Hafta sonu oynanan maçlarla sezonun startı da verilmiş oldu.
Yenen "mutlu", yenilen "üzgün", "berabere" kalan "ilk hafta puan alarak başlamak güzel" diyerek ikinci hafta hazırlıklarına başladı.
***
Hafta sonu oynanan maçlarla ilgili en güzel başlığı YENİDÜZEN'de yazan Halil Tunç attı.
"Umutlar yeni, futbol eski" diyen Tunç, aslında herşeyi özetledi.
Doğrudur heyecanla bekledik, umutla başladık sezona ama "futbolun kalitesizliği" heyecanı alıp götürdü...
Umudu yitirmese de azalttı.
Yine bir kısır döngüde başladı futbolumuz.
Bu kısır döngüde kaliteyi artıracak "planlamalar" yapmadığımız sürece her sezon umutla başlayıp, kalitesizlikle yüzleşeceğiz.
***
Yarın yağmurlar yağacak, sahalar balçık tarlasına dönecek...
Yetkililer, napalım deyip, sıyrılacak işin içinden...
Ne de olsa hesap sorma mekanizması çalışmayan bir ülkede yaşıyoruz.
***
Daha ilk haftadan hakemleri asma kesme lafları atılmaya başlandı.
Ve daha ilk haftadan amatörlüğe bile sığmayan hareketler sergilendi.
Mesela Yalova-Serdarlı maçının başlamasına 5 dakika kala sahada fıskiyeler açıldı, futbolcular, hakemler hatta kameramanlar sırılsıklam oldu.
***
Çok zormu gerçekten futbolun kalite değerini artırmak.
İyi bir altyapı planlaması yapılırsa 10 yıl sonra istenilen düzeye gelir futbol.
Sahalar balçık da olsa gelir.
***
220'ye yakın kayıtlı teknik adam ve antrenör varmış ülkede...
Vay anasını be...
Bu kadar takım yok birkere...
Ama gelin görünki, altyapı ile ilgili eğitim almış kişi yok.
Adam gibi, altyapıya önem veren, altyapı okulu açabilen kulüp yok.
Haftada bir çocukları topla, topu at önlerine koşsun.
İşlem tamamdır.
Mantık bu.
E mantık buysa, Kamil'de, Halil'de, Hasan Ecer'de, Şükrü Burağan'da futbolun kalitesizliğini yazmaya devam eder.