Soyguncu sayısı ‘gıyamet’!

Serhat İncirli

KKTC malı deniz, yemeyen keriz!

Durum resmen budur!

-*-*-

Her yanın pislik içerisinde olmasından tutun, her kurumun ısrarla soyulmaya çalışılmasına kadar gelin; “mantık” yukarıda yazdığım mantıktır!

KKTC malı denizdir ve yemeyen kerizdir!

-*-*-

KKTC malı nedir?

Önce buna bakalım!

KKTC malı, şu anda üzerinde yaşam süren topluluğun veya kitlanin ya da kütlenin yüzde 80’ine göre, “ganimet”tir!

-*-*-

Ganimet nedir?

İki anlamı var; 1 - Savaşta düşmandan ele geçirilen her türlü mal... 2 - Bir rastlantı sonucu ele geçen kazanç ya da olanak, beklenmedik kazanç...

-*-*-

KKTC’yi savaşta düşmandan ele geçirilen her türlü mal kabul eden zihniyet; asla sahip çıkmamakta, soymak, bir şeyler götürmek için çaba harcamak dışında hiç bir şey yapmıyor...

-*-*-

Rüşvet alan yönetici de bu zihniyettedir; çalıştığı özel şirketi soymaya çalışan zihniyet de budur!

Devlette de özelde de durum farksızdır!

-*-*-

Kıb – Tek soyulmaktadır!

Soygunu bırakın, topluma ne idüğü belirsiz akaryakıt satılmaktadır ve bu da toplum sağlığı için sağlık riskidir!

-*-*-

Utanan yoktur!

Sıkılan yoktur!

Kıbrıs’ı seven kalmamıştır!

Soyan ise Kıbrıslı deyişiyle, “gıyamet maşallah!”

-*-*-

Dilimize, nüfusla ilgili iki rakam girmişti; “kalabalık” ve “söyleyemem”...

Alın size bir rakam daha; KKTC’yi soymak isteyenlerin sayısı “gıyamet” kadar!


Hükümet ortakları, muhalefetin önerisini neden reddetti?

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Meclis Grubu ve 2 bağımsız milletvekili (Ayeşgül Baybars ve Jale Refik Rogers), dün Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’na “Bazı KKTC Yurttaşlarının Türkiye Cumhuriyeti’ne Girişine İzin Verilmemesinin Nedenlerinin ve Bu Sorunun Çözüm Yollarının Araştırılması”  hakkında araştırma komitesi kurulması için önerge sundu.

Önerge, UBP, DP ve YDP’li vekillerin yani koalisyon ortaklarının oyları ile reddedildi!

-*-*-

Neden reddedildi?

Hükümet ortağı partilerin vekilleri neden bu konuda “hayır” oyu kullandı?

-*-*-

Konunun ya da sorunun cevabı çok açık: Korkudan!

Türkiye’nin yöneticilerinden ve Türkiye’nin KKTC’ye atadığı görevlilerinin tavrından korktukları için bu önergeyi reddettiler!

-*-*-

Sandalye korkusu, makam korkusu!

Kendi toplumlarına değil, Türkiye’nin efendilerine hesap verememe telaşıdır bu!

Bu yüzden kendi yurttaşlarının “terörist” muamelesi görmesini umursamıyorlar!

Oturdukları makamları, kendi yurttaşlarına değil; taşıma nüfusa ve Türkiye’ye borçlu olanların korkusudur bu!

-*-*-

Ana Muhalefet lideri Tufan Erhürman, iktidar vekili Sunat Atun’un, “bu konu tamamen bireysel bir meseledir, her birey hukuken hakkını arasın” şeklinde özetleyebileceğim görüşüne yanıt verirken, zaten tüm gerçeği yüzlerine vurmuştur!

-*-*-

Ne dedi Tufan hoca?

“... Ben de başbakanlık yaptım, KKTC’ye girişi yasaklanan TC vatandaşları ile ilgili kararlar, Türkiye ile istişare edilerek alınır...” dedi...

-*-*-

Türkiye karar verir; bazı kişiler KKTC’ye giremez!

Türkiye karar verir; bazı kişiler TC’ye giremez!

-*-*-

KKTC’deki hükümet mi?

Egemen eşit devlet mi?

Hade yahu siz da!

Ne egemeni, ne eşiti!

Kukla bile değiliz!


Devleti yönetenlerin görevi ve onurlu sorumluluğu!

Girne’de geçtiğimiz Pazartesi meydana gelen trafik kazasında çok değerli bir büyüğümüzü, 79 yaşındaki Mehmet Gürtunç’u yitirdik...

-*-*-

Sosyal medyada dün dolaşan bazı görüntüler eğer gerçeği yansıtıyorsa, trafik ışıklarında hata vardı!

-*-*-

Sosyal medyada yazılan, hatta Meclis’teki bazı konuşmalara kadar uzanan “bazı iddialar” doğruysa, polisimize, “ışıklar çalışmıyor, hatalı çalışıyor, aman birine bir şey olacak” şeklinde uyarılar gitmiş!

-*-*-

Bir araştırma yapılmalıdır!

Bana göre, “İhmal” söz konusudur!

-*-*-

Ve yine bana göre, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı başta olmak üzere, sorumluların istifa etmesi “görev”dir, “onurlu sorumluluk gereği”dir...


St. Hilarion’un zirvesindeki tarihi su sarnıcının hali!

Turizm Kültür Gençlik ve Çevre...

Bu dört konu, bizde tek bir bakanlığın uhdesindedir...

Ve Fikri Ataoğlu, bu dört konuyla ilgili tek bakanlığın bakanıdır...

-*-*-

Ataoğlu, geçenlerde Londra yakınlarındaki bir alış – veriş merkezindeydi...

KKTC’yi ya da Kuzey Kıbrıs turizmini tanıtıyordu...

Bravo...

-*-*-

Aynı Ataoğlu’na serzenişimdir, “her çıktığımda çok zorlanırım; hatta itiraf edeyim, geçen gün hayatımda ikinci kez zirvesine çıktığım yaklaşık 700 metre yüksekliğindeki St. Hilarion’da gördüğüm fotoğraftaki manzara karşısında üzüldüm ve utandım...”

-*-*-

Turizm Bakanlığı mı?

Yazık!

Kültür Bakanlığı mı?

Kültürsüzlük!

Gençlik Bakanlığı mı?

Gençler kayıp!

Çevre Bakanlığı mı?

St. Hilarion’un zirvesindeki su sarnıcı bile pis!