Ertuğrul SENOVA
Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) yönetimi, AKSA ile kurum arasında ‘gizlice’ imzalanan sözleşmeyi edindiği günden bu yana, eski sendika yöneticileri ve bazı meslek odalarının uzmanlarından oluşan bir ekiple birlikte, adeta sendikanın genel merkezinde sabahlıyor.
Hedefleri, en geç Cuma gününe kadar, AKSA sözleşmesi ile ilgili Yüksek İdare Mahkemesi’nde ciddi bir dava dosyalamak.
Sendikanın genel sekreteri Ahmet Tuğcu ile sendikanın genel merkezinde, sözleşmenin detayları ve bilirkişi raporlarıyla dolu masasında görüştük.
Tuğcu, sözleşmenin imzalandığı güne giden süreçte neler yaşandığını, sözleşmede yer alan maddelerin halka etkilerini ve hükümet tarafından yapılan bazı açıklamaların gerçekliğini sorgulatacak bilgileri YENİDÜZEN ile paylaştı…
Sözleşme ile ilgili en geç Cuma günü YİM’de dava dosyalayacaklarını anlatan Tuğcu, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin de İhale Yasası’ndaki değişikliğin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne dosyaladığı davanın yanı sıra, sözleşme konusunu da YİM’e taşıyacağı bilgisini aldıklarını söyledi.
Tuğcu, imzalanan sözleşmenin maddeleri incelendiğinde, toplumun her ay yeni bir elektrik zammıyla karşılaşacağını ifade etti.
Hükümetin sürekli sözünü ettiği “enterkonnekte” ve “fosil yakıt ortadan kalkacak, yeşil enerjiye geçilecek” sözlerinin sözleşmeye yansımadığını söyleyen Tuğcu, “Sözleşmede ne enterkonnekte, ne de yeşil enerji ifadesi var” ifadelerini kullandı.
“Başbakan 2 gün önce sözleşmenin bizimle paylaşılmasını istedi, 2 gün sonra paylaşılmadan imzalandı”
► YENİDÜZEN: Sözleşmenin imzalandığı güne giden süreçte neler yaşandı?
➢ Ahmet Tuğcu: “Sözleşme 19 Temmuz akşamı, Başbakanlık binasında, KIB-TEK Yönetim Kurulu üyeleri ve imzacı müdür Dalman Aydın tarafından imzalandı. İmzadan 2 gün önce; 17 Temmuz’da Başbakan bize randevu verdi ve enterkonnekte konusunun artık kaçınılmaz olduğunu, bu nedenle AKSA ile sözleşmenin imzalanması gerektiğini söyledi. Bize, bu sözleşmenin EL-SEN’in de görüşü alınarak, endişelerimiz doğrultusunda düzenlemeler yapılarak imzalanacağını söyledi. Bu kapsamda da o an toplantıda bulunan KIB-TEK’in imzacı Genel Müdürü Dalman Aydın’a bu konuda direktif verdi. Taslak çalışmayı sendikayla paylaşın, istişare edin, en doğru şeklini imzalayalım dedi. Biz de memnun olduk. Ama bu konuşmadan 2 gün sonra, bizimle hiçbir şekilde paylaşımda bulunulmadan sözleşme imzalandı.”
“Sözleşmenin imzalandığını, sızan bilgiyle öğrendik”
► YENİDÜZEN: Sözleşmenin imzalandığından nasıl haberdar oldunuz?
➢ Ahmet Tuğcu: “Bize KIB-TEK Yönetim Kurulu’ndan sözlü şekilde bilgi sızdı. Herhangi bir resmi bilgilendirme yapılmadı. İmzaların atıldığını duyduktan sonra, EL-SEN Başkanı Cesurer ile birlikte hem Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa’yı, hem de Genel Müdür Dalman Aydın’ı defalarca aradık ama telefonlarımıza bakmadılar, bilgi vermediler. Ertesi gün sözleşmeyi sözlü olarak talep ettik, vermediler. Bir sonraki gün, İyi İdare Yasası’nın bize verdiği yetkiye dayanarak yazılı talepte bulunduk, ancak öyle ulaşabildik. Müdür, sözleşmenin bize verilmesi taraftarı değildi. Israrlı talebimiz olmasa belgeye ulaşamazdık.”
Yalancı kim?
► YENİDÜZEN: Başbakanın direktifine rağmen genel müdür sözleşmeyi sizinle paylaşmadı diyorsunuz. Sizce genel müdür, Başbakanın sözünü mü çiğnedi, yoksa Başbakan yalan mı söylüyor?
