Menekşe Güner Özbilenler
Okul Öncesi Eğitim Uzmanı
20 Kasım Çocuk Hakları Günü ve genelde çocuk haklarıyla ilgili olan kampanyalarını daha yakından tanımak, Köy’deki yaşamlar, bakım ve eğitimle ilgili bilgiler almak için Lefkoşa’da bulunan SOS Çocuk Köyü’nü ziyaret ettik. SOS Çocuk Köyü Fon Geliştirme ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Cemil Hafız ile SOS Çocuk Köyü Derneği Ulusal Direktörü Refika İnce sorularımızı yanıtladılar.
Refika İnce SOS Çocuk Köyü ile ilgili bilgiler verirken, Cemil Hafız ise kampanyalarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Refika İnce: SOS, nefes alan, yaşayan bir yer…
SOS Çocuk köyü Derneği’nin kuruluşundan bize biraz bahsedebilir misiniz?
SOS Çocukköyü Derneği 1991 yılında kurulmuş ve 1993 yılında aktif olarak faaliyetlerine başlamıştır. İlk aşamada sadece bakım ve eğitim çalışmaları yürüten kurumumuz, 2005’den itibaren destek programlarıyla da topluma hizmet vermeye devam etmiştir. İlk kurulan bakım ve eğitim birimleri Lefkoşa Çocuk Köyü ile SOS Kreş ve Anaokuludur. Sonrasında ise 1998 yılında bakım modelinin devamı olan Girne’de Gençlik Evleri açılmıştır. Destek programları ise 2005’te Aile Güçlendirme Projesi ile başlamış, 2017’de de Girne Gençlik ve Gelişim Merkezi ile Sığınmayı Güçlendirme Projesi ile genişlemiştir.
SOS Çocuk köyü Derneği’nin amaçları nelerdir?
Derneğimizin temel amacı ülkemizde aile bakımını kaybeden çocukların refahını artırmaktır. Bu çerçevede ülkemizde yürütmüş olduğumuz bakım, destek ve eğitim programını toplumun ihtiyaçlarına yönelik güncellemekteyiz.
SOS Çocukköyü Derneğinde bakım ve yaşam nasıldır?
Aile Temelli Bakım (ATB); biyolojik aile bakımını kaybeden çocuklara ve gençlere yine aile tipi bir modelde uzun süreli bakım sağlamaktır. Bu bakım modeli 4 safhadan oluşmaktadır. Bunlar; ÇOCUK KÖYÜ, GENÇLİK EVLERİ, YARI BAĞIMSIZ YAŞAM ve TAM BAĞIMSIZ YAŞAM Programlarıdır. ATB’de amacımız Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından koruma altına alınan çocuklara mutlu bir çocukluk dönemi yaşatmak ve onları adım adım hayata hazırlayarak kendi ayakları üzerinde durabilen bağımsız bireyler haline getirip topluma entegre etmektir. Bu bağlamda korumaya alınan çocuklar için Lefkoşa Çocuk Köyü’nde birbirinden bağımsız 12 tane aile evimiz vardır. Her aile evinde ortalama 6 çocuk yaşamaktadır. Her aile evinde de çocukların bakımından sorumlu bir Anne ve bir Teyze vardır. Bu aile evlerinin çocuk sayısına göre bir bütçesi var ve çocuklardan sorumlu kişiler olan Anne ve Teyzeler, bu bütçeyle bağımsız olarak klasik ailelerde olduğu gibi çocuklarının tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Anne ve Teyzeler eğitilmiş profesyonellerdir ve sürekli kendilerini geliştirmek için de hizmet içi eğitimler almaktadır. Anne, teyze ve çocukların bakım ve gelişimlerinde onları destekleyen Pedagog, Psikolog ve Sosyal Hizmet Uzmanı da mevcuttur. Çocuklar 15 yaşına kadar Çocuk Köyü’nde yaşamakta olup, 15 yaşından sonra daha fazla sorumluluk alarak Girne’deki Gençlik Evlerine geçiş yaparlar. Çocuklar 12 yaşından sonra Gençlik Evleri’ne hazırlanmaya başlarlar ve hedeflenen becerileri kazanıp adaptasyon sürecini tamamldıktan sonra Gençlik Evlerine geçerler. Gençlik Evlerindeki bakım süresi ortalama 4 yıldır ve bu dönemde onlara danışmanlık, koçluk ve yönlendirme sağlayan birer danışmanları vardır. 19 yaşından sonra da Yarı Bağımsız Yaşam (YBY) Programına geçerler. Ortalama 3 yıl olan YBY programını tamamlayan gençler sonrasında Tam Bağımsız Yaşam programına geçerler ve artık giderek azalan ekonomik destek, Tam Bağımsız olan gençlerde son bulur.
