin denizlerde de yaşanabileceği uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Biz bunu istemiyoruz. Biz, oradaki zenginliklerin ortaklaşa akıl yolunda kullanılmasını isteriz. Herkesin, refahına, huzuruna, barışına katkı yapmasını isteriz. O nedenle, böylesi bir günde bu barış mesajının da ulaşmasını temenni ediyorum. Bu duygu ve düşüncelerle, bizim bu topraklarda başı dik, alnı açık bir toplum olarak yapabilmemiz için canını seve seve feda eden şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum, gazilerimizi minnetle yad ediyorum” dedi.