• Bir Hürriyet yalanı: Kıbrıslı Türkler THY reklamını yayınlamayan RIK’e tepki göstermiş. “Sadece futbol izlemek istiyoruz” demiş.
Sosyal medyasız bir hayatın artık düşünülemeyeceğini biliyoruz. Facebook, Twitter gibi ortamların kitle iletişimi ve kişisel iletişim açısından çok işe yaradıkları da bir gerçek. Meslek açısından bakılınca gazeteciliğin ufuklarını genişlettiği, demokratik-çoğulcu medyaya önemli katkılar sağladığı da doğru.
Öte yandan yalan, yanlış, kaynaksız haberlerin artmasına da sebep olduğu maalesef başka bir başka gerçek. Sadece uyduruk haber siteleri değil, köklü yayın kuruluşları bile sosyal medya ilintili yalan haberlere başvurmaktan çekinmiyorlar.
İşte köklü bir haber kuruluşu olan Hürriyet’ten bir örnek: Gazetenin internet sitesinde 11 Haziran 2016 günü saat 12.18’de servis edilen ve Politis gazetesinin kaynak gösterildiği haberde Güney’deki yayın kuruluşu RIK’in Euro 2016 maçlarında THY reklamlarını vermeyeceği yazılıyor. Daha sonra birçok internet sitesi haberi Hürriyet’ten alarak yayıınlamış.
Kıbrıslı Türklerin haberi bile yok
Politis’e dayandırılan bilgilerin doğru olduğunu düşünelim. Ancak son cümle kafaları karıştırıyor; Haber, “Öte yandan Kıbrıslı Türkler, karara sosyal medyadan “Sadece futbol izlemek istiyoruz” diyerek tepkilerini gösterdi.” cümlesiyle bitiyor.
Bu tamamen uydurma, tamamen kurgu. Belki Kıbrıs dışında olan Hürriyet takipçileri yalanı farketmeyebilir. Ancak Kıbrıslı Türklerin sosyal medya gündeminde böyle bir konu yok. Hatta Kıbrıs Türk medyasında da böyle bir konu yok. Konuya sadece bir kaç Kıbrıs internet gazetesinde yer verilmiş ki onlar da haberi Hürriyet’ten almış.
Hürriyet’e göre RIK’in kararına sosyal medyada tepki gösteren Kıbrıslı Türkler “Sadece futbol izlemek istiyoruz” demiş. Bu cümle Hürriyet’in yalanını daha iyi ortaya çıkarıyor. Cümleden sanki RIK’in THY reklamını sansürlemesi, Kıbrıslı Türklerin futbol izlemesini engelleyecekmiş ya da tatsızlaştıracakmış gibi bir anlam çıkıyor. Öncelikle hatırlatmak gerekir, Kuzey Kıbrıs’ta izleyicilerin neredeyse tamamı, Euro 2016 maçlarını Türksat uydusu üzerinden izliyor. Binde biri RIK’ten izlese bile THY reklamını dert edebileceğini kimse iddia edemez.
Çok büyük bir ihtimalle Kıbrıslı Türklerin tamamına yakınının RIK’in bu kararından haberi bile yok.
Ayrıca Türkiye-Güney Kıbrıs-KKTC üçgenindeki siyasi gelişmeler Kıbrıslı Türkler için o kadar çok incitici ki, böyle bir ortamda bir Kıbrıslı Türkün kalkıp da RIK’teki THY reklamlarını dert etmesi çok anlamlı görünmüyor.
Sosyal medya hangi koşulda kaynak olur?
Sosyal medyadaki paylaşımlar üç koşulda haberlere kaynak oluşturabilir: Birincisi çok tanınmış veya önemli birisi yazmışsa; ikincisi, yazan tanınmamış olsa da mesajın içeriği çok önemli ise; üçüncüsü bir mesaj çok yaygın şekilde paylaşılmışsa ve çok sayıda yorumla desteklenmişse. Ayrıca çokça yapıldığı gibi, sosoyal medya paylaşımlarının fotoğrafları bu tip haberlere eklenir.
Özellikle üçüncü tipte bir sosyal medya paylaşımı olsaydı, bu “izleyici tepkisi”, “halkın tepkisi” diye nitelenebilirdi. Üç beş kişinin, Hürriyet’in dediği gibi facebook’ta “Sadece futbol izlemek istiyoruz” diye yazması da Kıbrıslı Türklerin tepkisi diye değerlendirilemez. Kaldı ki anlaşıldığı kadarıyla tek bir kişinin bile böyle bir paylaşımı olmamış. Olsaydı Hürriyet bu paylaşımlardan bir örneği habere mutlaka eklerdi.
Çatışmacı haber dili
Hürriyet gibi köklü bir gazete (ve elbette bir çok haber kuruluşu) neden bu tip yalan bilgilere başvuruyor? Bunun öncelikle genel bir sebebi var; sosyal medya kolay denetlenemez ve kontrol edilemez bir mecra; yalan için kaynağa ihtiyaç duyan gazeteciler sıkıntı çekmeden sosyal medyayı işaret edebiliyor. İşin yoksa uğraş ki doğruyu bulasın.
İkinci sebep Türkiye medyasının Kıbrıs’a yönelik özel yaklaşımı. Yani hakim medya dilinin çatışmacı bir nitelik taşıması. Türkiye’de bir süredir fabrika ayarlarına geri dönen (aslında Kıbrıs’ta hiç bir zaman fabrika ayarlarından çıkmayan) Hürriyet, belli ki THY reklamıyla ilgili haberin “çatışmacı” niteliğini yükseltmek istemiş ve “Kıbrıslı Türklerin tepkisini” uydurmuş.