Türkiye’den gelen talimatla kabinenin değiştirileceği iddialarını yalanladıktan kısa süre sonra kabine değişikliğine giden Başbakan Sucuoğlu’nun tavrı toplumda huzursuzluğa yol açtı.
Konuyu yorumlayan Siyaset Bilimci, DAÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, Türkiye’nin uzun yıllardır Kıbrıs’ın kuzeyindeki siyasi yapıya müdahale ettiğini ancak bunun özellikle 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden itibaren çok daha görünür olduğunu ifade etti.
Bunun hem Türkiye’deki mevcut iktidarın karakteriyle de bu müdahalelere reaksiyon göstermeyen KKTC hükümetleriyle alakalı olduğunu belirten Sözen sözlerine şöyle devam etti:
“Ülkede demokrasi olduğunu zaten düşünmüyorum, o yüzden bundan farklı bir şey beklemiyordum. Türkiye Kıbrıs’ın iç politikasına 70’lerden beri az ya da çok müdahale ediyordu ancak özellikle 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle bu müdahaleler ayyuka çıkmış oldu. Şu an çok daha pervasız şekilde yapılıyor ve tepki verilmediği sürece daha hoyrat bir şekilde devam edecektir. Bu tam bir rezalet ve kepazeliktir. Yaşananlar siyasetin yüz karasıdır”.
“Yapılan bariz müdahaleden sonra siyaset kurumuna olan güven iyice aşağılara çekilecektir”
Daha önce de vatandaşın ülke siyasetine olan güveninin zedelendiği, ancak son yaşananlarla artık ‘yerlerde süründüğü’ düşüncesini belirten Sözen, bu durumun son seçimlerde sandığa da yansıdığını savundu.
70-80’li yıllarda seçimlere yüzde 80-85 oranında katılım olduğunu ancak yıllar içinde bu rakamın yüzde 60’ların altına düştüğünü dile getiren Sözen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşlar zaten güvenlerini kaybetmişti, böyle şeyler de bunu her geçen gün daha çok tetikliyor. Bu kadar bariz yaşanan müdahaleden sonra eminim genelde siyaset kurumuna, özelde UBP’ye olan güven iyice aşağılara çekilecektir. Öte yandan şunu da söylemek gerekir ki, Kıbrıs’ın kuzeyi ile Türkiye arasındaki ‘bağımlılık’ ilişkisi ve burada gerçek anlamda bir demokrasinin olmamasından dolayı, yaşananları demokrasiye yapılmış bir müdahale gibi algılamak da yanlıştır. Bizim zaten gerçek bir demokrasimiz yoktur. Birçok noktada Türkiye’ye bağımlıyız. Bu kadar bağımlı olduğunuz sürece, onun müdahalesini de olumsuz olarak göremezsiniz. Bu biraz saflık olur”.
"MÜDAHALE" VE REVİZYON
‘Müdahale’ sonrası yapılan değişiklikle Oğuzhan Hasipoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevinden istifa ettirilirken, Hasan Taçoy, Dışişleri Bakanlığı’ndan Çalışma Bakanlığı’na geçirildi. İddialarda adı geçen Tahsin Ertuğruloğlu ise Dışişleri Bakanlığı’na atandı. Böylece 21 Şubat’ta kurulan kabine 17 gün içerisinde değişikliğe uğradı.
Siyasetçiler, siyaset bilimciler ve toplumun önde gelen kesimleri konuyu YENİDÜZEN’e yorumluyor-
[Gün boyu www.yeniduzen.com'da]