MECLİS için sık sık “YÜCE” kelimesinin kullanıldığı bir dönem var.
Yeni BAŞKAN böyle bir usul çıkardı.
Öyle sanıyorlar ki bir “söz” defa defa yinelenince, gerçeğin de yerini alıyor.
“Devlet” kelimesinin en fazla kullanıldığı coğrafya burasıdır herhalde...
Ada yarısı!
“Devletimiz vardır” derler sık sık!
Sizce niye?
Devletin “sözde” kalmışlığı bu!
***
“Yüce” Meclis'te, yüce hükümetin, yüce bir bakanı, yüce Meclis'in bir başka vekiline bağırdı dün:
“Dünyanın en ahlaksızı sensin.”
Meclis başkanı araya girdi, "Tüm bu sözleri tutanaktan çıkarıyorum" dedi.
Öyle ya, tutanaktan çıktığı zaman söz söylenmemiş oluyor, gün yaşanmamış.
***
"Devlet" yazıyorsa tutanakta, devletsiniz!
"Egemenlik" yazıyorsa egemen!
Tutanağa yazınız o zaman: Bu ülkeyi başbakan yönetiyor (!)
Altına bir “gülme” işareti çiziniz.
Meclis “yüce” deyiniz…
Deyiniz demesine de…
Maliye Bakanı, Başbakan'ın aslında "yalancı" olduğunu anlatıyor.
Hatta Başbakan'ın kendisi, aslında, halka yapan söylediğini izah ediyor.
Tutanaktan çıkartırsak tüm bunları sorunu çözmüş mü oluruz?
***
“Yüce” Meclis’in “Mali Protokol”den haberi yok!
Türkiye’nin Başkan Yardımcısı’ndan dinlemiştik, içeriğin ne olduğunu…
“Şükran” falan demişti Başbakan!
Vekiller “yüce” Meclis’te soruyorlar: Protokol nerede?
“Yakında” diyor Başbakan!
Dizi film anonsu gibi…
Bir vekil soruyor, “Siz boş kağıda mı imza attınız?”
Başbakan üzeri bayraklı bir deftercik gösteriyor, “İşte protokol” diyor, “imzam burada…”
“Bize de veriniz” diyor vekiller…
“Aslında bugün verecektik de birkaç düzeltme gerekiyor” diyor Başbakan!
***
Sık sık “usul” sorunundan söz edilir ya Meclis’te…
Üzgünüm ama usulden daha büyük sorunlar var ortada…
Edep gibi…
İtibar gibi…
Ciddiyet gibi…
İrade gibi…
***
Yalan da yoruldu artık…
Hani bir söz söyleyeceğim, dudaklarımın ucuna kadar da geliyor ama…
Tutanaktan kim çıkartacak, bilemiyorum.