DOLULUK ORANI %80
SOS Programındaki doluluk oranı nedir?
Dört safhalı bakım sistemimizde toplam kapasite 126 çocuk ve gençtir. Bu rakamı bölümler bazında ayrıştırırsak; Lefkoşa Çocuk Köyü’nde 78, Girne Gençlik Evi ve Yarı Bağımsız Yaşam Programında ise 48 kapasite mevcuttur. Şu anda doluluk oranımız %80 civarındadır.
Zaman zaman ekonomik güçlükler yaşadığınızla ilgili haberler medyada yer alıyor? Şimdilerde durumunuzu nasıl değerlendirirsiniz?
Bugün derneğimizin üç farklı gelir kaynağı vardır. Bunlar Fon Geliştirme Gelirleri (bağışlar), Uluslararası SOS Federasyonu katkıları (SOS KDI Katkısı) ve Devlet Katkılarıdır. Bunların bugün bütçemizdeki yaklaşık oranları ise Fon Geliştirme Gelirleri %62, SOS KDI %13, Devlet Katkısı ise %25 civarındadır. 2012’de Uluslararası SOS Federasyonu SOS KKTC’ye yıllık olarak yaptığı bütçe katkısının 2018’de sonlanması kararı almıştır. Bu amaçla 2012’den bu yana Derneğimiz canla başla 2018 yılında finansal bağımsızlığını kazanma doğrultusunda çalışmalarını devam ettirmektedir. 2016 yılında kendi kendimize yeterliliğimiz %87 oranında gerçekleşmiştir. Derneğimiz sadece yerel gelirlerle yoluna devam etmek için hem halkımızın, hem de devletin sağladığı katkıları artırmak için çalışıyor. Bu amaçla halkımıza katkılarından dolayı teşekkür etmek istiyoruz.
DEĞİŞKEN İHTİYAÇLAR
SOS Çocukköyü Derneği’nin en çok neye ihtiyacı var?
Her dönemde öncelik olarak nakdi bağışlara ihtiyaç duyulmaktadır. Programımız çerçevesinde çocuklara doğal aile ortamı sağlamak veya biyolojik ailelerinin yanında yaşamlarını sürdürmelerini desteklemek için verilen tüm hizmetler nakdi katkılarla sağlanabilir. Bizler SOS’i yaşayan, nefes alan bir yere benzetmekteyiz. Bu çerçevede aynı (mal ve hizmetler) ihtiyaçlar sürekli değişkenlik gösterir. Gerek bireysel, gerekse kurumsal bağışçılara tavsiyemiz güncel ihtiyaçları öğrenerek bağış girişiminde bulunmalarıdır.
Devletin SOS Çocuk köyüne olan ilgisini nasıl değerlendirirsiniz?
Derneğimiz bir bakıma Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sosyal Hizmetler Dairesi’nin hizmetlerini tamamlayan bir görev üstlenmiştir. Ancak vurgulamak gerekir ki, SOS Çocukköyü Derneği Devlete bağlı bir kurum değil, bağımsız bir sivil toplum kuruluşudur. Hizmet sağlayıcı bir yardım kuruluşu olarak Devlet ve ilgili Bakanlık ve Daireleriyle olan iyi ilişkilerimiz sağlanan hizmetlerin aksamaması bakımından son derece önemlidir. Derneğimiz bugüne kadar Devlet ile olan ilişkilerini son derece iyi seviyede korumayı başarmıştır.
Cemil Hafız: Gerçeklere sahip çıkıp çocuklara bir çatı yaratıyoruz
Çocuk Hakları ile ilgili yürütmüş olduğunuz kampanyadan biraz bahseder misiniz?