➢ Ahmet Tuğcu: “Ya Başbakan yalan söylüyor ya da imzacı müdür Dalman Aydın Başbakanı dinlemedi. İkinci olasılık bana pek inandırıcı gelmiyor. Çünkü sözleşme, Başbakanlık binasında imzalandı. Bu tamamen çocuk kandırmaca.”
► YENİDÜZEN: Sözleşmenin imzalanmasından sonra trafo merkezilerine polisler konuşlandırıldı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
➢ Ahmet Tuğcu: “Sonrasında değil, imzalandığı an tüm trafo merkezlerine ilk gece 3’er, ertesi gün itibariyle ise 2’şer polis konuşlandırıldı. Müdür BRT’de yaptığı açıklamada bu talimatı üst yönetimin verdiğini, kendisinin haberi olmadığını söyledi. Fakat trafo merkezlerine günlük arızaları tamir için giden arkadaşlara ‘müdürden izin alın’ denildi. Bu nedenle arızalar saatler sonra yapılabildi. Buradan da aslında imzacı müdürün haberi olduğunu anlıyoruz. Polis, eylem kararı açıklamamızın ardından iki gece önce trafoları terk etti.”
“En geç Cuma günü sözleşmeyi YİM’e taşıyoruz”
► YENİDÜZEN: Peki EL-SEN’in AKSA sözleşmesine karşı bundan sonra izleyeceği yol ne olacak?
➢ Ahmet Tuğcu: “Sözleşme üzerindeki maddeleri tek tek inceleyen bir ekip kurduk. Makine Mühendisleri Odası, teknik personellerimiz, önceki dönemden müdürler, eski sendika başkanlarından oluşan bu ekip, sözleşme üzerinde çalışıyor. En geç Cuma gününe kadar Yüksek İdare Mahkemesi’nde sözleşmeyle ilgili dava dosyalayacağız.”
► YENİDÜZEN: Yeni açacağınız davanın, daha önce açtığınız davadan farkı ne olacak?
➢ Ahmet Tuğcu: Daha önce, Kamu İhale Yasası’nda yapılan değişikliğin, AKSA ile sözleşmeye imza atabilmek adına yapıldığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştuk. Savcılık, olgulara dair herhangi bir tutarsızlık tespit etmemişti. Ama EL-SEN’in bu davayı açmaya yetkili olmadığına karar verilmişti. Şimdi YİM’de açacağımız dava, doğrudan sözleşme ile ilgili olacak. Sözleşmenin içeriğiyle ilgili sakıncaları, bu sakıncalı maddelerin topluma etkileri konularını mahkemeye taşıma hakkımız var.”
“CTP de sözleşme konusunda YİM’e başvurmaya hazırlanıyor”
► YENİDÜZEN: Açacağınız davanın, CTP’nin açtığı davayla benzerliği var mı?
➢ Ahmet Tuğcu: CTP şu anda Kamu İhale Yasası’nda yapılan değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı, bu değişikliğin iptali için başvurdu. Biz ise sözleşmeyle ilgili Yüksek İdare Mahkemesi’nde dava dosyalıyoruz. Ama öğrendiğimiz kadarıyla CTP de sözleşme konusunda YİM’e başvurmaya hazırlanıyor.”
“Her ay yeni bir elektrik zammıyla karşılaşacağız”
► YENİDÜZEN: Biraz da sözleşme maddeleri üzerine konuşalım. Halkın önceliği, faturalardaki yansımalar… Bu konuda toplumu neler bekliyor?
