Sendikal Platform, 19 Temmuz’da Lefkoşa’da Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto eden gruba polisin “yasa dışı müdahalede” bulunduğu iddiasıyla polise yaptıkları şikayete karşılık bir cevap alamadıklarını ve soruşturmanın ne durumda olduğu konusunda bilgi alamadığını belirterek, bugün Başsavcılığa başvuruda bulundu.
Başsavcılığı olaya müdahil olmaya çağıran Sendikal Platform, “mezkur polis soruşturmasının bizzat KKTC Başsavcısının denetim ve kontrolünde yapılmasını istedi.
Sendikal Platform bugün Başsavcılığa giderek, avukatları aracılığıyla Başsavcılığa başvuruda bulundu.
Avukat Barış Mamalı’nın, Başsavcılık önünde, basına yaptığı açıklama şöyle;
“19 Temmuz 2011 günü polis örgütüne bağlı personel tarafından anayasal hak ve özgürlüklerini kullanmaya çalışan vatandaşlara yönelik yasadışı ve/veya suç içerikli davranışlar sergilenmiştir. Söz konusu olaylar günlerce basını ve medyayı meşgul etmiş, yapılanlar halk arasında büyük bir infial yaratmıştır. Halen hafızalarımızda tazeliğini koruyan bu olaylar üzerine Sendikal Platform bir dizi hukuk mücadelesi başlatmış bulunmaktadır.
Anayasamız Polis Örgütü’nü, demokratik hukuk devleti ilkelerine ve yurttaşların temel haklarına saygılı olarak Anayasa ve yasalar çerçevesinde görev yapması gereken bir kurum olarak belirtmiştir. Bu bağlamda polisin hukuk devletinin koyduğu sınırlar içinde hareket etmesi yanında görevini yaparken insanların temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterme zorunluluğu bulunmaktadır. Polis hiçbir koşulda bu anayasal yükümlülüğüne aykırı hareket edemez.
Ülke insanların düşünce özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı anayasal koruma ve güvence altına alınmıştır. Bu manada her yurttaşın, düşünce özgürlüğünü kullanabilmek için herhangi bir makamdan izin alma lüzumu yoktur.
19.7.2011 tarihinde KTAMS, KTOEÖS, Eski KTHY Binaları önünde ve Hamitköy Bölgesinde polisin ortaya koyduğu illegal davranışları ve/veya suç içerikli eylemleri kısaca şöyle sıralayabiliriz.
1) Polis Yasası gereği toplantı ve gösteri yürüyüşü yapan insanların güvenliğini sağlamakla yükümlü olan polis tam tersi bir hareket tarzıyla, sadece protesto amacıyla eylemsiz olarak duran insanlara fiziki olarak müdahalede bulunmuş ve/veya üzerlerine saldırmıştır.
2) Eylemcilere çeşitli sözlerle hakaret edip, polislik mesleğiyle yakışmayacak davranışlar içerisinde bulunuldu.
3) Pankart asmak suç olmadığı taktirde sendikalara izinsiz girerek bunları zorla almaya teşebbüs ettiler.
4) Gece saatlerinde KTOEÖS binası üzerine asılı olan pankartı gizlice almışlardır.
5) Anayasal haklarını kullanarak demokratik sınırlar içerisinde eylem yapmak isteyen insanları hiçbir yasal dayanağı olmaksızın güç kullanarak engellediler.
6) Eylemcilere karşı haksız ve aşırı güç kullanıp darp ederek bedensel olarak yaralanmalarına sebebiyet verdiler.
7) Hamitköy’de T.C Başbakanına destek sunmak için bulunan topluluklara tolerans göstererek dokunmazken, orada protesto amaçlı bulunan topluluğu dağıtarak yansızlık ödevini ciddi şekilde ihlal ettiler. Yurttaşları düşüncelerine göre ayırarak ona göre farklı muamelede bulundular.
8) Gördüğü bir suçun işlenmesini önlememek veya suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak bir polisin meslekten çıkarılmasını gerektiren önemli bir disiplin suçudur. Eylemcileri diğer polislerin gözü önünde yumruklayarak darp eden polis mensubunu dahi kimse tutuklamadığı gibi onu engelleme gayreti dahi göstermemiştir.
9) Polis olduklarını belgeleyen kimliklerini vatandaşa göstermek yerine isimliklerinizi dahi sökerek mesleki kimliklerini gizleme yolunu seçmişlerdir.
Yukarıda tafsilatı verilen davranışlar hakkında yazılı ve görsel basında birçok görüntülü haber yayımlanmıştır. Mezkur davranışlar hakkında cezai veya disiplin işlemi başlatılabilmesi için hukuken şikayet unsuru aranmamasına ( yani ortada şikayete bağlı suçlar olmamasına ) rağmen polis örgütü kendiliğinden herhangi bir yasal işlemi başlatmaktan kaçınmıştır.
Bu kayıtsızlık karşısında Ağustos ayı içerisinde Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne gidilerek ilgili polis mensupları hakkında yargı sürecinin başlatılması amacıyla toplu şikayette bulunulmuş ve eldeki tüm kanıtlar da polise teslim edilmiştir. Soruşturmanın hangi safhada olduğunu bilmemekteyiz, keza bu konuda tarafımıza herhangi bir bilgilendirme bugüne değin yapılmamıştır.
Söz konusu davranışların büyük bir çoğunluğunu ihtiva eden TV görüntülerinden de kolayca tespit edileceği üzere ortada Fasıl 154 Ceza Yasası ve Polis Yasası kapsamında ihlal edilmiş birçok kanun maddesi bulunmaktadır.
Söz konusu olaylar karşısında kamu vicdanında yaratılan tahribat canlılığını halen korumakta ve toplum olarak bu hususta tatmin edici bir gelişme beklenmektedir.
Muhterem Başsavcılık makamının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde işlenen herhangi bir suç hakkında, uygun gördüğü takdirde Polis Genel Müdürlüğünün yürüttüğü soruşturmalara nezaret etme veya yönlendirme veya bu yönde Polis Genel Müdürlüğüne gerekli gördüğü talimatları verme hak ve yetkisi bulunmaktadır. Konunun önemi ve şikayet edilen kişilerin bizzat polis mensubu olmaları nedeniyle Başsavcımızdan işbu yetkisini kullanarak olaya müdahil olmasını beklemekteyiz. Soruşturmanın selameti ve sağlıklı yürütülebilmesi için bunun gerekliliğine inanmaktayız.
Netice olarak mezkur polis soruşturmasının bizzat KKTC Başsavcısının denetim ve kontrolünde yapılmasını önemle talep etmekteyiz.
Yaşanan olaylarda bazı polis mensuplarının görevlerini kötüye kullandıklarını yönünde de ciddi emarelerimiz vardır. Ancak bu sebeple ilgili polisler hakkında cezai kovuşturmanın yapılabilmesi için Başsavcılık makamının onayı gerekmektedir. Bugün bu onayın verilmesini de kendilerinden ehemmiyetle rica etmekteyiz.
9.9.2011,
Lefkoşa.
HÜRMETLERİMİZLE
SENDİKAL PLATFORM adına
Av. Ali Fevzi Yeşilada
Av. Barış Mamalı
Av. Öncel Polili
Av. Şefik Aşçıoğulları
Av. Ürün Solyalı
Av. Meral Birinci”