İnsan hakları bağlamında, çocuk hakları en hassas şekilde gözetilmesi gereken bir husustur. Geçmişte gözetilmeyen haklar, bugün günümüzde daha büyük bir tehdit olarak Kuzey Kıbrıs halkının karşısına çıkmaktadır. Bugün halen bir çocuk istismar, ihmal edilebiliyorsa, bu hem ailelerin, hem toplumun hem de devlet yetkililerinin sorumluluklarını doğru şekilde yerine getiremediğindendir. Bu bağlamda yürütmüş olduğumuz kampanya bu yıl çocuklara yönelik yapılan ihlallerden yola çıkılarak yapılmıştır. Kullandığımız her slogan tırnak içine aldığımız her cümle aslında bir haber başlığı olmakla birlikte, bu yıl çocuklara uygulanan ihlallerin de birer gerçeğidir. Bunlar bizim gerçeklerimiz ve SOS Çocukköyü Derneği olarak bizler bu gerçeklere sahip çıkarak çocuklar için bir çatı yaratan görevimizi doğru bir şekilde yapmaya çalışan diğer sivil toplum örgütlerinden biriyiz. İhmal ve istismar edilen her çocuğun topluma kazandırılması için çalışıyoruz. Çalışmalarımızı sürdürebilmek adına da çeşitli kampanyalar düzenliyoruz. Amacımız hem farkındalık yaratmak, hem de çocuk haklarının ihlallerine dikkat çekip halkımızın bu yönde bağış yapmalarını sağlamak. Sen ne kadar elini taşın altına koyuyorsun diyebilmektir.
Bu konuda Medyanın size nasıl faydası dokunabilir?
Medya son yıllarda en güçlü iletişim aracı haline gelmiştir. Öyle ki her şey internet ortamından yayılarak bir çığ şeklinde büyümektedir. Bu noktada habercilik anlayışı ve medyanın önemi büyüktür. Çocuk hakları ve çocuk politikaları konusunda yapılan her haber bizler için önemlidir. Bazen medyada yer alan görseller ve haber içeriğine dikkat edilerek haber yapılması gerektiğin düşünüyoruz. Bununla ilgili olarak geçmişte basın mensuplarına yönelik yapmış olduğumuz eğitimler sonucunda olumlu geri dönütler aldığımız olmuştur.
EĞİTİM GEZİLERİ
Yürütmüş olduğunuz kampanya kapsamında neler yapılmakta?
Kampanya kapsamında hem şehirlerde hem de kırsal kesim bölgelerinde bulunan okullara eğitime gitmekteyiz. Hem öğrencilere hem de çocuklara “Çocuk Hakları” ile ilgili eğitimler vermekte ve ailelere yönelik hazırlamış olduğumuz broşürleri iletmekteyiz. Lefke İstiklal İlkokulu, Aydınköy İlkokulu, Atatürk İlkokulu, Kumyalı ve Dipkarpaz İlkokulları’nda gerçekleştirdiğimiz eğitimler dışında, bizler de SOS Çocukköyü Derneği çalışanları olarak Çocuk Koruma Politikaları ve Yanıtlama Prosedürleri ile ilgili ve Çocuk Koruma sürecinde önemli bir rol oynayan Soruşturma teknik ve yöntemleri ülkemizdeki yasal süreçlerle ilgili bir dizi Çocuk Hakları ile ilgili eğitimler almaktayız. Bunun dışında Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ile işbirliği yapabilmek adına ziyaretlerimizi gerçekleştirmekteyiz. Elimizden geldiğince konuyu gündemde tutmaya, konuşmaya radyo, tv, gazete gibi iletişim kanallarını kullanarak toplumun her kesmine bu farkındalığı yaratmak için önemli bir misyon üstlendik. Bu konuda bizlere destek veren tüm halkımıza da sizin aracılığınız ile teşekkür etmek isteriz.
Bağış yapmak isteyen bireyler size nasıl ulaşabilirler?
Bağışta bulunmak isteyen veya bizi ziyaret etmek isteyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır. Bağış yapmak isteyen kişiler bağış kanallarımız aracılığı ile bizlere bağışta bulunabilirler. Faturalı hatlardan SOS yazıp 4120’ye mesaj yollayarak, banka hesap numaralarımız aracılığı ile veya www.soscocukkoyu.org adresinden online bağış yapabilirler. Bağışçılarımız dilerlerse bizleri 225 70 17 no’lu numaradan arayarak detaylı bilgi alabilirler. Yapılan her bağışın değeri bizler için çok önemlidir. Yapılan bağışlarla çocukların okul, kıyafet, gıda, sağlık, sosyal aktivite, özel ders ücretlerini karşılıyor ve en önemlisi her çocuğa sevgi dolu bir yuva sağlıyoruz.