‘DİZ ÇÖKECEKLER’
UBP eski Genel Sekreteri Necdet Numan, yaptığı açıklama ile yeni bir tartışma başlattı. Numan, UBP’den ayrılarak DP’ye giden dönemin 8 milletvekiline ilk önce 21 Mayıs 2013 tarihinde, “Diz çökseler de partiden atılacaklar” söyleminde bulunurken, 3 Eylül 2013 tarihinde, aynı kişilere partinin ‘kapılarını’ açtı.
Dün bu yönde eski arşivleri ortaya koyan HABER KKTC adlı haber portalı, Numan’ın yaklaşık 3 ay önce yaptığı açıklamaları ve önceki gün yaptığı açıklamaları gündeme taşıdı.
İşte o açıklamalar:
21 Mayıs 2013
“Diz çöküp yalvarsalar da partiden atılacaklar"
3 Eylül 2013
“Küs ve kırgınlara kucağımızı açtık bekliyoruz. Bizden ayrılan DP’ye geçen ve oradan milletvekili seçilenlere kapımız açık”
***
Üstel’e sadece 28 oy
Toplumun büyük bir kısmında, Sibel Siber’in Meclis Başkanlığı sevinçle karşılandı. Ama Meclis Başkan Yardımcılığı için seçilen Ünal Üstel için durum bu değil.
Neden? Çünkü Üstel, geçmişte bir bakanlık deneyimi yaşadı, Turizm Bakanlığı yaptı.
Hakkında birçok iddia ortaya atıldı.
Geride ‘temiz’ bir sayfa bırakmadı.
Gittiği turizm fuarları bugün dahi sorgulanıyor örneğin…
Hele Kurtlar Vadisi’nin Polat Alemdarı’na vatandaşlık alınması için ön ayak olmasına…
İkametgah adresini de ‘Diş Kliniği’ni göstermesini daha bu toplum unutmadı.
UBP’ye veya çevresine çok şeyler kazandırmış olabilir Üstel ama daha önce de dediğim gibi arkasında ‘temiz’ bir sayfa bırakmadı.
Dün de bunun sonucunu yaşanan seçimde gördük.
Sibel Siber Meclis Başkanlığı’na 46 oy ile seçilirken, Ünal Üstel Meclis Başkan Yardımcılığı’na 28 oyla seçilebildi.
***
Siber umut verdi
‘Kimse bizi tembellikle suçlamayacak’
Ülkenin ilk kadın Başbakanı oldu, Sibel Siber… Bugüne kadar ‘cesareti’, ‘sevecenliği’, ‘dürüstlüğü’, ‘şeffaflığı’ ile herkesin beğeni ve takdirini topladı.
Şimdi sıra Meclis’te…
2’nci kadın Meclis Başkanı oldu Sibel Siber. 46 oy olarak seçildi, 2 kişi başkanlığı için çekimser kaldı, karar veremedi. 1 vekil kesinlikle karşı çıktı, 1 vekil ise ‘acemilik’ olsa gerek, geçersiz oy kullandı.
Ve Sibel Siber büyük bir destek ile Meclis Başkanlığı mevkisine oturdu.
Kadın eli değecek Meclis’e öyle görülüyor.
Bugüne kadar darmadağınık olan Meclis toparlanacak, özenle…
Ve tembelliğe son verilecek, vekiller çalışılacak, aldıkları maaşları hak edecekler, bu toplumun kendilerini oraya koyduklarını bilerek hareket edecekler.
Umarız, Sibel Siber, Meclis’in yerle bir olan itibarını yeni dönemde yükseltir, yüceltir.
Siber’in teşekkür konuşması ileri ki günler için mesaj içeriyordu, bu da bizi umutlandırdı;
“Kimse bizi tembellik ve boşvericilikle suçlamayacak. Halkımız çağdaş yasaların çıkarılmasını bekliyor. Bu yasaların çıkarılması için komiteler sürekli çalışacak.”
Umarız Siber’in bu konuşması gerçeğe dönüşür ve Meclis’te de ‘ilklere’ imza atılır.
***
Töre: ‘Kendi tasarrufu’
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, geçtiğimiz Cumartesi günü Parti Meclisi’nin almış olduğu oybirliği kararı ile tek aday olarak UBP’nin Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkanlığa seçildi.
Özgürgün, şu sıralar, dağılmış olan UBP’yi toparlama telaşında, küskünleri barıştırma, partiden kaçanları tekrardan o çatı altında toplama…
Özgürgün, başkanlık sonrası verdiği ilk mesajlarından biri, bir süre önce UBP’den ayrılan ve DP’yle birleşerek Ulusal Güçler konseptini ortaya koyan 8 milletvekiline oldu.
Özgürgün, UBP’nin kapısının geri dönmek isteyen herkese açık olduğunu ifade etti. ‘UBP kırgınların partisi değildir’ dedi ve ekledi: “Sadece partiden ayrılan sekiz isme değil partiye kırgın ve küskün olan tüm isimlere kapımız açık.”
Bunun üzerine dün 8 isim arasında yer alan ve şu an DP-UG Milletvekili olan Zorlu Töre’ye, Özgürgün’ün çağrısını sorduk.
İşte Töre’nin, Özgürgün’ün ‘geri dönün’ çağrısına yanıtı:
“Hüseyin Özgürün’ün tasarrufu olarak görüyorum. Bunun ötesinde bir şey söyleyemem.”
***
Çözüm karşıtı
‘Çözüm karşıtı’ siyaset, UBP’ye genelde ‘kaybettirdi’... Oysa yeni başkan Özgürgün, Anadolu Ajansı’na röportajında, çözüm bekleyenleri “saflıkla” suçladı...
ÇÖZÜM için UBP ne yaptı peki, bunu konuşmak gerekiyor!
***
‘Kozlar orda oynansın’
“Mağusa sahillerindeki askeri bölgeleri Çeşme-Alaçatı'ya taşısak nolur? Orada da Rum-Yunan ikilisinin tehdidi yok mu! Kozlar orda oynansın...”
OKAN DAĞLI’NIN profilinden