➢ Ahmet Tuğcu: “Faturalara ciddi yansımaları olacak. Her ay yeni bir zamla karşılaşacağız. Kira bedeli Amerikan Borsası’na bağlanmış durumda. Bu, kira bedelinin her geçen gün yükseleceğine ve farkın halka ödetileceğine işaret ediyor. Bir diğer konuda sözleşme feshi konusu. Başbakan çıkıp dedi ki AKSA, yıl içinde sözleşme şartları olan kabloyu çekemez, 1 yıl içinde kablo için fizibilite çalışmasını yapamazsa tek taraflı fesih hakkımız var. Bu bir yalan. Çünkü Başbakanın açıkladığı maddenin hemen altında şöyle bir madde var; enterkonnekte sistemin hayata geçirilmesinden KKTC veya TC vazgeçerse, bu bir fesih sebebi değil. Bu madde bile topluma yapılan ihanetin en basit örneğidir. Bunun yanında, kablonun, Başbakanın açıkladığı gibi enterkonnekte yani gidiş ve geliş şeklinde olacağına yönelik sözleşmede herhangi bir madde yok. Enterkonnekte ifadesi yok. Bir diğer konu; Kalecik’te AKSA’nın çalıştırdığı makinelerin amortisman bedeli kiraya bedeline yansıtılıyor. Şöyle bir örnek vereyim, yeni bir araba aldığınızı düşünün. İlk günkü değeriyle, 5 yıl sonraki değeri aynı olur mu? Bu değer düşer hatta sıfırlanır. 15 yıllık makinelerin amortismanını yeni sözleşmede yine halka ödetmeye devam edecekler. Son olarak Avrupa Birliği 2030 yılında fosil yakıtın biteceğini söylüyor. Hükümet de 2030 yılında fosil yakıtı bitireceğini söylüyor. Bunun üzerine yasa yapılıyor. Ama AKSA ile imzalanan 15 yıllık sözleşme, fosil yakıtlarla çalışan santraller için yapılıyor. Sözleşmede, yeşil enerjiyle ilgili hiçbir madde yok. Çevre Yasası açıkça hükümet eliyle ihlal ediliyor. Yine sözleşmede, filtre takılmasıyla ilgili de bir madde yok. Siz AKSA’ya filtre takmadığı için ceza kesebiliyor musunuz? Bölgedeki halkı zehirliyorlar.”
“Ercan’daki elektrik kesintilerinin nedeni inşaat elektriği”
►YENİDÜZEN: Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, ‘yeni’ Ercan Havalimanı’ndaki elektrik kesintileriyle ilgili ‘sabotaj’ iddiaları ortaya attı. Elektriğe bir tek kurum çalışanları ulaşabiliyor. Havalimanı elektriğini sabote mi ettiniz?
➢ Ahmet Tuğcu: “Açıklamalarını okuyorum… Ahmak ifadesinin sözlükteki anlamını bile anlamadığını düşünüyorum. Sabotaj iddiasını halka ispatlamak zorundadır. Biz bu konuda bir açıklama yapıp dedik ki havalimanında şu anda geçici akım, yani inşaat elektriği kullanılıyor. Pandemi Hastanesi’nde de 10 ay boyunca inşaat elektriği kullanıldı, klimalar bozuluyor, sigortalar atıyordu. Neden? Geçici akımdan dolayı. Aynı durum Ercan’da da yaşanıyor. Bir daha uyarıyoruz; havalimanı bitti diyorsunuz ama bitmedi. O geçici akımı kontrole sunun. Bugün havalimanı umumi bir yer. Ve içinde ucu açık kablolar var. Biri gidip o kablolara dokunsa ve ölse, bunun hesabını nasıl verecekler? Türkiye’deki gibi ‘kader’ deyip konuyu kapatacaklar mı?”
“Müdür, sözleşmeye imza atmazsa görevden alınacağını, yerine gelecek kişinin ise imzayı atacağını söyledi”
► YENİDÜZEN: KIB-TEK Genel Müdürü, EL-SEN’in sözleşme ile ilgili söylemlerini abartılı bulduğunu söyledi ve ‘terfiler’ konusuyla bağdaştırdı. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
➢ Ahmet Tuğcu: “Öncelikle kendisi, AKSA ile imzalanan sözleşme toplantısındaydı. Başbakanın emrine rağmen neden sendikayı çağırıp taslağı paylaşmadı? Kendisinin bir iddiası var, bu sözleşmeye imza atmazsa kendisini görevden alıp yerine başkasını atayacakları ve imzayı attıracakları yönünde. Bu konuda neden açıklama yapmıyor?
Kendisi sendikanın toplum için ortaya koyduğu tepkiyi, terfilere yormaya çalışıyor. Sorarım; ilk terfiyi kim aldı? Vekil idi müdür oldu, kendisi aldı. 2008 yılından bu yana terfi hakkı olup da alamayan personel var. Bunları terfi komitesinde beraber çalıştık. Bu insanların da hakkı değil mi? BRT’deki yayında bu terfilerin verildiğini iddia etti. Ama bugün oldu o terfiler açıklanmadı. Halkı bu konuda da kandırıyor. Kurumdaki mevcut sorunların örtmek için terfileri gündeme getiriyor. Terfilerle diğer sorunları halkın gözünde bağdaştırmaya çalışıyor.”